"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçlunun icra mahkemesi'ne yaptığı başvuruda, yetkiye ve borca itiraz ettiği ve mahkemece şikayetin kabulüne, borçluya çıkarılan ödeme emrinin iptaline, talep halinde dosyanın... İcra Dairesine gönderilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte borca itirazın İİK.nun 168/5. maddesi gereğince yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması gerekir....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/7 E. sayılı satış dosyasına ilişkin olduğu, HMK'nın 322. maddesine göre satış her ne kadar icra yolu ile gerçekleşiyor ise de satışı yaptıranın satışa karar veren mahkeme olduğu, bu nedenle kıymet takdirine itiraz, şikayet ... vb. konularda satış kararını veren mahkemenin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı yönünde hüküm kurmuştur. Dosya kapsamından, dava hakkında ... 11. Sulh Mahkemesince hukukî anlamda bir görevsizlik kararı verilmemiş; dosyanın, yeniden tevzi edilmek üzere tevzi bürosuna gönderilmesine karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 22/2. maddesi uyarınca, "İki mahkemenin aynı dava hakkında göreve veya yetkiye ilişkin olarak verdikleri kararlar, kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği takdirde görevli veya yetkili mahkeme," Yargıtayca belirlenir. Somut olayda, ... 11....
İcra Dairesi'nin yetkisine itiraz ettiğini ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, HMK'nun 6. maddesi gereğince takibin, borçlunun yerleşim yerinin bulunduğu ... İcra Müdürlüğü'nde yapılması gerektiği gerekçesi ile yetki itirazının kabulüne karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 50. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken HMK'nun yetkiye ilişkin hükümleri gereğince; bonoya dayalı olarak, borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde (HMK 6. md), bonoda öngörülen ödeme yerinde, ancak, TTK'nun 777/3. maddesine göre ödeme yeri gösterilmeyen bonoda, düzenlenme yerinin ödeme yeri olduğunun kabulü gerekeceğinden, bononun düzenlenme yerinde icra takibi yapılabilir....
İİK'nın 4. maddesi gereğince, takip hangi icra dairesinde başlamış ise, bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı bulunduğu icra mahkemesinde çözümlenir. Bu husus, kamu düzenine ilişkin olup, kesin yetki niteliğindedir. İİK'nın 168/5. maddesi gereğince borçlu, yetki itirazını ödeme emri tebliğinden itibaren 5 gün içerisinde icra mahkemesine bildirir. İcra mahkemesince yetki itirazının kabulüne karar verilmesi ve taraflardan birinin başvurusu üzerine yetkisiz icra müdürlüğünce takip dosyası yetkili icra müdürlüğüne gönderilir. Bu durumda yetkili icra müdürlüğünce borçluya yeniden ödeme emri tebliği gerekir. Borçluya gönderilecek ödeme emri borçluya yeniden itiraz hakkı verir. Borçlunun yetkisiz icra dairesinde yaptığı itiraz ve şikayet, yetkili icra dairesinde başlatılan takip yönünden hiçbir hukuki sonuç doğurmaz....
İcra Mahkemesince, şikayetin reddine dair verilen karar şikayetçi vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 04.10.2011 tarih, 2011/601 E. 816 K. sayılı ilamıyla “kambiyo senetlerinde ödeme emrine karşı itiraz ve şikayet süresi 5 gün, ödeme süresi 10 gündür (İİK m.168,II,III,IV). Bu takip şeklinde ödeme süresi geçmeden kesin haciz konulamayacağından (İİK m. 78/I), henüz kesin haciz yetkisine sahip olmayan alacaklının ihtiyati haczi de 5 günlük itiraz ve şikayet süresinin geçmesiyle değil, 10 günlük ödeme süresinin geçmesiyle kesinleşerek, sıra cetveli açısından kesin haczin hüküm ve sonuçlarını doğurur. Şikâyet olunan tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipte koydurulan ihtiyati haciz, ödeme süresinin dolduğu 27.06.2010 gününün mesai bitiminde kesin hacze dönüşmüştür (İİK.m.264)....
