Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/11/2020 NUMARASI : 2020/178 2020/429 DAVA KONUSU : İcra Emrine İtiraz KARAR : Yukarıdaki esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının incelenmesi için istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya içeriğindeki tüm bilgi ve belgeler okunup, tetkik edilip heyetçe yapılan müzakerede, 6100  sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı incelenerek  aynı kanunun 353. maddesi gereğince  duruşma yapılmaksızın yapılan inceleme sonunda gereği görüşülüp düşünüldü: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; takibe konu senet üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığını, davalı tarafa böyle bir borcunun olmadığını belirterek yetkiye, imzaya ve borca itirazlarının kabulüne, kötüniyetli olarak icra takibi yapan davalının %50'den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına...

O halde mahkemece; takip, alacaklı tarafından bu tedbir kararından sonra 25.10.2013 tarihinde başlatıldığından ve “takiplerin durdurulmasına” ilişkin tedbir kararı verildiğinden, şikayetin kabul edilerek tedbirden sonra başlatılan bu takibin durdurulmasına karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile şikayetin reddi ve diğer itirazların esasının incelenmesi isabetsizdir. Zira, ihtiyati tedbir kararı ile birlikte takip duracağından, bundan sonra hiçbir takip işlemi yapılamaz. Tedbirin kaldırılmasından sonra takip kaldığı yerden devam edecek olduğundan ve borçluya gönderilecek ödeme emri ile borçlunun itiraz hakkı doğacağından borçlunun yetkiye, faize ve imzaya itirazlarının o aşamada değerlendirilmesi gerekecektir....

    , yetkili icra dairesinde takip başlatılmadığından yetkiye itiraz ettiklerini, davalının kötü niyetli davranarak mevcut bonoyu diğer bonolarla icra takibine konu ettiğini, bu nedenle ağır kusuru bulunan davalı aleyhine asıl alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminata ve yine alacağın %10'u oranında para cezasına hükmedilmesini, imzaya ve yetkiye itirazlarının kabul edilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

    İTİRAZ Borçlu keşideci şirket ve avalist icra dairesinin yetkisine, borca ve imzaya itiraz ettiklerini ileri sürerek takibin durdurulmasını, alacaklı aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmesini talep etmişlerdir. II. CEVAP Alacaklı cevap dilekçesinde; taraflar arasında imzalanan araç kiralama sözleşmesinden doğan cari borç alacağı nedeniyle takibe konu çekin verildiğini, başka muhtelif çekler de verildiğini ve bu çeklerin itiraz edilmeyerek ödendiğini, borçluların imza itirazlarının soyut olduğunu, imza örneklerini içeren hiçbir maddi delil ortaya konulmadığını ileri sürerek itirazın reddi ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile takibe konu çekin keşide yeri ... olup, ......

      Davacı vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; Müvekkil hakkında Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2020/192856 Esas sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, bu takipte yetkiye ve imzaya itiraz ettiklerini, ödeme emrinin ekinde gelen bono fotokopisinin gelen ödeme emri ile uyuşmadığını miktar vade ve tarafların ödeme emri ile bambaşka olduğu, itiraz süresini kaçırmamak adına davayı hemen açmak zorunda kaldıklarını, davacı şirketin ödeme emrinde borçlu olarak gösterilen kişilerle bir alışveriş olmadığını ödeme emrinden belirtilen bonoyu imzalamadıklarını, ödeme emrinin ekinde doğru senet sureti gönderilmediği için bonoları inceleme imkanlarının olmadığını, bonoların tanzim tarihi olarak ödeme emrinde yazan 20/09/2019 tarihinde davacı şirket adına imzaya yetkili olan tek kişinin Yönetim Kurul Başkanı Ahmet Yıldırım olduğu, bu hususun 19/04/2018 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiğini ve bu güne kadar bir değişiklik yapılmadığı bonoda davacı şirkete atfen atılan imzaların şirket...

      T4 KARAR TARİHİ : 15/12/2022 Davalı tarafın istinaf başvurusu üzerine dairemize gelen dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İstinaf kaldırma kararı sonrasında mahkemece yapılan yargılama neticesinde, " Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk dairesinin 2019/3553 dosya no 2020/18 karar nolu ilamı ile "Davalı hakkında başlatılan icra takip dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesi ile hukuki ilişkiyi inkar etmek suretiyle borca, yetkiye, imzaya itiraz etmiştir....

        İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/04/2021 NUMARASI : 2020/1497 ESAS- 2021/397 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü....

        DAVA KONUSU : Yetkiye, Borca ve İmzaya İtiraz KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi. Anayasanın 36. maddesinde; " herkes meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı merciileri önünde davacı ve davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir. Hiçbir mahkeme görev ve yetki içindeki davaya bakmaktan kaçınamaz " düzenlemesi bulunmaktadır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6.maddesinde ise; " her şahıs gerek medeni hak ve vecibeleri ile ilgili nizalar, gerek ceza-i sahada kendisine karşı serdedilen bir isnadın esası hakkında karar verecek olan kanuni, müstakil ve tarafsız bir mahkeme tarafından davasının makul bir süre içerisinde hakkaniyete uygun ve aleni surette dinlenmesini istemek hakkına haizdir " hükmü mevcuttur. Hakkaniyete uygun yargılanma hakkı hem ceza yargılaması, hem de medeni hak ve yükümlülükleri karara bağlayan yargılamalar için geçerli bir haktır....

        DAVA KONUSU : Yetkiye ve İmzaya İtiraz KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmasına üzerine dosya incelendi. Anayasanın 36.maddesinde; "herkes meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı merciileri önünde davacı ve davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir. Hiçbir mahkeme görev ve yetki içindeki davaya bakmaktan kaçınamaz" düzenlemesi bulunmaktadır; Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6.maddesinde ise; " her şahıs gerek medeni hak ve vecibeleri ile ilgili nizalar, gerek ceza-i sahada kendisine karşı serdedilen bir isnadın esası hakkında karar verecek olan kanuni, müstakil ve tarafsız bir mahkeme tarafından davasının makul bir süre içerisinde hakkaniyete uygun ve aleni surette dinlenmesini istemek hakkına haizdir " hükmü mevcuttur. Hakkaniyete uygun yargılanma hakkı hem ceza yargılaması, hem de medeni hak ve yükümlülükleri karara bağlayan yargılamalar için geçerli bir haktır....

        Somut olayda; alacaklı Faktoring şirketinin takibe konu çeki lehtardan ciro yoluyla devralan ciranta olduğu, imzaya ve yetkiye itiraz eden borçlunun çekin keşidecisi olduğu, alacaklının cevap dilekçesi ekinde sunduğu belgelerin incelenmesinde; çek lehtarının Faktoring Sözleşmesinin tarafı olduğu ve takip borçlusuna fatura düzenlediği, keşidecinin faturadaki borçlu ile aynı kişi olduğu, yukarıdaki yasa hükümlerine aykırılık olmadığı, alacaklı Faktoring şirketinin keşideci ve lehtara karşı müracaat hakkı olduğu, mahkemece davacı borçlunun yetkiye ve imzaya itirazının esasının incelenmesi gerektiği anlaşılmakla ilk derece mahkemesi kararı yerinde görülmemiştir. (Yargıtay 12....

        UYAP Entegrasyonu