Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sayılı ilamını sunduklarını belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Davacı vekilinin icra mahkemesine müracaat ile İstanbul 28. İcra Dairesi 2019/33638 Esas, İstanbul 28. İcra Dairesi 2019/35002 Esas ve 2019/33650 Esas sayılı dosyalarında davalı borçlunun yaptığı yetkiye ilişkin itirazın kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece davalının icra dosyasına yapmış olduğu yetki itirazı ile beraber davacının yetkisizlik kararının kaldırılması yönündeki talebinin reddine, yetkisizlik kararının kaldırılmadığı için borca ve ferilerine yönelik itirazların incelenemediğine, karar verildiği görülmektedir. Alacağın tüketici kredisinden kaynaklanması halinde, borçlunun temerrüde düşüp düşmediği, alacağın muaccel olup olmadığı, ne miktarının tahsil edilebilir olduğu, faiz miktar ve oranlarının tespiti, tüketici yasası koşullarında yargılama yapılmasını gerektirir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Genel haciz yoluyla yapılan takipte, borçlunun süresinde 20.02.2009 tarihinde yetkiye, borca itirazı üzerine takip durmuş, alacaklı 18.02.2013 tarihinde icra müdürlüğüne başvurarak yetkiye itirazı kabul ettiklerini, dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesi talebinin icra müdürlüğünce reddi üzerine konu şikayet yoluyla icra mahkemesinin önüne gelmiştir....

    İcra Müdürlüğü’nün 2018/24369 sayılı dosyasında müvekkili aleyhine ilamsız icra yolu ile başlatılan takipte takibe, borca ve yetkiye itiraz ettiklerini, ancak yetki itirazlarında yetkili icra dairesini göstermediklerini, bu nedenle itirazlarının geçerli olmadığını ve icra dairesinin yetkisinin kesinleştiğini, buna karşı davalı alacaklının yetki itirazını kabul ederek dosyanın İstanbul İcra Dairesi'ne gönderilmesini istediği, bunun üzerine icra müdürlüğünce dosyanın İstanbul icra tevzi büro'suna gönderildiğini, yapılan işlemin hukuka aykırı olduğunu beyanla şikayetin kabulü ile 07/11/2018 tarihli yetkisizlik ve dosyanın İstanbul İcra Müdürlüğü'ne gönderilmesi kararının iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece İİK.nun 18/3 ve HMK 320/1 maddelerine göre, şikayet konusu nedeniyle açıklama yapılmasına ve duruşma açılmasına gerek olmadığı takdir edilerek evrak üzerinde yargılama yapılarak hüküm kurulmuştur. İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "......

    Kararı davacı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde; yetkiye itiraz durumunda sistem üzerinden yetki itirazının kabulü seçeneğinin seçileceği belirtildiğini, bu kapsamda hem borca hem de yetkiye itiraz durumunda izlenecek yolun düzenlenmediğini, hem yetki hem de borca itiraz durumunda takibin yetkili icra dairesine gönderilmesi gibi bir buton veya seçenek bulunmadığını, yönetmelik ve kanunda borçlu tarafından borca ve yetkiye itiraz durumunda izlenecek yol düzenlenmediğini,itirazın iptali davasının da Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesinde açıldığının da mahkemece gözetilmediğini belirterek ,usul ekonomisi açısından hem mahkemenin yetkisi,hemde borca yönelik hüküm kurulması gerekirken davanın usulden reddine karar verilmesinin yerinde olmadığını beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Davada ödenmeyen fatura alacağının tahsili yönünden yapılan takibe itirazın iptali ve icra...

