ettiklerini, borçlunun yerleşim yerinin ve yetkili yerin Ankara Batı Adliyesi olduğunu, borcun bir kısmına işlemiş faize, faiz oranına ve ferilere itiraz ettiklerini belirterek, takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir....
Davalı borçlu vekili cevap dilekçesinde özetle; icra dosyasına 22.12.2020 tarihli dilekçe sunarak borca ve yetkiye itiraz ettiklerini, takibin icra müdürlüğünce durdurulduğunu, itiraz dilekçesinin sonuç kısmında takibe, ödeme emrine, asıl alacağa, borca, işlemiş ve işleyecek faize ve ferilerin tümüne yasal süre içerisinde itiraz ettiklerini belirttiklerini, davanın haksız ve yersiz olduğunu beyanla reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece Mahkemesi; davalı borçlunun 22.12.2020 tarihli borca itiraz dilekçesi içeriğinden ve sonuç bölümünden yetkiye, takibe, ödeme emrine, asıl alacağa, borca, işlemiş ve işleyecek faiz ile ferilerine itiraz ettiğinin açıkça olduğu, bu haliyle borcun tamamına itiraz ettiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar vermiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; borca itiraz ederek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 168/5. maddesi gereğince; kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, yetkiye ve borcun ödendiğine yönelik itirazın, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içerisinde icra mahkemesine sunulması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece re'sen gözetilmelidir....
Dava dilekçesinde borçlu davacı, yetkiye itirazla birlikte imzaya itirazını ileri sürmüş ise de, mahkemece yetkiye itiraz hakkında öncelikle karar verilmesi gerekirken, yetkiye itiraz konusunda hiçbir değerlendirme yapılmadan esas hakkında karar verilmiştir. Mahkemece, öncelikle borçlunun yetkiye itirazının çözümlenmesi ve yetkiye itiraz yerinde görülmezse, imzaya itirazının incelenmesi suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yetki itirazı konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmeksizin eksik incelemeyle hüküm kurulmuş olması isabetsizdir. Açıklanan sebeplerle; HMK'nın 353/1- a-6. bendi gereğince esasa yönelik inceleme yapılmaksızın, birleşen dosya davacısının istinaf başvurusunun kabulüne, mahkemenin kararının kaldırılmasına, dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- a-6. bendi gereğince KABULÜ ile Bakırköy 2....
İİK.nun 265 nci maddesi uyarınca aleyhine ihtiyati haciz kararı verilen kimsenin, borcun sebebine, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı itiraz edebileceği hükme bağlanmıştır. Uyuşmazlığa konu olayda itiraz edenler vekili, ihtiyati haciz kararında mahkemenin yetkili olmadığını ileri sürmüştür. Yazılı gerekçe ile yetki itirazı ret edilmiştir. Ancak, ihtiyati haciz kararı çeke dayalı olarak tesis edilmiştir. Çek, kambiyo senetlerindendir. Kambiyo senetlerinden doğan alacaklar, aranacak alacaklardandır. Bu alacaklar için, borçlunun ikametgahında dava açılması gerekir. Çeke dayalı davalarda da çekin ödeme yeri ile borçlunun ikametgahı yer mahkemeleri yetkilidir. Dairemizin yerleşik uygulaması da bu yöndedir. Somut olayda çekin keşidecisi olan ve karara itiraz eden şirketin ikametgahı ile çekin lehtarı olan ve karara itiraz eden şirket temsilcisinin ikametgahı ... ilçesindedir. Muhatabı da Kuveyt Türk Katılım Bankası A.Ş.’nin ... Şubesi’dir....
İcra Dairesi'nin yetkisine itiraz ettiği görülmektedir.Bu durumda, her ne kadar, mahkemece, istem, icra mahkemesinin yetkisine yönelik itiraz olarak kabul edilmek suretiyle sonuca gidilmiş ise de; iddianın yukarıda özetlenen içeriği ve ileri sürülüş biçimi itibariyle başvurunun, İİK'nun 168/5. maddesi kapsamındaki icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine itiraz niteliğinde bulunduğu açık olup; uyuşmazlığın İİK'nun 169/a ve aynı Kanun'un 50. maddesi hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiği kuşkusuzdur. Hal böyle olunca, mahkemece, borçlunun yetkiye yönelik itirazının incelenmesi ve sonucunda ''borçlunun yetki itirazının kabulüne ve takip dosyasının yetkili icra dairesine gönderilmesine'' ya da ''yetki itirazının reddine'' karar verilmesi gerekirken; HMK'nun 26....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince, "Davacının yetkiye itirazına ilişkin yapılan yargılamada; takibe konu bonoda taraflar arasında yapılan yetki sözleşmesinin olduğu, yetki sözleşmesi ile İstanbul İcra Dairelerinin yetkili kılındığı anlaşılmakla yetkiye itirazın reddine karar verilmiş, borca itiraza ilişkin yapılan yargılamada davacı taraf borcun olmadığını veya itfa veya imhal edildiğini resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat edemediğinden borca itirazın reddine karar verilmiş, faize itiraza ilişkin yapılan yargılamada davalının reeskont faizi talep ettiği ve talep ettiği faiz türünün ve miktarının hukuka uygun olduğu anlaşılmakla faize itirazın da reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı, bonoya dayalı olarak borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlatmıştır. Borçlu, örnek 10 ödeme emrine karşı icra dairesine verdiği itiraz dilekçesinde; ödeme emri tebliğ edilmeden 01.09.2010 tarihinde takip konusu borcu ödediklerini belirtip borca, işlemiş faize itiraz etmiştir. Yerel mahkeme takip konusu borcun ödeme emrinin tebliğinden önce borçlu tarafından ödenmesi nedeniye talebin kabulüne karar vermiştir....
Mahkemece, çekin kayıtsız şartsız para borcunu ödeme vaadini içerdiği ve bu anlamda borçlunun ikametgahında ödenmesi gerektiği, borçlunun ikametgahının ... olduğu, bu anlamda yetki itirazının yerinde olmadığı gerekçesi ile davacının ihtiyati haczin kaldırılmasına ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir. Kararı ihtiyati haciz kararına itiraz eden şirket vekili temyiz etmiştir. Talep, çeke dayalı ihtiyati haciz kararına itiraz istemine ilişkin olup, mahkemece itiraz eden borçlu vekilinin yetkiye dair itirazının reddine karar verilmiştir. İİK'nın 258. maddesinde ihtiyati hacze 50. maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verileceği belirtilmiş, aynı yasanın 50. maddesiyle "Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur....
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Dava; usulsüz tebligat şikayeti, borca ve yetkiye itiraz istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....