Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

O halde bu husus İİK' nun 67. maddesi uyarınca bir dava şartıdır ve dava şartları da mahkemece re'sen gözetilmek zorundadır. İlamsız icra takibinde takip borçlusunun yetkiye ve borca birlikte itirazı nedeniyle takibin durması ve takip alacaklısının takibin devamını sağlamak üzere İcra İflas Kanununun 68 ve 69’uncu maddelerine göre icra hukuk mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemek yerine, aynı Kanunun 67’nci maddesi gereğince mahkemeye başvurarak itirazın iptalini istemesi durumunda, mahkemenin öncelikle icra dairesinin yetkisine yapılan itirazı icra hukuk mahkemesinin yerine geçerek İcra İflas Kanunu 50’nci maddesi hükmü çevresinde inceleyerek sonuçlandırması gerekmektedir. İİK 50/2’nci maddesinde, "Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur." hükmü yer almaktadır....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlular hakkında başlatılan genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde, borçlunun yetkiye ve borca itirazı üzerine duran takibin devamını sağlamak amacıyla alacaklının icra mahkemesine başvurarak borçlunun itirazlarının kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece yetkiye itirazın kaldırılması hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmeden, esastan inceleme yapılarak takip dayanağı belgenin İİK'nun 68/1. maddesinde sayılan belgelerden olmadığı gerekçesiyle itirazın kaldırılması isteminin reddi yönünde hüküm tesis edildiği görülmektedir. 6100 sayılı HMK'nun "Hükmün Kapsamı...

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/09/2020 NUMARASI : 2020/204 ESAS - 2020/47 KARAR DAVA KONUSU : Yetkiye ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacılar tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacılar dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı tarafından İstanbul Anadolu 8.İcra Müdürlüğü'nün 2019/16740 Esas sayılı dosyası ile aleyhlerine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, takibin yetkisiz icra müdürlüğünde başlatıldığını, borca kısmi itiraz ettiklerini beyanla itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava, İİK'nun 169. maddesi uyarınca kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte borca ve yetkiye itirazdır. Körfez İcra Müdürlüğünün 2019/1394 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklı tarafından, davacı borçlu aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı, ödeme emrinin davacıya 21/08/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 27/08/2019 tarihinde ikame edildiği anlaşılmıştır. Davacının itirazları, İİK'nun 169. maddesi kapsamında borca ve yetkiye itiraz olup, bu itirazların, aynı Kanun'un 168/5. maddesi uyarınca, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş günlük sürede icra mahkemesine yapılması gerekmektedir. Davacı borca ve yetkiye itirazlarını 5 günlük süre geçtikten sonra 27/08/2019 tarihinde yapmıştır....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibinde yetkiye, borca itiraz niteliğindedir. İİK.nun 50/1. maddesine göre, para ve teminat borçlarına ilişkin icra takiplerinde yetkili icra dairesi, HMK.nun 447/2. maddesi atfıyla HMK.nun yetkiye dair hükümleri kıyas yoluyla uygulanmak suretiyle belirlenir. Ayrıca, takip dayanağı akdin yapıldığı icra dairesi de yetkilidir. Buna göre, bonoya dayalı takip, genel yetkili yer olan borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesinde (HMK. 6.md.), bonoda öngörülen ödeme yerinde (6102 Sayılı TTK.nun 777/3. maddesine göre ödeme yeri gösterilmeyen bonoda, ödeme yeri olarak tanzim yeri kabul edilir.) (HMK. 10.md.) ve ayrıca İİK.nun 50/1. maddesi uyarınca bononun tanzim edildiği yerdeki icra dairesinde yapılabilir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller dikkate alındığında; davacı vekili davalının müvekkili hakkında Rize İcra Müdürlüğü aracılığı ile 29/02/2020 vade tarihli 35.000 TL bedelli bono ile ilgili takip yaptığını, söz konusu senedin 24.500 TL'lik kısmının müvekkili tarafından banka havalesi yoluyla ödendiğini beyanla borca kısmen itiraz ettiklerini ayrıca takibin yetkili icra dairesinde yapılmadığını beyanla yetkiye itiraz istemi ile mahkememizce yetkiye ve borca itiraz davası açmış olduğu anlaşılmakla mahkememizce öncelikle davacının yetki itirazı değerlendirilmiş olup davacının yetki itirazı ile yetkili iki icra dairesini göstermiş olması nedeniyle yetki itirazının geçerli olmadığı görülmekle yetki itirazının reddi ile davacının kısmi ödemeye ilişkin banka dekontları celp edilmiş olup dekontların yapılan incelemesinde davacı tarafından gönderilen havalelerde ödemenin takip konusu senede ilişkin olduğuna...

    DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Dava; usulsüz tebligat şikayeti, borca ve yetkiye itiraz istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....

    de örgütlü ve toplu iş sözleşmesinin tarafı olduğunu, davalı belediyenin, müvekkili sendika adına kestiği aidatları ödemediğini, davalının borcu kabul etmemesi ve Ankara 23. İcra Müdürlüğünün 2012/16135 esas sayılı dosyasında hem borca hem de yetkiye itirazı sebebiyle takibin durduğunu, davalı tarafın sadece faize itiraz ettiğini ileri sürerek haksız ve kötü niyetli itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, Zonguldak mahkemelerinin yetkili olduğunu savunarak yetki itirazında bulunmuş ve ayrıca esastan da davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, temerrüt oluşmadığından işlemiş faiz talep edilemeyeceği gerekçesiyle davanın esastan reddine karar verilmiştir. Temyiz: Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Gerekçe: Dava, sendika üyelik ve dayanışma aidat alacaklarının tahsiline yönelik icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir....

      DELİL DEĞERLENDİRME VE HUKUKİ GEREKÇE: Dava, tüketilen enerji bedelini ödemediği iddiasıyla başlatılan ilamsız icra takibinde vaki yetkiye ve borca yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. ...33. İcra Dairesi'nden 2022/33125 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı borca ve yetkiye itiraz etmiş icra takibi durmuştur. İtirazın hükümden düşürülmesi için yasal süresi içerisinde bu dava açılmıştır. İtirazın iptali davaları, yapılan takibe itiraz üzerine duran takibin devam etmesini sağlamak amacıyla açılan davalardır. Yasal dayanağını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK'nın) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. İcra takiplerinde yetki hususu, 2004 sayılı İİK’nın 50. maddesi yollaması ile usul kanunu hükümlerine göre yapılmaktadır. İİK’nın 50. maddesi; "(Değişik: 3/7/1940-3890/1 md.)...

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Davacı alacaklı vekili tarafından davalı hakkında Konya 3. İcra Müdürlüğü'nün 2019/12531 Esas sayılı dosyasıyla genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatılmış, davalıya ödeme emri tarihinde tebliğ edilmiş, davalı 13/11/2019 tarihli dilekçesi ile yetkiye, borca, faiz ve fer'ilerine itiraz etmiş, icra müdürlüğünce 19/11/2019 tarihinde takibin durdurulmasına karar verilmiştir. Davacı alacaklı yetki itirazının kaldırılması için dava açmış, mahkemece davanın kabulü ile davalı borçlunun yetki itirazının kaldırılmasına karar verilmiştir. HMK'nun dava şartlarını düzenleyen 114. maddesinin (h) bendinde, davacının dava açmakla hukuki yararının olması gerektiği belirtilmiştir. Borçlu itirazında yetkiye ve borca birlikte itiraz ettiğine göre alacaklının sadece yetki itirazının kaldırılması istemesinde hukuki yararı bulunmamaktadır....

        UYAP Entegrasyonu