İcra Müdürlüğü’nün 2019/32510 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklısının T3 borçlusunun T1 olduğu, toplam 59.316,62 TL alacak için kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin borçluya 05/08/2019 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu, Ödeme emrinin borçluya 05/08/2019 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu, bu davanın 08/08/2019 tarihinde yasal 5 günlük süre içerinde açıldığı takip dosyasının halen derdest olduğu anlaşılmıştır. Öncelikle senetlerin kambiyo vasfında olmadığına ilişkin şikayeti değerlendirmek gerekir ise; Takibe konu senetlerin incelenmesinde 6102 sayılı TTK.nun 776 ve 777.maddelerinde sayılı zorunlu unsurları içerdikleri ve kambiyo vasfında oldukları anlaşılmaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla yapılan icra takibinde icra müdürlüğünün yetkisine ve borca itiraza ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Davacı tarafça takibin başlatıldığı Erciş İcra Dairelerinin yetkili olmadığı belirtilerek yetkiye itirazda, borcun bulunmadığı belirtilerek borca itirazda bulunulmuştur. Bu durumda mahkemece davacı/borçlunun öncelikle yetki itirazı incelenmeli, eğer yetki itirazının kabulüne karar verilirse sadece yetki itirazının kabulü ile yetinilmeli şayet yetki itirazı reddedilirse davacı-borçlunun borca itiraz ve kambiyo şikayeti hakkında da karar verilmesi gerekir. Davaya konu takip çeke dayalı kambiyo senetlerine mahsus takiptir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının temyizine ilişkin dilekçenin reddini mutazammın 30/05/2018 tarihli ve 2017/5259 Esas - 2018/5528 Karar sayılı Daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonolara dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan icra takibine karşı borçlunun tebligat usulsüzlüğü şikayeti ile birlikte yetkiye ve borca itirazda bulunduğu, mahkemece Yargıtay bozma ilamına uyularak karar verildiği, iş bu karara yönelik borçlunun temyiz dilekçesinin Dairemizin 30/05/2018 tarih ve 2017/5259 E.-2018/5528 K. sayılı kararı ile süre aşımından reddine karar verildiği, bu kez borçlunun, temyiz talebinin...
DAVA Borçlu icra mahkemesine başvurusunda; aleyhine başlatılan takipte yetkiye, imzaya ve borca itiraz ettiğini, borçlunun ikamet adresinin İstanbul Büyükçekmece ve tebligatın yapıldığı adresin de Büyükçekmece olduğundan yetkiye itirazla; icra dosyanın görevli Büyükçekmece İcra Müdürlüğüne gönderilmesine dair yetkisizlik kararı verilmesini talep etmiştir. II....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı-borçlunun icra takibine dayanak olan ilgili kambiyo senedindeki isim soy isim ve TC kimlik numarasının yanına adresini Ezine Çanakkale olarak doldurduğunu, anlaşılacağı üzere davacı-borçlunun adresini Ezine Çanakkale olarak gösterdiğini, kanun hükümleri göz önüne alındığında ilgili kambiyo senedinde düzenleme yeri mevcut olmadığından düzenleme yerinin davacı borçlunun adı ve soyadının yanında yazan Ezine/Çanakkale olduğunu, ödeme yerinin de ilgili kambiyo senedinde bulunmadığı değerlendirildiğinde kambiyo senedinde davacı-borçlunun isim ve soy isminin yanında yazan yerin borçlunun yerleşim yeri, senetteki ödeme yeri ve düzenleme yeri olarak kabul edilmesi gerektiği TTK 777.md hükmüyle sabit olduğunu, bu sebeplerle davacı-borçlunun yapmış olduğu yetki itirazının hukuka aykırı olduğunu ve yerinde olmadığını, davacı-borçlunun müsned iddialarının tamamen soyut iddialar olup kambiyo senetlerine dayalı takiplerde değerlendirilmeye alınamayacak...
