Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şikayet olunan ..... vekili, müvekkilinin alacağının nafaka alacağı olduğundan önceliği bulunduğunu, her zaman iştirak etme imkanının bulunduğunu ve vergi alacağı için gerekli şartların oluşmadığını savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Şikayet olunan İş Bankası vekili, müvekkilinin alacaklı olduğu takip dosyasını 3. kişiye devrettiğinden sıra cetveline itiraz edilmediğini ancak sıra cetvelinin hatalı olduğunu savunarak, paranın müvekkili ile şikayetçi arasında paylaştırılmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece şikayetin kabulüne ilişkin karar Dairemizin ........

    İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2018/1138 esas sırasına kaydedilen dava dilekçesinde yetkiye ve imzaya itiraz ettiği, itiraz dilekçesinde icra dosya numarasının İstanbul 20. İcra Müdürlüğü'nün 2018/31494 esas sayılı dosyası olarak belirtildiği, ilk derece mahkemesince tensip tutanağı ile icra müdürlüğü dosyasının tarafları uyuşmadığından bahisle doğru icra dosya numarasını bildirmesi için davacı tarafa süre verildiği, davacı vekilinin sehven icra dosyasının hatalı bildirildiği, dosyanın İstanbul Anadolu 20. İcra Müdürlüğü'nün 2018/31494 esas sayılı dosyası olduğu yönünde beyanda bulunduğu, İstanbul 11. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2018/1138 esas sayılı dosyasında 05/02/2019 tarihinde verilen karar ile davaya konu takip dosyası İstanbul Anadolu 20....

    Karar, şikayet olunan şirket vekilince temyiz edilmiştir. Sıra cetvelinin tebliğinden itibaren yasal süre içerisinde her alacaklı ilgililer aleyhine dava açmak suretiyle sıra cetveline itiraz edebilir. Borçlunun İİK 142. maddesi uyarınca sıra cetveline itiraz hakkı bulunmamaktadır. Bu durumda; borçlu alacağın esas ve miktarına ilişkin haklarını İİK' nun 72. maddesi uyarınca menfi tespit veya istirdat davası açmak suretiyle ileri sürebilir. Somut olayda şikayetçi borçlunun sıra cetveline itiraz hakkı olmadığından şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayet olunan şirket vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün şikayet olunan şirket yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 08.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir Şikayet, iflas sıra cetvelindeki sıraya ilişkindir. İİK'nun 235/1 nci maddesi uyarınca iflas sıra cetveline yönelik itirazlar kural olarak genel mahkemelerde (Asliye Ticaret Mahkemesinde) görülür. Şikayetçinin sadece kendi sırasına yönelik itirazlarını, husumet iflas idaresine yöneltilerek İİK'nun 235/son maddeleri uyarınca icra mahkemesinde ileri sürmelidir. İflas sıra cetvelinde başka bir alacaklının kabul edilen miktar kadar alacağı bulunmadığına ya da sırasına yönelik itiraz, o alacağın sıradan terkin edilmesi talebini içerdiğinden, şikayet olarak icra mahkemesinde değil, İİK'nun 235/2 nci maddesi uyarınca sırasına itiraz edilen alacaklıya husumet yöneltilerek dava yolu ile genel mahkemede ileri sürülmelidir....

        in ihtiyati tedbire muhalefetten dolayı 6100 sayılı HMK'nun 398/1 maddesi uyarınca takdiren 1 AY DİSİPLİN HAPSİ İLE CEZALANDIRILMASINA, 2-Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının şikayet olunandan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Şikayet eden 59,30 TL başvurma harcı, 154,10 TL müzekkere ve davetiye posta masrafı olmak üzere toplam 213,40 TL yargılama masrafının şikayet olunandan alınarak şikayet edene ödenmesine, 4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 3.000,00 TL vekalet ücretinin şikayet olunandan alınarak şikayet edene ödenmesine, 5-Şikayet olunan tarafından yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde kendisine iadesine, Dair, davacı şikayet eden vekilinin yüzüne karşı şikayet olunanın yokluğunda, 6100 sayılı HMK'nun 398/5 maddesi uyarınca, kararın şikayet eden yönünden tefhiminden şikayet olunan yönünden tebliğinden itibaren 1 haftalık süre içerisinde verilecek dilekçe ile İstanbul ......

