"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçluların icra mahkemesine başvurusunda; kambiyo şikayeti yanında, dayanak senedin teminat senedi olduğunu iddia ederek takibin iptalini talep ettikleri, mahkemece talebin kabulü ile takibin iptaline karar verildiği görülmüştür. Borçluların başvurusu, bu hali ile 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 168/5. maddesine dayalı borca itiraz niteliğindedir....
O halde mahkemece, borçluların anılan konudaki şikayetlerinin esasının incelenerek bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken; dava prosedürüne tabi olmayan ve borca itiraz niteliğinde de bulunmayan şikayeti de kapsar biçimde (İİK'nun 18/3. maddesi gereğince) uygulama yeri olmayan HMK'nun 150/4 ve 320/4. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dairemizce yapılan ilk istinaf incelemesi sonucunda da bu sebeple kararın kaldırılmasına karar verilmiş ancak mahkemece kaldırma kararı sonrası yeniden yapılan yargılamada, davacı tarafın takibe konu senedin teminat olduğu olduğu iddiasıyla borca itirazı hakkında gerekçede açıklamaya yer verilmiş ancak bu talep hakkında herhangi bir hüküm kurulmamış, yine davacı tarafın alacak ipotek ile teminat altına alındığından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılmadan kambiyo senetlerine özgü takip yapılamayacağına yönelik şikayeti ve borcu bulunmadığına yönelik borca itirazı hakkında ise olumlu veya olumsuz bir değerlendirme yapılmamış ve hüküm kurulmamıştır. Bu durumda yeniden yapılan yargılama sonunda da davacının tüm talepleri değerlendirilmeden karar verilmesi nedeniyle karar, usul ve yasaya aykırıdır. Öte yandan T.C. Anayasasının 141/3. maddesi uyarınca, bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılmak zorundadır....
kaldırılarak, davacı tarafından sunulan borca ve yetkiye itirazın haksız, hukuka aykırı ve kötü niyetli olması nedeni ile takibin iptali talebinin reddi ile takibin devamına, davacı tarafından haksız, hukuka aykırı ve kötü niyetli olarak müvekkilini zarara sokma ve icrai işlemleri engelleme kastı ile borca ve yetkiye itiraz edildiğinden davacının asıl alacağın %20'sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına ve takip konusu alacağın %10'undan az olmamak üzere para cezasına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir....
Önce gönderilen ödeme emrinin icra mahkemesince iptali üzerine, yeni ödeme emri tebliğ edilmiş olup, önceki ödeme emri ve buna ilişkin borca itiraz hükümsüz kalmıştır. Bu sebeple 16.04.2013 tarihinde yeni ödeme emrinin tebliği ile beraber süresinde borca itiraz edilmesi, tebligata ve ödeme emrine ilişkin şikayetler varsa bunların ileri sürülmesi gerekmektedir. Aksi takdirde önceki ödeme emrine itiraz üzerine takip durmaya devam etmez ve yeni ödeme emrine itiraz edilmemesi üzerine takibe devam edilir. Ancak 16.04.2013 tarihinde yeni ödeme emrinin tebliğinden sonra borçlu tarafından süresinde borca itiraz edilmediği ve herhangi bir şikayet yoluna başvurulmadığı anlaşılmaktadır. Nitekim borçlu cevap dilekçesinde de 08.01.2013 tarihinde borca ve yetkiye itirazı üzerine takibin durduğunu belirtmiş, ancak 16.04.2013 tarihinde tebliğ edilen yeni ödeme emri üzerine herhangi bir borca itirazından bahsetmemiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, çeke dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte kambiyo şikayeti ve borca itiraza ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu 169/a-1 maddesi, 6102 sayılı TTK'nın 36. maddesinin 1. bendi, 630. ve 780. maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ve sair yasal mevzuat. 3. Değerlendirme 1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup borçlu vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Davanın konusu usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte borca, faize ve faiz oranlarına itirazdır. Alacaklı tarafından borçlu aleyhine bonoya istinaden kambiyo senedine dayalı icra takibi başlatılmıştır. İİK 16.maddeye göre usulsüz tebliğ şikayeti ıttıla tarihinden itibaren 7 gün içinde ileri sürülmesi gerekir. Davacı dava dilekçesinde; İstanbul Anadolu 9. SHM'nin 2019/538 E.sayılı dosyası nedeniyle icra takibinden haberdar olduklarını, usulsüz tebliğ işlemine dosyaya vekalet sunulmasından sonra yapılan inceleme ile 16/02/2020 tarihinde haberdar oldukları ileri sürmüştür. Davacının süre tutum dilekçesine istinaden HMK 355'e göre kamu düzenine aykırılık yönünden yapılan inceleme neticesinde; İstanbul Anadolu 9....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/05/2021 NUMARASI : 2021/270 ESAS - 2021/375 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİANIN ÖZETİ: Davacı/ borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine İstanbul 36. İcra Müdürlüğü'nden başlatılan takipte gönderilen ödeme emrinin müvekkilinin mernis adresi olan Sultangazi/İstanbul adresine yapıldığını, bu nedenle takibe yetki yönünden itiraz ettiklerini, yetkili icra dairesinin mernis adresi esas alındığında Gaziosmanpaşa İcra daireleri olduğunu, ayrıca müvekkilinin çek üzerinde herhangi bir imza ve cirosunun olmadığını, belirterek, yetkiye, borca ve ferilerine itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, maliki olduğu dava konusu taşınmazını davalıdan aldığı borca karşılık teminat olarak davalıya devrettiğini, davalının tefecilik yaptığını ve yüksek faiz uygulayarak borcunu ödeyemez duruma getirdiğini, bu nedenle işlemin batıl olduğunu ileri sürerek tapu iptal- tescil ve taşınmazdaki ürünün tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Davanın reddine ilişkin karar Dairece, eldeki davadaki iddialarla ilgili davacının şikayeti nedeniyle davalı aleyhine ceza davası açıldığı, anılan davanın derdest olduğu ve bekletici mesele yapılması gerektiğine değinilerek bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak anılan ceza dosyası bekletici mesele yapılmış ve davanın zamanaşımı nedeniyle reddedildiği, sanık olan davalının mahkumiyetine karar verilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....