Somut olayda borçluya örnek (10) ödeme emrinin 22.04.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise (5) günlük yasal şikayet ve itiraz süresini geçirerek 27.10.2014 tarihinde icra mahkemesine başvurduğu, ayrıca usulsüz tebliğ şikayetinin de bulunmadığı anlaşılmaktadır. İİK.nun 71 ve bu maddede atıf yapılan aynı kanunun 33/a maddelerindeki zamanaşımı şikayeti, takibin kesinleşmesinden sonraki devreye ilişkin olup olayda anılan maddelerin uygulama yeri bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece istemin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken işin esasının incelenerek zamanaşımı itirazının kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi. ZA...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibine başlanıldığı, borçlunun yetkiye, imzaya ve borca itirazda bulunduğu, mahkemece ödeme emrinin henüz borçluya tebliğ edilmediğinden itiraz hakkının doğmadığı belirtilerek itarazın reddedildiği anlaşılmıştır.İİK'nun 168/5. maddesi hükmü gereği borçlunun borcu olmadığı yönündeki itirazlarını beş gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir....
İcra Müdürlüğünün 2014/11669 Esas sayılı dosyasından başlatılan ilamlı takip nedeniyle borçlunun İcra Mahkemesine başvurusunda, sair şikayet nedenlerinin yanı sıra faize ve faiz oranına itiraz ettiği, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda şikayetin kısmen kabulüne, icra takibinin 58.337,09 TL asıl alacak, 5.833,71 TL faiz alacağı olmak üzere toplam 64.170,80 TL miktar yönünden iptaline, icra takibinin 21.662,91 TL asıl alacak ve 2.166,29 TL faiz alacağı üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verildiği görülmektedir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun, şikayetin konusu olan ... İcra Müdürlüğünün 2014/11669 Esas sayılı dosyası değil, ... İcra Müdürlüğünün 2012/502 Esas sayılı dosyası esas alınarak düzenlendiği görülmüş olup, bu rapor hükme esas alınarak şikayetin sonuçlandırılması mümkün değildir. O halde mahkemece; şikayetin konusu olan ......
İcra Müdürlüğü'nün 2014/8581 ve 2014/8582 Esas sayılı icra takip dosyalarından ödeme emirlerinin borçluya 07.04.2014 tarihinde, 2014/2175 Esas ayılı dosyasından 31.01.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise İİK'nun 168. maddeinde öngörülen yasal beş günlük süreden sonra 23.05.2014 tarihinde icra mahkemesine başvurup ödeme emri tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğunu ileri sürüp imzaya itiraz ettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, öncelikle, borçlunun ödeme emri tebliğ işlemlerinin usulsüzlüğüne yönelik şikayeti konusunda inceleme yapılıp tebligatların usulsüzlüğü hakkında HMK'nun 297. maddesine göre bir karar verilmeden ve dolayısıyla İİK'nun 168. maddesi uyarınca imzaya itirazın süresinde olup olmadığı saptanmadan imzaya itirazın esasının incelenmesi suretiyle karar verilmesi isabetsizdir. Diğer taraftan, borçlunun İstanbul 2....
Somut olayda, alacaklı tarafından, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlu vekilinin icra mahkemesine yaptığı başvuruda; senedin tasdikli suretinin taraflarına gönderilmediğinden ve ödeme emrinde alacaklının adresi mevcut olmadığından ödeme emrinin iptalini, müvekkilinin senetten kaynaklı borcunun olmadığını, senedin zamanaşımına uğradığını, senede vade tarihinin sonradan eklendiğini, senedin ibraz ve protesto edilmediğini ileri sürerek takibin iptalini talep etmiş, mahkemece, borçlunun, bonoda aval veren olduğundan, takip edilebilmesi için protesto çekilmesine gerek olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği görülmüştür. Mahkemece, borçlunun senedin protesto edilmesi gerektiğine ilişkin şikayeti dışında sair itiraz ve şikayetleri incelenmeksizin ve herhangi bir değerlendirmeye yer verilmeksizin sair itiraz ve şikayetlerini de kapsar biçimde “davanın reddi” yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....