Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte yetkiye itiraz ve kambiyo vasfına yönelik şikayet olup mahkemece yetkiye itirazın kabulüne karar verilmiştir. İİK'nın 50. maddesi göndermesiyle, bonoya dayalı olarak, borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde (HMK 6. md.) bonoda öngörülen ödeme yerinde ancak, TTK'nın 689/3. maddesine göre ödeme yeri gösterilmeyen bonoda, tanzim yerinin ödeme yeri olduğunun kabulü gerekeceğinden, bononun tanzim yerinde icra takibi yapılabilir. Borçlu birden fazla ise, HMK'nun 7/1. maddesinin birinci cümlesine göre, borçlulardan birinin yerleşim yeri icra dairesinde takip yapılabilir. Bu durumda, diğer borçlular yetki itirazında bulunamazlar. Ancak, anılan hüküm, borçlulardan birinin, onun için genel yetkili yerleşim yeri icra dairesinde takip yapılması ve onun hakkındaki yetkinin kesinleşmiş olması hali içindir....

Ödeme emri tebliği, icra müdürlüğü işlemi olup, bu işlemin usulsüz olduğu ancak tebliğ işleminin muhatabı tarafından İİK. nun 16.maddesine göre öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede icra mahkemesine şikayet yoluyla başvurulması halinde icra mahkemesince incelenir ve tebliğ işleminin usulsüz olduğu belirlenir ise İİK. nun 17. ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebliğ tarihi öğrenme tarihi esas alınarak düzeltilir. Öte yandan; açıkça itiraz ve şikayetten vazgeçilmeksizin, borcun cebri icra tehdidi altında ödenmesi itiraz ve şikayeti konusuz kılmaz. Her dava ve şikayet, davanın açıldığı (şikayetin yapıldığı) andaki şartlara göre değerlendirilir. (Hukuk Genel Kurulunun 2011/12- 177 Esas, 2011/300 Karar sayılı 11.05.2011 tarihli kararı). Bu nedenle ilk derece mahkemesinin icra takip dosyasının kapatılması nedeniyle davanın konusuz kaldığına yönelik kararı yerinde değildir....

İİK'nın 62/1. maddesinde; "itiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur” hükmü yer almakla birlikte, borçluya “ödeme emri tebliğ edilemese” bile, alacaklının anlaşmazlığı ve takibi sürdürme iradesi mevcut bulunduğu sürece borçluya ödeme emrinin tebliğ edilmemesi şikayet ve itirazda bulunmasına engel teşkil etmez. Somut olayda, Ankara 7. İcra Müdürlüğünde başlatılan takip kapsamında davalı borçlu vekilinin yetkiye ve borca itiraz ettiği, takibin durdurulması üzerine davacı vekilinin takip dosyasının yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesini istediği, dava konusu takip dosyası kapsamında davalı vekiline tebligat çıkartılmadan davalı borçlu adına ödeme emri tebligatının düzenlendiği, ancak tebliğe çıkarılmadığı, e-devlet sistemi üzerinden takipten haberdar olan davalının, vekili aracılığı ile borca itiraz ettiği tartışmasızdır....

İcra Müdürlüğü'nün 2011/10556 esas sayılı dosyası ile takibe geçtiğini, aynı borçlu hakkında şikayet olunan şirketler tarafından da takibe geçildiğini ve ... 10. İcra Müdürlüğü'nün 2011/11422 esas sayılı dosyasında düzenlenen sıra cetvelinde müvekkili şirketin ikinci sırada gösterildiğini oysaki müvekkilinin haciz tarihinin şikayet olunanlardan önce olduğunu, bu nedenle müvekkilinin alacağının birinci sıradaki dosyalarla garameye alınması gerektiğini ayrıca şikayet olunan ... Gıda A.Ş.'nin alacağının muvazaalı olduğunu ileri sürerek sıra cetveline itiraz etmiştir. Şikayet olunan ... Gıda A.Ş. vekili, haciz ve kesinleşme tarihi dikkate alındığında sıra cetvelinin mevzuata uygun yapıldığını ileri sürerek şikayetin reddini istemiş, diğer şikayet olunan ...vekili ise duruşma sırasında şikayetin reddini savunmuştur....

