Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

dava ve talep etmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilince davalıya satılan mal bedelinin ödenmediğini, alacağın tahsili için ... 1. İcra Müdürlüğü’nün 2014/16924 Esas sayılı dosyasıyla takip yapıldığını, takibe itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, takip ve davanın yetkisiz yerde başlatıldığını, ayrıca davacıya borçları bulunmadığını ve mal da teslim almadıklarını beyan ederek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davalının icra takibine yapmış olduğu yetki itirazı yerinde görülerek usul yönünden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

    DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; söz konusu çekin müvekkili tarafından keşide edilmediğini, çek altında bulunan imzanın müvekkiline ait olmadığını, takibe konu edilen 20.02.2021 keşide tarihli ve 108.500,00 TL bedelli ve 2074838 seri numaralı muhatabının olduğu çek altında ki imzanın müvekkiline ait olmadığını, ayrıca ve açıkça imzaya itiraz ettiklerini, davacı T1 Ziraat Kızıltepe/ Mardin çarşı şubesinde, Denizbank Kızıltepe Şubesinde ve Vakıfbank Kızıltepe/Mardin çarşı şubesinde imzalarının bulunduğunu, İzmir 24....

    -KARAR- Davacı vekili, müvekkili banka ile davalı arasında imzalanan kredi kartı üyelik sözleşmesi uyarınca davalıya kredi kartı verildiğini, ancak davalının borcunu ödememesi üzerine girişilen takibe davalının itiraz ettiğini belirterek, haksız itirazın iptali ile %40 tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı asil, yargılama sırasında asıl alacağa itirazının olmadığını, ancak faize itiraz ettiğini ödeme gücü olmadığı için borcunu ödemediğini ifade etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, taraflar arasındaki uyuşmazlığın Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığı gerekçesi ile 4077 sayılı Kanunun 23.maddesi uyarınca görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olması nedeni ile dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

      Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak; dava dilekçesini tekrar ederek, davalıların takibe konu borca itiraz etmediklerini, borcu ödediklerini beyanla itirazda bulunduklarını, ödeme def'inde bulunan davalıların borçlarını ödediklerini HMK'nun 200. maddesi gereğince yazılı delil ile ispat etmeleri gerektiğini, davalıların haksız ve kötü niyetli olarak ödeme emrine itiraz ettiklerini belirterek kararın kaldırılmasına, takibin devamına, % 20'den az olmamak üzere davacı lehine icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep etmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bir adet çeke dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte, keşideci borçlunun, icra müdürlüğünün yetkisine ve borca itiraz ettiği, mahkemece evrak üzerinden yetki itirazının kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. 2004 sayılı İİK'nun 50/1. maddesine göre, para ve teminat borçlarına ilişkin icra takiplerinde yetkili icra dairesi, HMK'nun 447/2. maddesi atfıyla HMK'nun yetkiye dair hükümleri kıyas yoluyla uygulanmak suretiyle belirlenir. Ayrıca, takip dayanağı akdin yapıldığı yer icra dairesi de takibe yetkilidir....

        Takibe itiraz edilmesinden sonra, gerek borçlunun itirazdan vazgeçmesi ve gerekse alacaklının itirazı kabul etmesi yahut icra dairesine başvurulup takipten feragat edilmesi tazminat talebinin reddini gerektirmez. Aksinin kabulü halinde itiraz üzerine haklı olmadığını anlayan tarafın talebinden vazgeçmek suretiyle aleyhine tazminata hükmedilmesini engellemesi gibi kabulü mümkün olmayan bir durum ortaya çıkar (HGK'nun 16.10.1996 tarih, 1996/601-711 ve 21.3.2001 tarih, 2001/266 sayılı kararları). Her ne kadar alacaklı takipten feragat etmiş ise de, borçlu tazminat talebinde bulunduğundan, mahkemece işin esası incelenmek suretiyle borçlunun itirazında haklı olup olmadığı değerlendirilerek oluşacak sonuca göre tazminat talebi hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

          . - K A R A R - Davacı vekili,müvekkili ile davalı arasında imzalanan sözleşmeye göre davalıya kule vinç kiralandığını, davalının bu vinci kullanmasına rağmen kira bedelini ödemediğini bunun üzerine başlatılan icra takibine davalı tarafça itiraz edildiğini belirterek davalının yetkiye ve borca ilişkin itirazlarının iptaline,takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, icra dairesinin ve mahkemenin yetkisiz olduğunu,ayrıca davacı tarafından takibe konu faturanın kötü niyetli olarak düzenlendiğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, davalı şirketin ticari defterlerine göre davacı şirketin 13.750.TL alacaklı olduğu, davacının münhasıran davalı defterlerine dayandığı, davacı şirket temsilcisine tamamlayıcı yemin eda ettirildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte yetkiye ve imzaya itiraz üzerine yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince yetkiye ve imzaya itirazın reddine karar verilmiştir. Kararın borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Borçlu icra mahkemesine başvurusunda; İcra Müdürlüğünün yetkisine itiraz ettiğini, ikametgahının bulunduğu yer olan Gaziantep İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu, ayrıca bonodaki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürerek itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. II....

              Karşı taraf borçlular vekili ihtiyati haciz kararına itiraz ederek, ihtiyati hacze konu icra takip dosyasında alacağa, alacak kaynağı olan kredi sözleşmesine, sözleşmede bulunan imzaya yetkiye ve tüm ferilerine itiraz edildiğini, icra takibinin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığını, ihtiyati haciz kararının yetkisiz mahkemede alındığını, ihtiyati haciz kararının yokluklarında verildiğini, takibe süresi içerisinde itiraz edildiğini, takibe konu alacağın ihtilaflı olduğunu, ihtiyati haciz kararının verilebilmesi için alacağın tehlikede olduğuna ilişkin hiçbir bilgi belgenin mahkemeye sunulmadığını, takibe dayanak kredi sözleşmesinde kefalet koşullarının oluşmadığını, takibe dayanak kredi sözleşmesinin usulüne uygun şekilde hesap kat ihtarı yapılmadan takibe konulduğunu belirterek haksız yere konulan ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını istemiştir....

                UYAP Entegrasyonu