    Kararı davacı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde; yetkiye itiraz durumunda sistem üzerinden yetki itirazının kabulü seçeneğinin seçileceği belirtildiğini, bu kapsamda hem borca hem de yetkiye itiraz durumunda izlenecek yolun düzenlenmediğini, hem yetki hem de borca itiraz durumunda takibin yetkili icra dairesine gönderilmesi gibi bir buton veya seçenek bulunmadığını, yönetmelik ve kanunda borçlu tarafından borca ve yetkiye itiraz durumunda izlenecek yol düzenlenmediğini,itirazın iptali davasının da Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesinde açıldığının da mahkemece gözetilmediğini belirterek ,usul ekonomisi açısından hem mahkemenin yetkisi,hemde borca yönelik hüküm kurulması gerekirken davanın usulden reddine karar verilmesinin yerinde olmadığını beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Davada ödenmeyen fatura alacağının tahsili yönünden yapılan takibe itirazın iptali ve icra inkar...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından genel haciz yoluyla başlatılan takibe karşı borçlulardan ... ve ...'in, borca itirazlarının yanında ... İcra Dairelerinin yetkili olduğunu ileri sürerek takibe itiraz ettiği, alacaklının borçluların borca ve yetkiye itirazlarının kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, borçlulardan ...'...

        İcra Müdürlüğü’nün ...E. sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatmış ancak icra takibi, borçlunun yapmış olduğu yetkiye, borca, faiz oranına ve fer’ilere haksız itirazı nedeniyle durduğunu, davalının haksız ve mesnetsiz olan yetkiye, borca, ferilere ilişkin itirazının iptaline, takibin devamına, davalının % 20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava dilekçesinin incelenmesinde davanın İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesine yöneltildiği, sehven mahkememize tevzi edildiği anlaşılmış olmakla, Mahkememiz esasının bu gönderme kararı ile kapatılarak, dosyanın İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesine tevzi edilmek üzere İstanbul Adliyesi Tevzi Bürosuna gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre; 1-Davanın İstanbul 17....

          İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/10/2021 NUMARASI : 2020/796 ESAS - 2021/748 KARAR DAVA KONUSU : Yetkiye ve Borca İtirazı KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davalı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine yetkisiz icra müdürlüğünde takip başlatıldığını, Gaziosmanpaşa İcra Müdürlüğü'nün yetkili olduğunu, borcun bulunmadığını beyan ederek yetkiye ve borca itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep etmiş, mahkemece yetki itirazının kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. 6763 sayılı Yasa'nın 3. maddesi ile değişik İİK'nın 363/1. maddesindeki parasal kesinlik sınırının, aynı Kanunun Ek 1/1. maddesi uyarınca yeniden...

          Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. İİK'nun 68/1. maddesi gereğince; talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise, alacaklı itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Somut olayda; icra takibinin Gölhisar İcra Müdürlüğünde başlatıldığı, muteriz borçlular vekilinin icra müdürlüğüne sunduğu itiraz dilekçesinde, borca, takibe, faize ve yetkiye itirazda bulunulduğu, ancak, yetkili icra dairesinin HMK'nun 19/2 maddesi gereğince itiraz dilekçesinde açıkça belirtilmediği görülmekle, icra müdürlüğünce borçluların yetki itirazlarının dikkate alınmaması gerekmektedir. O halde, mahkemece, borçluların itiraz dilekçesinde ileri sürdükleri diğer itirazlarının alacaklı tarafça kaldırılması isteminin esasının incelenmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

            İcra Müdürlüğü'nün 2019/3559 Esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız takipte, borçlunun yetkiye ve borca itirazı üzerine, alacaklıların yetki itirazının kabulü nedeniyle dosyanın Erciş İcra Müdürlüğü'ne gönderildiği, Erciş İcra Müdürlüğünün 2019/1432 Esas numarasına kaydedilen takip dosyasından borçluya ödeme emri tebliğinin çıkarılmadığı, borçlu tarafından herhangi bir itirazda bulunulmadığı görülmektedir. Buna göre, alacaklılar tarafından yetkisiz icra müdürlüğünde başlatılan ilamsız takipte borçlu yetkiye ve borca itirazda bulunmuş olup dosya yetkili icra dairesine gönderilmiş olmakla yetkili icra dairesinden borçluya gönderilecek ödeme emri borçluya yeniden itiraz hakkı verir. Borçlunun yetkisiz icra dairesinde yaptığı borca itiraz, yetkili icra dairesinde başlatılan takip yönünden hiçbir hukuki sonuç doğurmaz. Bu aşama alacaklının yetkisiz icra müdürlüğüne yapılan itirazın kaldırılmasını istemekte hukuki yararı yoktur....

              UYAP Entegrasyonu