İİK'nun 168. maddesinin birinci fıkrasının 3. ve 5. bentlerine göre, borçlunun yetkiye ve borca itirazları ile takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfını haiz olmadığına yönelik şikayetini yasal beş günlük süresi içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup mahkemece re'sen gözetilmelidir. Somut olayda borçlular ... ve...Petrol Ürünleri İnşaat Turizm Nak. San. Tic. Ltd. Şti.'ne ödeme emrinin 08.10.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçluların yasal (5) günlük süreden sonra 14.10.2015 tarihinde icra mahkemesine müracaatla takibin iptalini talep ettikleri, ödeme emri tebligatının usulsüzlüğü yönünde bir itiraz da ileri sürmediği anlaşılmıştır. O halde, mahkemece, borçluların itiraz ve şikayetlerinin süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Aydın İcra Müdürlüğü'nün 2018/1347 E. sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklı tarafından borçlu Bahar Kuduğ aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, borçlunun takipten önce öldüğünün anlaşılması üzerine alacaklının talebiyle borçlu murisin mirasçıları adına takip talebi ve ödeme emri düzenlendiği, örnek 7 ödeme emrinin davacı borçluya 21/03/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun borca itiraz etmediği ve takibin borçlu yönüyle kesinleştiği anlaşılmaktadır. Hukuk Genel Kurulu’nun, 19.11.2014 tarih ve 2013/12- 2240 Esas 2014/929 Karar sayılı kararında, borçluların mirası reddettikleri nedeniyle borçlu olmadıklarına yönelik iddialarının borca itiraz olup, ödeme emri tebliği üzerine yasal sürede yapılması gerektiği kabul edilmiştir. “İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir. Mesela ödeme, …sıfat itirazı gibi…....
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün ... e. sayılı takip dosyası incelendiğinde; alacaklı tarafından borçlu aleyhine takip yapıldığı, örnek 7 nolu ödeme emrinin borçlu ... A.Ş'ye 12/03/2019 tarihinde tebliğ edildiği ve süresinde yetki ve borca itirazda bulunulduğu anlaşılmıştır. Çeke dayalı takiplerde, borçlunun ikametgahının bulunduğu yer, muhatap bankanın bulunduğu yer ve çekin keşide edildiği yerdeki icra dairesinde takip başlatılabilir.(İstanbul BAM ... esas, .... karar sayılı ilamı) Somut olayda takip dayanağı çekte keşide yeri ..., muhatap banka ...dir. Borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği adres de ....'dir. Dosya kapsamında Ankara Batı İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyasında icra takibine başlanmış, davalı vekilince icra dairesinin yetkisine, borca ve tüm ferilerine itiraz edilmesi üzerine takip durdurulmuştur. Davalı/borçlu vekili usulüne uygun ve süresinde yerleşim yeri olan ...Anadolu İcra dairelerini belirli bir şekilde seçerek yetkiye itiraz etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince " Tüm dosya kapsamına göre, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine bir adet çeke dayalı ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya tebliği üzerine borçlunun yasal süresi içerisinde sunduğu itiraz dilekçesi ile yetkiye, borca ve tüm faiz ve ferilere itiraz etmesi üzerine takibin durduğu ve bunun üzerine alacaklının itirazın iptali davası açtığı, mahkemece yapılan yargılama neticesinde İstanbul 1....
ile gecikmiş itirazlarının kabulüne, takibin ve ödeme emrinin iptali ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir....
Davacı borçlular vekili, diğer itiraz ve şikayet sebeplerinin yanında, takibin dayanağı olan senedin taraflar arasındaki kredi ilişkisinin teminatı olmak üzere düzenlendiğini belirterek borca itiraz etmiş, mahkemece yapılan yargılama neticesinde, takipte BSMV istenmesi, senette yazılı miktar ve tarih ile kredi sözleşmesinin tarihi ve meblağının aynı olması, kredi sözleşmesinin taraflarının bonoda borçlu ve aval veren olarak yer alması nedenleriyle borca itirazın kabulüne karar verildiği, kararda, diğer dava sebepleri ve ödeme emrinin iptali talebiyle ilgili değerlendirme yapılmadığı anlaşılmış ise de, davacı borçlular tarafından doğrudan veya katılma yoluyla istinaf kanun yoluna başvurulmadığı anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesi tarafından, alacaklı bankadan getirtilen T3 Tic. Ltd. Şti.'ne ait kredi sözleşmesi incelendiğinde, takibe konulan bonoya açık atıf bulunmadığı anlaşılmıştır....
İcra Müdürlüğü'nün 2018/11463 Esas sayılı takip dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı, davacı borçlunun icra mahkemesine başvurarak ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile birlikte yetkiye, borca, faize, ferilerine itiraz ettiği, ilk derece mahkemesince borçluya yapılan ödeme emri tebligatının usul ve yasaya uygun olarak yapıldığı, yetkiye ve borca itirazın yasal süre içerisinde ileri sürülmediğinden davanın reddine karar verildiği, kararın davacı vekili tarafından istinaf edildiği anlaşılmıştır. Somut olayda; istinafa konu usulsüz tebligat şikayeti dışında, davacı borçluya aynı icra dosyasından gönderilen ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayetin bulunduğu, ilgili şikayetin Bakırköy 9. İcra Mahkemesi'nin 2019/691 Esas sayılı dosyasında incelenerek şikayetin reddine karar verildiği, kararın davacı borçlu tarafından istinaf edildiği, dosyanın istinaf aşamasında olduğu anlaşılmıştır....
Borçlu, borca itiraz etmeyip sadece icra dairesinin yetkisine itiraz etmişse bu itirazın ortadan kaldırılması ve takibe devam edilmesi için genel mahkemede itirazın iptali davası açılamaz. Bununla birlikte borçlunun icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmiş olması halinde alacaklı tarafından yetki itirazının benimsenmesi halinde yetkili icra dairesi tarafından ödeme emrine ilişkin işlemlerin tekrarlanması ve bunun üzerine varsa borçlunun itirazının iptali yönünde dava ikamesine gidilmelidir....
Davalı ..., ödeme emrinin 03.11.2009 tarihinde tebliği üzerine 08/10/2010 tarihinde yetkiye, borca ve ferilerine itiraz etmiştir. Bu durumda takibe itirazın süresinde olmadığı gözetilerek bu davalı hakkında açılan davanın reddi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 28.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; "Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı, takip borçlusu tarafından ödeme emrinin tebliğinden önce takibe itiraz edildiği, takibin durdurulduğu, ödeme emrinin itiraz dilekçesinin kabulünden sonra tebliğ edildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 62/1. maddesinde; "İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur..." hükmüne yer verilmiş ise de içtihatlarda kabul gördüğü üzere takip talebinden sonra takibe geçildiğini öğrenen borçlunun ödeme emrinin kendisine tebliği şartı ile borca itirazı geçerli olacağından, takip dosyasından kendisine ödeme emri sonradan tebliğ edilen takip borçlusunun borca itirazının geçerli olduğu ve memur işleminin yerinde olduğu anlaşılmakla şikayetin reddine" karar verildiği görülmüştür....