Kararı davacı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde; yetkiye itiraz durumunda sistem üzerinden yetki itirazının kabulü seçeneğinin seçileceği belirtildiğini, bu kapsamda hem borca hem de yetkiye itiraz durumunda izlenecek yolun düzenlenmediğini, hem yetki hem de borca itiraz durumunda takibin yetkili icra dairesine gönderilmesi gibi bir buton veya seçenek bulunmadığını, yönetmelik ve kanunda borçlu tarafından borca ve yetkiye itiraz durumunda izlenecek yol düzenlenmediğini,itirazın iptali davasının da Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesinde açıldığının da mahkemece gözetilmediğini belirterek ,usul ekonomisi açısından hem mahkemenin yetkisi,hemde borca yönelik hüküm kurulması gerekirken davanın usulden reddine karar verilmesinin yerinde olmadığını beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Davada ödenmeyen fatura alacağının tahsili yönünden yapılan takibe itirazın iptali ve icra...
Kararı davacı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde; yetkiye itiraz durumunda sistem üzerinden yetki itirazının kabulü seçeneğinin seçileceği belirtildiğini, bu kapsamda hem borca hem de yetkiye itiraz durumunda izlenecek yolun düzenlenmediğini, hem yetki hem de borca itiraz durumunda takibin yetkili icra dairesine gönderilmesi gibi bir buton veya seçenek bulunmadığını, yönetmelik ve kanunda borçlu tarafından borca ve yetkiye itiraz durumunda izlenecek yol düzenlenmediğini,itirazın iptali davasının da Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesinde açıldığının da mahkemece gözetilmediğini belirterek ,usul ekonomisi açısından hem mahkemenin yetkisi,hemde borca yönelik hüküm kurulması gerekirken davanın usulden reddine karar verilmesinin yerinde olmadığını beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Davada ödenmeyen fatura alacağının tahsili yönünden yapılan takibe itirazın iptali ve icra inkar...
Hukuk Genel Kurulu’nun,19.11.2014 tarih ve 2013/12- 2240 E.-2014/929 K. sayılı kararında borçluların mirası reddetmeleri nedeniyle borçlu olmadıklarına yönelik iddialarının borca itiraz niteliğinde olduğu, itirazın ödeme emri tebliği üzerine yasal sürede yapılması ve imzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazların borca itiraz olarak kabulü gerektiği belirtilmiştir....
Davalı vekili, davacının ilk olarak müvekkiline karşı yetkisiz Kırıkkale İcra Dairesinin 2021/6338 Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlattığını, takip dosyasına süresinde yetkiye ve borca itirazlarının sunulduğunu, yetki itirazı üzerine dosyanın Ankara 14. İcra Müdürlüğünün 2021/9771 sayılı esasına kaydedildiğini, bu icra dairesinde yeniden icra takibi açıldığını, ancak anılan dosyada usulüne uygun olarak bir ödeme emrinin düzenlenmediğini, Ankara 14. İcra Müdürlüğünün 2021/9771 Esas sayılı dosyasından elektronik tebligat yoluyla Kırıkkale İcra Dairesinin 2021/6338 Esas sayılı dosyasına ait ödeme emrinin tekrar gönderildiğini, yetkisiz icra müdürlüğünce düzenlenen ödeme emrinin tekrar gönderilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, Ankara 14....
ve borca itirazlarının süresinde olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir....
SAVUNMA; Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; Muş İcra Müdürlüğü’nün 2021/5941 Esas sayılı dosyasında borçlular tarafından 24.12.2021 tarihinde açılan dava ile yetkiye, senet içeriğindeki yazıya,borca ve ferilerine itiraz edildiğini, kambiyo senedine dayalı dava ya da takiplerde, kesin yetki kuralı bulunmadığını, bu nedenle kambiyo senetlerinde yetki kaydı konulması suretiyle yetkili mahkemenin taraflarca kararlaştırıldığını, Muş İcra Müdürlüğü’nün 2021/5941 Esas sayılı dosyası ile ödeme emrinin usulüne uygun bir şekilde borçlulara tebliğe çıkarıldığını, davacılar vekilinin ödeme emrinin davacı müvekkillerine 23.12.2021 tarihinde tebliğ edildiğini belirttiğini, fakat ödeme emrinin borçlu şirket T1 San. Ve Tic. Ltd....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 27/12/2019 tarih 2019/735 esas 2019/900 karar sayılı mahkeme kararının davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; Konya Ereğli 1.İcra Müdürlüğünün 2013/3053 esas sayılı dosyası müvekkili hakkında takip başlatıldığını, müvekkili tarafından yetkiye ve imzaya itiraz edilmesi üzerine Konya Ereğli İcra Hukuk Mahkemesinin 2013/193 Esas, 2014/129 Karar sayılı dosyası ile yetkisizlik kararı verildiğini, yetkisizlik kararı üzerine dosyanın Adana 13.İcra Müdürlüğünün 2015/15436 esas sayılı dosyasından yeni esas aldığını, müvekkili adına çıkarılan ödeme emri tebligatının 17/12/2015 tarihinde muhtarlığa usulsüz olarak tebliğ edildiğini, müvekkilinin icra dosyasında vekili olmasına ve Ereğli İcra Mahkemesine avukatı vesilesi ile imzaya itiraz ve yetkisizlik davası açılmış olmasına rağmen, ödeme emrinin vekile yapılması gerekirken asile yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu,...
İİK'nun 168/5. maddesi gereğince, kambiyo senetlerine mahsus takipte, yetkiye ve borcun ödendiğine yönelik itirazın, ödeme emrinin tebliğ edilmesinden itibaren beş gün içerisinde icra mahkemesine sunulması zorunludur. Somut olayda, ödeme emrinin itiraz eden borçluya 28.08.2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü yönünde bir iddiasının da bulunmadığı görülmekle, 03.09.2020 tarihinde mahkememize yaptığı itirazın yasal beş günlük süreden sonra olduğu anlaşılmakla davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, ayrıca dava esas girilmeksizin süre aşımı nedeniyle reddedildiğinden davalı alacaklının tazminat talebinin ve yasal olanak bulunmadığından para cezası talebinin reddine" şeklinde karar verilmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 31/12/2019 NUMARASI : 2018/1123 ESAS - 2019/1235 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet, Borca İtiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ilamsız icra takibi başlatıldığını, müvekkiline gönderilen ödeme emrinin asıla tebliğ edilmesi gerekirken vekile tebliğ edildiğini, süresi içerisinde borca, fer'ilerine ve takibe itiraz edildiğini, ödeme emrine müvekkilinin adresinin yazılmadığını, ödeme emri üzerinde İstanbul Anadolu 10. İcra Müdürlüğü'nün ünvanı ve hesabı, keza İstanbul Anadolu 18. İcra Müdürlüğü'nün ünvanı ve dosya numarası, İstanbul 10....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkiline yapıldığı ileri sürülen tebligattan müvekkilinin bilgisi olmadığını, bu nedenle müvekkilin takibi öğrendiği tarih göz önüne alınarak başta senet üzerinde değişiklik yapıldığı, dolayısıyla zamanaşımı oluştuğu ve diğer tüm itirazlarının incelenmediğini, usulsüz tebliğ nedeniyle memuru şikayet iddiamızı araştırıp gerekçelendirmeden eksik gerekçe ile hüküm kurulduğunu tüm bu nedenlerle istinaf başvurularının kabulü ile mahkemece verilmiş olan kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, icra takibinde borca, yetkiye, zamanaşımına ve usulsüz tebligata itiraz ile takibin iptali istemine ilişkindir....