Şikayetçinin itirazı şikayet edilenin alacağının aslına değil haczinin düştüğüne ilişkindir. Bunun sonucu ise şikayet edilenin alacağının şikayetçinin alacağından önce veya sonra yazılmasıdır. Bu durumda alacağın esası ile ilgili bir itiraz bulunmadığından ihtilafın icra hukuk mahkemesinde sıra cetveline şikayet olarak görülmesi gerekirken yazılı şekilde görev yönünden red kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayetçi vekili ve şikayet edilen vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 30.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bu takip şeklinde ödeme süresi geçmeden kesin haciz konulamayacağından (İİK m.78/I), henüz kesin haciz yetkisine sahip olmayan alacaklının ihtiyati haczi de 5 günlük itiraz ve şikayet süresinin geçmesiyle değil, 10 günlük ödeme süresinin geçmesiyle kesinleşerek, sıra cetveli açısından kesin haczin hüküm ve sonuçlarını doğurur. Borçlu süresi içerisinde itiraz etmezse ihtiyati haciz kendiliğinden kesin hacze dönüşür. (İİK'nın 264/5.) Şikayet olunan F.. P..'nın alacaklı olduğu Balıkesir 3. İcra Müdürlüğü'nün 2005/2587 ve 2588 E. sayılı takip dosyalarında, kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibi yapıldığı, ödeme emirlerinin tebliğ tarihlerine göre 10 günlük itiraz süresi sonunda bu dosyalardaki ihtiyati hacizlerinin aynı gün 09.06.2005 mesai bitiminde kesinleştiği anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece şikayetçi Vergi Dairesi ile şikayet olunan İ.. Ç..'a para ayrılmasından sonra kalan paranın, şikayet olunan F.. P..'...
İİK'nın 168, 169 ve 170 ve 170/a maddelerinde; kendisine ödeme emri tebliğ edilen borçlunun ödeme emrinin tebliğinden itibaren takip müstenidi kambiyo senedindeki imzanın kendisine ait olmadığı iddiasında ise bunu, borçlu olmadığı, borcun itfa edildiği, mehil verildiği, alacağın zaman aşımına uğradığı veya yetki itirazını sebepleri ile birlikte, alacaklının bu fasıl hükümlerine göre kambiyo hukuku bakımından takip hakkı olmadığını (şikayet yoluyla) beş gün içinde açıkça bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. Anılan yasa hükümlerine göre imzaya, borca, yetkiye itiraz ve kambiyo hukuku bakımından şikayet ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süreye tabidir. Süre ödeme emrinin tebliği ile işlemeye başlar....
Ancak; İcra takip dosyasında, borçlu şirkete ödeme emrinin tebliğ edilemediği ve takip kesinleşmeden şikayette bulunulduğunun anlaşılması karşısında, suçun yasal unsurlarının oluşmaması nedeniyle sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde şikayet hakkının düşürülmesi kararı verilmesi, Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin bu nedenle 5320 sayılı Kanun'un 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Kanun'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanarak karar verilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından “.......
nın kasten yaralama suçundan mahkumiyetlerine dair hükümlerin incelenmesinde; Sanıkların maktule yönelik eylemlerinin, suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 5237 Sayılı TCK.nun 86/2. maddesi kapsamında kalan basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte yaralama suçunu oluşturduğu, maktulün şikayetçi olmadan öldüğü ve şahsa sıkı sıkıya bağlı olan şikayet hakkının başkaları tarafından kullanılamayacağı dikkate alındığında, 5237 Sayılı TCK.nun 73. maddesi gereğince şikayet yokluğundan sanıklar hakkındaki kamu davasının düşürülmesi gerektiği düşünülmeden, yazılı şekilde 765 sayılı TCK.nun 456/4 maddesi gereğince mahkumiyetlerine karar verilmesi yasaya aykırı olduğundan hükmün BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, şikayet yokluğu nedeniyle CMUK 322. maddedeki yetkiye istinaden bu suçlardan açılan kamu davalarının TCK 73, CMK 223/8 maddesi gereğince ayrı ayrı DÜŞÜRÜLMESİNE 10/11/2010 gününde oybirliği ile karar verildi....