          Bu takip şeklinde ödeme süresi geçmeden kesin haciz (İİK m.78/...) konulamayacağından, henüz kesin haciz yetkisine sahip olmayan alacaklının ihtiyati haczinin ... günlük itiraz ve şikayet süresinin geçmesiyle değil, İİK'nın 264. maddesi uyarınca ... günlük ödeme süresi geçmesiyle kesinleşerek, sıra cetveli açısından kesin haczin hüküm ve sonuçlarını doğurur. Somut olayda, şikayetçi ve şikayet olunanın alacaklı olduğu dosyalardaki ... takipleri kambiyo senetlerine özgü ... takibi olup, her iki dosyada da ödeme emri ........2012 tarihinde tebliğ edilmiştir. Bu nedenle hem şikayetçinin hem de şikayet olunanın ihtiyati haczi ... günlük ödeme süresi sonunda ........2012 tarihinde kesinleştiği halde, mahkemece itiraz süresinin sonu olan ........2012 tarihinde kesinleştiğinin kabul edilmesi doğru olmamış ise de mahkemenin gerekçesindeki bu yanlışlık sonuca etkili olmamış, gerekçenin değiştirilmesi gerekmiştir. Öte yandan, sıra cetveline yönelik şikayetlerde ......

            başvurusuna ilişkin dilekçede sehven aynı dönemde itirazen şikayet başvurusunda bulunulan başka bir ihaleye ilişkin itiraz/şikayet nedenlerine de yer verilmiş olmasının bir önemi bulunmadığı, başvuru nedenlerinin doğru tasnif ve değerlendirmesinin yapıldığı ileri sürülmektedir....

              "İçtihat Metni"Mahkemesi :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki birleştirilen sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı, ... 10. İcra Müdürlüğünün 2000/242 sayılı dosyasından düzenlenen sıra cetveline itiraz etmiştir. Sıra cetvelindeki sıraya itiraz halinde sırasına itiraz edilen alacaklılara şikayet dilekçesi tebliğ edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra uyuşmazlıkla ilgili bir karar verilmelidir. İcra Mahkemesince sıra cetvelinde kendisine pay ayrılan 2, 17 ve 19 ncu sıralarda yer alan alacaklılara şikayet dilekçesi tebliğ edilip, iddia ve savunma doğrultusunda toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir....

                Sayılı emsal içtihadında belirtildiği üzere; Şikayetçi, iddiasının dayanağı olan bütün vakıaları şikayet dilekçesinde göstermek zorundadır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 25. maddesi hükmüne göre de, hakim, şikayet dilekçesinde bildirilen vakıalarla bağlı olup, ileri sürülmeyen maddi olayları kendiliğinden gözetemez.Yine Y.12. HD.nin 27.09.2010 T., 8528/21169 EK. Sayılı ve 2009/23590 E. 2010/5162 K. sayılı emsal içtihatlarından da anlaşıldığı üzere; İnceleme icra mahkemesine sunulan şikayet dilekçesinde ileri sürülen şikayet sebepleri ile sınırlı olarak yapılır.Somut olayda; emsal içtihatlar ve HMK.nun 25. maddesi gereğince şikayet dilekçesinde yer almayan ve sonradan ileri sürülen usulsüz tebliğ iddiası incelenemez....

                Anılan hükümde yer alan "alakadarlar" ifadesi, kural olarak şikayet eden alacaklıdan sıra itibariyle önce olan ve kendisine pay ayrılan alacaklıları ifade eder. Şikayet, kural olarak şikayet edene göre sıra cetvelinde öncelikli olup, pay ayrılan ya da aynı derecede hacze iştirak eden alacaklılara, diğer anlatımla kendisine pay ayrılan ve şikayet sonucundan etkilenecek olan alacaklılara yöneltilmelidir. Ancak hukuki yararının olması kaydıyla borçlu da sıra cetveline şikayet yoluna başvurabilir. ''Yargıtay'ın aksine kararları olmasına rağmen, kanaatimize göre şikayet yoluna hukuki yararının bulunması kaydıyla borçlu da başvurabilir. Borçlunun da sıra cetveli yapılırken takip hukuk kurallarına aykırılık iddiasının kendi hukuki durumunu ilgilendirdiği her durumda, borçlunun şikayet yoluna başvurabileceği kabul edilmelidir. Borçlunun hukuki yararının bulunabilmesi için yapılan işlemin borçlunun haklarını doğrudan etkilemesi ve güncel olması gerekir....

                UYAP Entegrasyonu