WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra ve İflas Kanunu'nun 269/2. maddesi hükmü gereğince, ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde itiraz sebeplerini aynı Kanun'un 62. maddesi hükümleri dâhilinde icra dairesine bildirmeye mecburdur. Somut olayda, borçlu aleyhine kira alacağının tahsili ve tahliyesi talepli ilamsız icra takibi başlatıldığı, örnek 13 ödeme emrinin davacıya tebliği üzerine davacı tarafından İİK'nın 269/2. maddesi uyarınca yasal yedi günlük sürede borca itiraz etmesi nedeniyle icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü, alacaklıların dayanak kira sözleşmesinin tarafı olmadığına yönelik iddia, borca itiraz niteliğinde olup, bu iddianın İİK'nın 269/2. , 62. maddeleri gereğince icra dosyasına sunulacak itiraz dilekçesi ile icra müdürlüğüne yapılması gerekir....

İtirazın iptali davalarında, dava şartlarından biri de usulüne uygun ödeme emrinin tebliği üzerine borca itiraz edilmesidir. Somut olayda yetkisizlik itirazı ve alacaklı vekilinin talebi üzerine dosyanın geldiği ----- davalı borçluya davadan önce ödeme emri çıkarılmamıştır. İtirazın iptali davalarında HMK 114/2 gereği usulüne uygun gönderilmiş ödeme emri ve bu ödeme emrine karşı süresinde itiraz edilmiş olması dava şartıdır ve bu dava şartı giderilebilir bir dava şartı değildir....

    Dava, çeke dayalı kambiyo takibinde usulsüz tebliğ şikayetinin yanısıra, yetkiye, imzaya ve borca itiraza ilişkindir....

    İcra Müdürlüğü'nün 2020/1352 Esas sayılı dosyasında mevcut 21.01.2020 tarihli ödeme emrinde talep edilen işlemiş faizin 77.460,27 USD'sini aşan kısmının iptaline, ödeme emrinin bu şekilde düzeltilmesine, diğer taleplerin reddine karar verildiği görülmüştür. Kararın borçlu vekilince istinaf edilmesi üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesinin 08.09.2021 tarihli ve 2020/2604 E. 2021/2186 K. sayılı kararı ile borca itiraz nedeniyle İlk Derece Mahkemesince İİK'nın 169/a-1 maddesi uyarınca dosya üzerinden inceleme yapılarak yetkiye ve borca itiraz yönününden bir karar veremeyeceği gerekçesi ile duruşma açılarak davanın yeniden görülmesi için HMK'nın 353/ 1-a-6 maddesi uyarınca dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesi üzerine İlk Derece Mahkemesinin 09.12.2021 tarih ve 2021/624 Esas 2021/760 K. sayılı kararı ile davanın kısmen kabulü ... 27....

      İİK'nın 62/1. maddesinde; "itiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur” hükmü yer almakla birlikte, borçluya “ödeme emri tebliğ edilemese” bile, alacaklının anlaşmazlığı ve takibi sürdürme iradesi mevcut bulunduğu sürece borçluya ödeme emrinin tebliğ edilmemesi şikayet ve itirazda bulunmasına engel teşkil etmez. Somut olayda, Ankara 7. İcra Müdürlüğünde başlatılan takip kapsamında davalı borçlu vekilinin yetkiye ve borca itiraz ettiği, takibin durdurulması üzerine davacı vekilinin takip dosyasının yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesini istediği, dava konusu takip dosyası kapsamında davalı vekiline tebligat çıkartılmadan davalı borçlu adına ödeme emri tebligatının düzenlendiği, ancak tebliğe çıkarılmadığı, e-devlet sistemi üzerinden takipten haberdar olan davalının, vekili aracılığı ile borca itiraz ettiği tartışmasızdır....

      İİK'nun 168. maddesinin birinci fıkrasının 3 ve 5. bentlerine göre; borçlunun yetkiye ve borca itirazları ile takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfını haiz olmadığına yönelik şikayetini yasal beş günlük süresi içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup mahkemece re'sen gözetilmelidir. Somut olayda borçlu... Petrol Ürünleri İnşaat Turizm Nak. San. Tic. Ltd. Şti.'ne ödeme emrinin 08.10.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun yasal beş günlük süreden sonra 14.10.2015 tarihinde icra mahkemesine müracaatla takibin iptalini talep ettiği, ödeme emri tebligatının usulsüzlüğü yönünde bir itiraz da ileri sürmediği anlaşılmıştır. O halde, mahkemece, borçlunun itiraz ve şikayetlerinin süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

        Mahkemece, davalı yanca icra takibine yapılan itirazın takip kesinleştikten sonra olduğu ve geçerli olmayacağı gerekçesiyle davalının yetkiye ve borca yönelik itirazlarının süre yönünden iptaline, takibin kaldığı yerden devamına, koşulları oluşmadığından davacının icra inkar tazminatı isteminin ise reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....

          İcra Müdürlüğü'nün 2018/22673 esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin müvekkiline 29/08/2018 tarihinde tebliğ edildiğini, takip dosyasına yasal süre içerisinde itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, alacaklı vekilinin yetki ve borca itiraz dilekçesine istinaden dosyanın Develi İcra Müdürlüğüne gönderildiğini, takibin durmuş olmasına rağmen Develi İcra Müdürlüğü tarafından müvekkili aleyhine yeniden ödeme emri gönderildiğini, dosyada vekil olması nedeni ile ödeme emrinin vekil olarak kendilerine çıkartılması gerekirken müvekkiline çıkartıldığını, müvekkilinin 15/10/2020 tarihinde durumu kendisine haber vermesi üzerine haberdar olduğundan bahisle ödeme emrinin tebliğ tarihinin 15/10/2020 tarihi olarak kabul edilmesi gerektiğini belirterek yapılan usulsüz tebligat nedeni ile 15/10/2020 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesine, itirazın reddi ile takibin durdurulmasına, karşı tarafın % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine...

          Ancak ödeme emrinin tebliğinden itibaren borçlu vekili tarafından süresi içerisinde borca itirazda bulunulduğundan ve istinaf dilekçesine cevap dilekçesinde de " itiraz dilekçemizde tarafımızdan zaten borcun sebebi ve konusu dahil her konuya itiraz edilmiştir " şeklindeki davacı vekilinin beyanından borca tüm itirazların yapıldığı, takibin durdurulduğu ve ödeme emrinin vekil yerine asile tebliğ edilmiş olması nedeni ile tüm itirazlarını ileri süren borçlu taraf açısından savunma hakkının kısıtlanmamış olduğu bu nedenle tebligata yönelik şikayette hukuki menfaat bulunmadığından istinaf talebi yerinde olmakla istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davalının istinaf talebinin KABULÜ ile Küçükçekmece 2....

          Dairemizce yapılan değerlendirmeler neticesinde, ilk derece mahkemesince borca itirazın reddine karar verilmesinin isabetli olduğu, ancak ödeme emrinin iptali talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesinin HMK'nun 297. Maddesine aykırılık oluşturduğu, bu eksikliğin giderilmesi için yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç bulunmadığı anlaşıldığından davacı borçlu vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, HMK.nun 353- 1- b-2. Maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, ödeme emrinin iptali talebine yönelik şikayetin reddine, borca itirazın reddine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM; gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere. 1- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen KABULÜNE, 2- Adana 5....

          UYAP Entegrasyonu