    ŞİKAYET OLUNAN : ... Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayet davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayetçi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Şikayetçi vekili, dava dışı borçlular aleyhine icra takibi yaptıklarını, borçluların alacaklı olduğu iki adet icra dosyasına para geldiğini, bu paraların Adana 1. İcra Müdürlüğü'nde bulunduğunu, başka bir icra dosyasından şikayet olunanın alacağın aslına ve sırasına muvazaa nedeni ile itiraz ettiğini ileri sürerek, şikayet olunanın payından önce kendilerine alacaklarının ödenmesini talep etmiştir. Şikayet dilekçesi şikayet olunana tebliğ edilmiş olmasına rağmen beyanda bulunmamıştır. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamına göre şikayet olunanın sıra cetvelindeki alacağına konu senetlerle ilgili olarak Adana 1....

      Şti, ... ve ...’a tebliği üzerine, borçlular vekilinin, 11.01.2011 tarihinde icra müdürlüğü nezdinde yetkiye, borca ve faize itirazda bulunduğu ve yine aynı tarihte ödeme emrinin iptali talebiyle İcra Mahkemesi'ne şikayet yoluna başvurduğu, ... 2. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 21.02.2011 tarih ve 2011/43 E, 2011/238 K. sayılı kararıyla borçlulara tebliğ edilen ödeme emrinin iptaline karar verildiği, yeni ödeme emrinin 07.05.2011 tarihinde borçlulardan ...’a, 23.05.2011 tarihinde ise ...’na tebliğ edildiği, ancak ... Turizm …. Ltd. Şti.ne tebliğ edilen ödeme emrinin bulunmadığı anlaşılmıştır.İcra mahkemesince ödeme emrinin iptalinden sonra gönderilen ikinci ödeme emrine karşı borçlunun yeniden itiraz ve şikayet hakkı doğduğundan önceki itirazlar yeni ödeme emri tebliğinden sonra hukuki bir sonuç doğurmaz. Somut olayda; borçlu ... Turizm …. Ltd....

        başvurmadan, kefile başvurmasının mümkün olmadığını beyan ederek takibin taliki ve iptalini istediği, mahkemece itiraz ile takibin durdurulduğu, dosyanın infazen işlemden kaldırıldığı, bu haliyle borçlunun, takibin iptaline ilişkin dava açmasında hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 62. maddesi gereğince takibin durdurulmuş olması, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 10. maddesinden kaynaklanan şikayet ile İcra ve İflas Kanunu'nun 58. maddesinden kaynaklanan şikayetin incelenmesine engel olmadığı gibi her davanın açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirilip karara bağlanması gerekeceği dikkate alındığında şikayet tarihinden sonra borcun ödenmiş olması da keza anılan şikayetlerin incelenmesine engel değildir....

          Davalı borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; huzurdaki şikayetin ödeme emrinin borçluya usulüne uygun tebliğ edildiği iddiasına ilişkin şikayet yoluyla takibin devamına karar verilmesi istemine ilişkin olduğunu, şikayetçi kurumun 07.08.2015 tarihli icra takibine vaki itiraz nedeniyle takibin durdurulmasına dair Ankara 5. İcra Müdürlüğü’nün 09.08.2015 tarihli kararının şikayet yoluyla incelenerek kaldırılmasını talep ettiğini, Yerel Mahkemece, “Ankara 5. İcra Müdürlüğü’nün 01.04.2023 tarihli kararı usul ve yasaya uygun olduğu” gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiğini, Yerel Mahkeme kararının esası ve gerekçesi aleyhinde ve müvekkili lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi nedeniyle istinaf yoluna başvurulduğunu, aksi kabul manasına gelmemek üzre, şikayet yoluna öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük hakdüşürücü süre içerisinde başvurulmadığını, şikayetçi kurumun şikayet konusu yaptığı Ankara 5....

          ŞİKAYET OLUNAN : ... Vek. Av. ... Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemeni görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayetçi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Şikayetçi vekili, müvekkili ... A.Ş.'nin davalı ....den olan alacağının tahsili için ....'nde takip başlattıklarını, borçlunun menkulünun satılarak paraya çevrilmesi sonrasında düzenlenen cetvelinde şikayet olunan .....'ye pay ayrıldığını, oysa şikayet olunan icra takibi başlatmadığı gibi, alacağının gayrı nakti çek riskine dayalı olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini istemiştir. Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini talep etmiştir....

            Uyuşmazlığın tebligat usulsüzlüğü şikayeti, yetkiye ve borca itiraz ile mükerrerlik ve senedin kambiyo vasfına ilişkin şikayet nedeniyle takibin iptali talebine ilişkin olduğu görüldü. Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesinin 2020/1231 Esas sayılı dosyasının yapılan incelemesinde; davalı alacaklı ciranta T5 tarafından, davalı borçlu düzenleyenler T3 ve T1 ile borçlu lehtar T2 hakkında Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/51 E.-K....

            UYAP Entegrasyonu