Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra takibinde yetki kurallarının düzenlendiği 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 50. maddesinin birinci fıkrasına göre “Para veya teminat borcu için takip hususunda HMK'nın yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur.” Somut olayda, davacı şirket tarafından, kira sözleşmesinden kaynaklı alacaklarının tahsili için..... 9. İcra Müdürlüğünün 2014/17887 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış olup takip borçlusu ... vekili tarafından kanuni süresi içerisinde yetkiye ve borca itiraz edilmesi sebebiyle takip durdurulmuştur. İtirazın iptali davalarında, yetkiye itiraz olması durumunda mahkemece ilk önce bu hususun değerlendirilmesi gerekmektedir. Yukarıda açıklanan kanuni düzenlemeler ve açıklamalara göre, somut olayda davacı şirketin adresinin..../İstanbul, davalının adresinin Sivas, sözleşmedeki yetki şartına göre, yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olması karşısında..... İcra Daireleri ve Mahkemeleri yetkisizdir....

    Şti. arasında kredi genel sözleşmesi imzalandığını, söz konusu sözleşmelere, davalılar müşterek borçlu- müteselsil kefil olarak imza attığını, Borçlu şirket kullandığı kredileri geriye ödemediği için sözleşmenin müvekkil bankaya verdiği yetkiye istinaden hesap kat edilerek borçlulara ... 26. Noterliği’nin 06 Kasım 2018 tarih ve ... yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edildiğini, ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi üzerine borçlular aleyhine .... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, borçlular tarafından yapılan itiraz üzerine arabuluculuk başvurusu yapıldığını ve uzlaşma sağlanamadığını, davalı borçlular takibe ve borca, haksız ve kötü niyetli olarak borca, faizine ve tüm ferilerine itiraz ettiğini, davalı borçluların .... İcra Müdürlüğü ......

      İcra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş ise mahkemenin yetkisine itiraz edilmese bile icra dairesinin yetkisine itiraz öncelikle incelenmelidir. (HGK 20.03.2002 gün, 2002/13-241E.-2002/208 K.) İcra İflas Kanununun 50.maddesine göre;Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur....

        Belli günde davalı vek.Av.... gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan, onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalı aleyhine 24.346.-YTL alacağının tahsili amacıyla takibe geçtiğini, davalının takibe itiraz ettiğini, yetkiye ve borca yapılan itirazın haksız olduğunu ileri sürerek davalının itirazının iptali ile takibin devamına, % 40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında, Ankara İcra Müdürlüğü ve Ankara Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacının takip dayanağı fatura konusu malı müvekkiline teslim etmediğini, davacının iddiasını yazılı delille kanıtlaması gerektiğini, faturaya itiraz edilmemesinin borcu kabul edildiği anlamına gelmediğini belirterek davanın reddini istemiştir....

          HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/508 KARAR NO : 2022/3114 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/01/2022 NUMARASI : 2021/94 ESAS, 2022/2 KARAR DAVA KONUSU : YETKİYE VE BORCA İTİRAZ KARAR : Soma İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/94 Esas, 2022/2 Karar sayılı dosyasında verilen yetkiye ve borca itirazın reddi kararına karşı, davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı dava dilekçesinde özetle; takip konusu senede ilişkin olarak 17/11/2020 tarihinde oğlu tarafından Ziraat Bankası hesabından açıklamalı olarak kendisi adına 20.000,00 TL alacaklı şirkete ödeme yapıldığını, takibin 16.000,00 TL üzerinden yapılması gerekirken alacaklının 26.682,00 TL üzerinden takip başlattığını, bu borca itiraz ettiğini, ayrıca alacaklı şirketin aynı borca istinaden Soma İcra Dairesinin 2021/2477 Esas...

          Vd maddeleri gereğince açılan iflas yoluyla adi takibe dayalı iflas davası olduğu, Davacımızın------ takibinde ---- -----başlatmış; iki adet fatura bedeli ve işlemiş faizleri olarak toplam ---itibaren işleyecek sözleşmesel aylık faiz ile tahsilini talep etmiş; davalımız bu takibe itiraz etmemiş, takip davalımız yönünden kesinleşmiş, diğer davalı olan ---- takibe itiraz etmiş, onun yönünden takip durmuş; davacımız takip süreci içinde İcra İflas Kanununun kendine verdiği yetkiye dayanarak ve bir kez takip yolunu değiştirebileceğinden davalımız olan şirkete bu kez iflas yoluyla adi takipte ödeme emri göndertmiş, davalımız bu ödeme emrine bir hafta içinde itiraz edebilecekken, itiraz etmemiş; iflas yoluyla takipte davalımız yönünden kesinleşmiş; iş bu davada hak düşürücü süre içinde açılmış olduğu, Davalı vekili her ne ---- kendilerinin farklı bir şirket olduğunu ileriye sürmüş ve buna ilişkin----- sayılı dosyasındaki hükmü ibraz etmişse de; o dosyadaki takibe itiraz ettiği, husumet yönünden...

            İcra Müdürlüğünde icra takibi başlatıldığını, takibe konu edilen çekteki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını, ayrıca takibin İstanbul’da açıldığını, ancak takibe konu çekin keşide yerinin Mersin olduğunu, borçlu görülen taraflarının tamamının da adreslerinin Mersin olduğunu, bu nedenle yetkili icra dairelerinin Mersin icra daireleri olduğunu ileri sürerek imzaya ve yetki itirazlarının kabulüne karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ ; İlk derece mahkemesince “ İİK'nun 50/1. maddesine göre, para ve teminat borçlarına ilişkin icra takiplerinde yetkili icra dairesi, HMK'nun 447/2. maddesi atfıyla HMK'nun yetkiye dair hükümleri kıyas yoluyla uygulanmak suretiyle belirlenir. Ayrıca, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe yetkilidir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Açığa imzanın kötüye kullanılması HÜKÜM : Beraat Sanığa yüklenen ve takibi şikayete bağlı olan "açığa imzanın kötüye kullanılması" suçuna konu olan belgenin tahsili amacıyla 26.07.2010 tarihinde icra takibine konulduğu, ödeme emrinin 02.08.2010 tarihinde katılana (borçluya) tebliği üzerine takibe itiraz edildiği, şikayetin ise 04.04.2011 tarihinde 5237 sayılı TCK'nin 73. maddesinde öngörülen 6 aylık şikayet süresi geçtikten sonra yapıldığı gözetilerek, kamu davasının düşmesine karar verilmesi gerekirken beraat hükmü kurulması, Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanunun 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Açığa imzanın kötüye kullanılması HÜKÜM : Mahkumiyet Sanıklara yüklenen ve takibi şikayete bağlı olan "açığa imzanın kötüye kullanılması" suçuna konu olan belgenin tahsili amacıyla 31.10.2006 tarihinde icra takibine konulduğu, ödeme emrinin 23.12.2006 tarihinde katılana (borçluya) tebliği üzerine takibe itiraz edildiği, şikayetin ise 16.03.2012 tarihinde 5237 sayılı TCK'nin 73. maddesinde öngörülen 6 aylık şikayet süresi geçtikten sonra yapıldığı gözetilerek, kamu davalarının düşmesine karar verilmesi gerekirken mahkumiyet hükümleri kurulması, Yasaya aykırı, sanık ..., sanık ... müdafii ve Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanun'un 322...

                Davalı ..., ödeme emrinin 03.11.2009 tarihinde tebliği üzerine 08/10/2010 tarihinde yetkiye, borca ve ferilerine itiraz etmiştir. Bu durumda takibe itirazın süresinde olmadığı gözetilerek bu davalı hakkında açılan davanın reddi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 28.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu