İcra Müdürlüğünün 2020/3228 Esas sayılı dosyası, İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Takip dayanağı senedin TTK hükümlerine göre tüm zorunlu unsurları ihtiva ettiğinden kambiyo senedi vasfında olduğu, davacının borca itirazının da İİK'nun 169/a maddesinde sayılan belgelerden herhangi biri ile ispatlayamadığından davanın reddine karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından, dava dilekçesindeki nedenler tekrarlanarak istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine kambiyo senetlerine özgü yolla başlatılan takipte davacının açtığı kambiyo hukukuna yönelik şikayet ve borca itiraz davasına ilişkindir....
Açıklanan nedenlerle, davacının senedin kambiyo vasfına yönelik şikayeti ile borca itirazının reddine karar verilmesi gerekir ki, ilk derece mahkemesinin kararı da bu cihettedir. HMK.'nun 355. maddesi kapsamında Dairemizce resen nazara alınması gereken herhangi bir kamu düzenine aykırılık da bulunmamaktadır. Dolayısıyla tarafımızca da izah ve iştirak olunan bu gerekçelerle, ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacı tarafın istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b-1 maddesi uyarınca esastan reddine oy birliğiyle karar verildi....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla ilamsız icra takibinde borca itiraza ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK md. 168, 169, 169/a 3. Değerlendirme Borçlu tarafından yapılan bir usulsüz tebligat şikayeti bulunmadığının ve bu suretle İİK'nın 168/5. maddesi gereğince borca itirazın süreden reddine dair mahkeme kararının yerinde olduğunun anlaşılmasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir. VI....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, dava dilekçesini tekrarla, İİK'na göre icra dairesince ödeme emri tanzim edilirken kanuna aykırı hususların ödeme emrine yazılamayacağını, kanuna aykırı hususların ödeme emrine yazılmış olmasının ödeme emrinin iptalini gerektirdiğini ve süresiz şikayete tabi olduğunu, müvekkilinden talep edilen borcun tamamen ödendiğini, müvekkilinin davalıya herhangi bir borcu bulunmadığını belirterek, kararın kaldırılmasına ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 169, 169/a maddeleri uyarınca çek tazminatının fazla talep edildiği ve borcun bulunmadığı iddiaları ile borca itiraz istemine ilişkindir. Somut olayda, İzmir 9. İcra Müdürlüğünün 2019/3346 Esas sayılı takip dosyasında ödeme emri, davacıya 11/03/2019 tarihinde tebliğ edilmiş olup, dava 24/02/2020 tarihinde ve ödeme emri tebliğini takiben beş günlük yasal süreden sonra açılmıştır....
İcra Müdürlüğünün 2022/3220 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıklarını, davacıların borca ve takibe karşı açmış olduğu iş bu davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacıların iddialarının tamamen gerçek dışı olduğunu, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına yapılan şikayeti ile ilgili kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takiplerinde borca itiraza ilişkin düzenlemede borçlunun borçlu olmadığını veya itfa veya imhal edildiğini resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat etmek zorunda olduğunu, davacılarının borcunun bulunmadığını İİK 169/a maddesinde belirtilen belgelerden biri ile ispat etmek zorunda olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. İzmir 6. İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde davanın İİK 169/a madde gereği reddine, davalı yararına tazminat takdirine yer olmadığına karar verilmiştir....
İstinafa konu kararın kambiyo senetlerine özgü takipte usulsüz tebligat şikayeti, yetkiye imzaya ve borca itiraza dair olduğu, davacı vekilinin takibin durdurulmasını talep ettiği, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verildiği, hüküm kısmında sehven İİK'nun 170/a maddesi gereğince iptaline yazılmış ise de kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturmamak için hüküm kısmında düzeltilme yapılmadığı belirtilmiş, yine dava yetkiye itiraz olarak da açılmış olup yargılama sürecinde davacı tarafın yetki itirazından feragat ettiği ancak feragat ile ilgili bir hüküm kurulmadığı görülmüş olup her iki hususun da HMK'nun 353/1- b-2 maddesi gereğince dairemizce yapılan istinaf incelemesi sırasında düzeltilebileceği görülmüştür....
Anılan yasa hükümlerine göre imzaya, borca, yetkiye itiraz ve kambiyo hukuku bakımından şikayet ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süreye tabidir. Bu süre, hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilmelidir. Diğer taraftan ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiası, TK'nın 32. ve İİK'nın 16. maddesi uyarınca takipten haberdar olunduğu tarihten itibaren 7 gün, ödeme emrine yönelik itirazların da İİK'nın 16. maddesi uyarınca aynı süre içerisinde İcra Mahkemesinde ileri sürülmesi gerekir. Borca itiraz ve sair şikayetlerle birlikte borçlu, usulsüz tebliğ iddiasında bulunmuş ise, usulsüz tebliğ iddiasının kabulü veya reddine göre sair şikayet ve itirazların yasal süresinde olup olmadığı değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmelidir. Somut olayda, ödeme emrinin borçluya 07.04.2021 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise 13.04.2021 tarihinde açıldığı görülmüştür....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/12/2021 NUMARASI : 2021/563 ESAS - 2021/695 KARAR DAVA KONUSU : İlamsız İcra Takibinde Usulsüz Tebligat Şikayeti ve Borca İtiraz KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; alacaklı T3 tarafından Karşıyaka 3....
sürekli hastanede olması ve itiraz hakkının olmaması nedeni ile gecikmiş itirazın kabul edilmesini, takipte borçlunun yerleşim yeri Konya İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, alacaklıya borcu bulunmadığını, takibe dayanak sözleşmede yazılı taşınmazın alacaklıya devredildiğini, dayanak sözleşmedeki imzanın murise ait olmadığını belirterek tebliğ tarihinin 12/10/2020 olarak düzeltilmesini, yetkiye borca ve imzaya itirazının kabulü ile hacizlerin kaldırılmasını aksi halde gecikmiş itirazın kabulünü istemiştir....
Taraflar arasındaki şikayet ve borca itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince borca itirazın ve şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararın borçlu vekilince tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....