ve icra dosyasını 04/10/2021 tarihinde ödemesi sebebiyle itiraz sürelerinin 04/10/2021 tarihinde başladığını, iş bu nedenden dolayı itiraz süresinin müvekkilinin öğrenme tarihi olan 04/10/2021 tarihi olarak kabul edilmesinin önem ve zorunluluk arz ettiğini, ayrıca müvekkilinin ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinde lehdarı hiç tanımadığını, bu kişilere böyle bir senet düzenlemediğini, takip dayanağı evrakı kabul etmemekle birlikte, yapılan tüm usulsüz işlemlerle ilgili Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılıktan suç duyurusunda bulunacaklarını, bu sebeple icra takibine, takip dayanağı bonoya, borca , imzaya, işlemiş faize, sonraki faize, faiz oranına ve icra takibinin ferilerine ilişkin yasal süresinde itirazlarını sunmak için mahkememize başvurma zarureti hasıl olduğunu, Akşehir İcra Müd.'...
Davacı-alacaklı 22.06.2006 tarihli takibinde kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte öngörülen ödeme emri gönderilmesini talep etmiş, borçlunun icra mahkemesine şikayeti üzerine takip dayanağı belgede tanzim tarihi bulunmadığı, bu nedenle kambiyo senedi niteliğinde olmadığı gerekçesiyle ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir.Davacı-alacaklı vekili 07.07.2006 tarihinde “örnek : 10” ödeme emrinin iptal edildiğini belirterek "örnek:"7 ödeme emri tebliğini talep etmiş, davalı-borçluya aynı takip dosyasında ilamsız takiplerde ödeme emri tebliğ edilmiş, borçlunun itirazı üzerine takip durmuştur. İİK’nın 43. maddesine göre; alacaklı başlatmış olduğu takip yolunu bir defaya mahsus olmak üzere değiştirebilir. Ancak, takip yolunun değiştirilmesi haciz yolundan iflas yoluna, iflas yolundan haciz yoluna şeklinde gerçekleştirilmesi suretiyle olur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlunun tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından bonoya ve ihtiyati haciz kararına dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan icra takibinde borçlunun icra mahkemesine başvurarak; ... 4. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2013/458 E. - 2014/38 K. sayılı ilamı ile kambiyo şikayeti nedeniyle takip iptal edildiğinden ihtiyati haciz kararının kendiliğinden kalktığını ileri sürerek, hacizlerin fekki talebinin reddine ilişkin memurluk işleminin kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği, mahkemece, alacaklı tarafından Kütahya 1....
Kambiyo senetleri hakkında haciz yolu ile takipte borca itiraz İİK. 169-169/a maddelerinde, imzaya itiraz aynı kanunun 170.maddesinde, borçlunun kambiyo hukuku bakımından şikayeti ise yine aynı kanunun 170/a maddesinde düzenlenmiştir. Görüldüğü üzere İİK. 170/a maddesinde, şikayet ya da itiraza konu edilen takip dayanağı senedin kambiyo senedi olma vasfına ve alacaklının takip hakkına yönelik hususların re'sen nazara alınarak takibin iptaline karar verileceği öngörülmüş, imza itirazına bu madde kapsamında yer verilmemiştir. Aynı kanunun 168.maddesinin 4.bendi ise "borçlu takip müstenidi kambiyo senedindeki imza kendisine ait olmadığı iddiasında ise bunu beş gün içinde açıkça bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirmesi..." ihtarını içermektedir. İhtiyati haciz ve icra takibi birbirinden ayrı hukuki düzenlemeler olup ayrı ayrı hukuki sonuçlar doğurur. İhtiyati haciz bir icra takip işlemi olmayıp icra takibinden veya açılacak davadan önce uygulanan bir nevi tedbir işlemidir....
Mahkemece davacının yetki itirazı ile zamanaşımı ve düzenleme tarihi ve yeri bulunmadığından kambiyo vasfı taşımadığı yönündeki itiraz ve şikayetlerinin reddine ilişkin verilen kararlar usul ve yasaya uygun olup, bu yöne ilişkin davacının istinaf başvuru gerekçeleri yerinde görülmemiş ise de; Davacı borçlu bu itiraz ve şikayetlerinin yanında başvurusunda; senedin tekne alım satım sözleşmesine istinaden şarta bağlı olarak verildiğini, kambiyo vasfı taşımadığını, dayanağı sözleşmenin ifa edilmemesi nedeniyle senedin bedelsiz kaldığını, borcunun bulunmadığını, BK. 486. maddesi hükmünce adi kefilin borçtan sorumlu tutulabilmesi, asıl borçlunun iflas etmesi veya ona karşı başlatılan icra takibinin semeresiz kalması veya asıl borçlu hakkında Türkiye’de icra takibi yapılmasının imkânsız hale gelmesi şartına bağlı olduğunu, asıl borçlunun borcunu ödemediği kefile ihbar edilmedikçe, borçlunun temerrüdü nedeniyle oluşan temerrüt faizinden kefilin sorumlu tutulamayacağını ileri sürmüş olup, faize...
Sıvakcılgil tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından çeklere dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emri tebliği üzerine borçlunun yasal sürede icra mahkemesine yaptığı başvuruda işlemiş faize itirazı yanında işleyecek faize de itiraz ettiği anlaşılmıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirtildiği üzere; takip dayanağı çeklerin yabancı para birimi cinsinden düzenlenmiş olması ve takip talebinde BK.nun 83/2.maddesi uyarınca tahsil tarihindeki kur üzerinden tahsili seçimlik hakkının kullanıldığı gözetildiğinde alacağın 3095 Sayılı Kanun'un 4/a maddesi uyarınca yabancı para faizinin uygulanması gerektiği kabul edilmelidir. O halde mahkemece, borçlunun işleyecek faiz cinsine yaptığı itirazın kabulü gerekirken bu hususta olumlu-olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir....
Şti. ve diğer borçlular aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığı, adı geçen borçlunun icra mahkemesine başvurarak, kambiyo şikayeti ile birlikte borca itirazda bulunduğu, mahkemece istemin süreden reddine karar verildiği görülmektedir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 168/3-5. maddesi gereğince, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde, kambiyo hukuku şikayeti ile borca itirazın, yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup mahkemece re'sen gözetilmelidir. Öte yandan, İİK'nun 19. maddesi; "Gün olarak tayin olunan müddetlerde ilk gün hesaba katılmaz .... Bir müddetin sonuncu günü resmi bir tatil gününe rastlarsa, müddet tatili takip eden günde biter. Müddet, son günün tatil saatinde bitmiş sayılır" hükmünü içermektedir. Somut olayda, takip dosyasından, borçlu... Matbaacılık ...Ltd....
Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü Alacaklı tarafından başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, borçlunun meskeniyet şikayeti ve kıymet takdirine itiraz ile icra mahkemesine başvurduğu; mahkemece meskeniyet şikayeti yönünden ... 3.İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/85E-2018/351K sayılı dava dosyasının taraflarının ve konusunun aynı olduğu belirtilerek HMK'nun 114/1-i maddesi uyarınca davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verildiği, karara karşı borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği anlaşılmıştır.Mahkemenin kararında bahsettiği davanın...
Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip yapıldığı anlaşılmış olup, takibe dayanak bono incelendiğinde; düzenleme tarihinin yanında düzenleme yeri olarak Konya'nın gösterildiği, bu sebeple Konya İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğu anlaşılmakla, davacının yetki itirazının yerinde olmadığı, yine davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde açıkça "öncelikle yetkiye olmak üzere takibe, borca, faize ve tüm ferilerine yasal süresi içerisinde itiraz ediyoruz" şeklinde yetkiye itiraz dışında borca ve ferilerine de itiraz edildiği, ancak borcun ödendiğinin yasada sayılan belgelerden biri ile ispatlanamadığı, yine talep edilen faiz miktarında da fazla bir talebin söz konusu olmadığı, bu sebeple borca ve faize yönelik itirazın da yerinde olmadığı anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince davacının yetkiye, borca ve faize itirazının reddine karar verilmesinde ve takip geçici olarak durdurulduğundan...
Bölge Adliye Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibinde borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda icra dairesinin yetkisine itiraz ettiği, mahkemece yetki itirazının kabulüne karar verildiği, alacaklının istinaf yoluna başvurması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; ödeme emrinin 31.05.2017 tarihi itibariyle tebliğ edildiği ancak borçlunun vekilinin dilekçesinde "....ödeme emri müvekkile 03.06.2017 tarihinde tebliğ edilmiş olmakla, yasal süresi içerisinde (5 gün) yetkiye itiraz ediyoruz." şeklinde beyanda bulunulduğu ve cevaba cevap dilekçesiyle dava...