na kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisi verilmediğinden adı geçen eski yöneticinin imzaladığı bu bonolardan dolayı site yönetiminin sorumlu olmadığını ileri sürerek takibin iptalini istediği; mahkemece usulsüz tebligat şikayeti kabul edilerek takibin davacı yönünden iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır. Borçlunun başvurusu bu hali ile İİK.'nun 168/5. maddesine dayalı borca itiraz niteliğindedir. Bu durumda, itiraz hakkında İİK.'nun 169/a maddesinin uygulanması gerekmekte olup; anılan maddenin 5. fıkrasında; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur.” hükmüne yer verilmiştir. O halde, mahkemece; borçlunun borca itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken; takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesince, icra takibine konu bononun düzenleme yerinin bulunmadığı, keşidecinin adresinin belirtilmediği, ödeme emri borçlunun yerleşim yerinin bulunduğu İstanbul/Bakırköy adresine çıkarıldığı, bu nedenle bonoda, takip talebinde adres bilgisi bulunmadığından borçlunun yerleşim yeri adresinin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Bakırköy 8. İcra Hukuk Mahkemesince ise, bonoya dayalı takipte HMK'nın 'daki yetki hükümlerinin uygulanacağı, genel yetkili icra adresinin borçlunun yerleşim yeri, birden fazla borçlu varsa borçlulardan birinin yerleşim yeri icra dairesinin, borcun ödeneceği yer icra dairesinin, ödeme yeri gösterilmemişse keşide yeri icra dairesinin yetkili olduğu, borçlunun yerleşim yerinin Bahçelievler/İstanbul olduğu, davacıların dava dilekçesinde Bakırköy İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu belirterek yetkiye itiraz ettiği, uyuşmazlığın icra dairesi yetkisine ilişkin olduğu, Ankara 2....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesindeki iddiasını yazılı belge ile kanıtlaması gerektiğini, borçlunun böyle bir belge sunmadığını, avalimdir ibaresinin yok hükmünde bir ibare olduğunu, senedin kambiyo senedi özelliğini yitirmeyeceğini, faize itirazın da yerinde olmadığını söyleyerek davanın reddine ve davacı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; "Dava; Borca, faize itiraz talebine ilişkindir. İstanbul 25. İcra Dairesinin 2019/12758 E.sayılı takip dosyası incelendiğinde; alacaklı tarafından borçlular aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip yapıldığı, örnek 10 nolu ödeme emrinin davacı borçluya 28/03/2019 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Borca İtiraz Yönünden; İİK'nun 169/a-1.maddesi gereğince borcun bulunmadığı veya itfa yahut ihmal edildiği resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlanmalıdır....
İcra Müdürlüğü'nün 2020/26810 sayılı dosyasından da aynı alacaklı tarafından müvekkilleri aleyhine icra takibi yapılmış olup, mükerrer icra takibi ve ortada geçerli bir senet var ise mükerrer senet olma ihtimali de mevcut olduğunu, bonoda şekil şartlarının TTK’nun 688.maddesinde sayıldığını, senet kambiyo senedi vasfında olmadığını, kefilin borçtan sorumlu tutulabilmesi, asıl borçlunun iflas etmesi veya ona karşı başlatılan icra takibinin semeresiz kalması veya asıl borçlu hakkında Türkiye’de icra takibi yapılmasının imkânsız hale gelmesi şartına bağlı olduğunu, alacaklı yanın bu şartlarının gerçekleştiğini iddia ve ispat etmediğini, asıl borçlunun borcunu ödemediği kefile ihbar edilmedikçe, borçlunun temerrüdü nedeniyle oluşan temerrüt faizinden kefil sorumlu tutulamayacağını, iş bu nedenle faize de itiraz ettiklerini, müvekkillerinin, davalıya borcu bulunmadığını, borca ve ferilerine, faize, faiz miktarına, işlemiş faize ve komisyona itiraz ettiklerini, ödeme emrinde yer alan işlemiş...
GEREKÇE: Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte borca, faize ve tüm ferilerine itiraz talebine ilişkindir. Bakırköy 11. İcra Dairesinin 2018/1533 esas sayılı dosyasından yapılan takipte borçlunun yetkiye itirazı üzerine Bakırköy 8.İcra Hukuk Mahkemesinin 24/09/2018 tarih 2018/248 esas 2018/254 karar sayılı ilamı ile Dörtyol İcra dairesinin yetkili olduğuna karar verildiği, kararın 13/11/2018 tarihinde kesinleştiği, alacaklı vekilinin 15/11/2018 tarihinde dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesi talebinde bulunduğu görülmüştür. Dörtyol İcra Dairesinin 2018/4010 esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklı T3 tarafından borçlu T1 hakkında 23/11/2018 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla 110.651,50 USD'nin tahsili için takip yapıldığı, ödeme emrinin borçlu vekiline 28/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği, itirazın 31/05/2019 tarihinde süresinde yapıldığı anlaşılmıştır....
Davacıların borca itirazı bakımından; Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte borçlu, borcu olmadığı veya borcun itfa veya imhal edildiğini yalnız resmi veya imzası (alacaklı tarafından) ikrar edilmiş bir belge ile ispat edebilir. (İİK m.169/a,I,c.2) İİK'nun 169/a-1 maddesine göre borçlu, borcun olmadığı veya itfa veya imhal edildiği itirazını imzası alacaklı tarafından ikrar edilmiş bir adi belge ile de ispat edebilir. Ancak borçlunun ispat için dayandığı belgede, açıkça takip konusu kambiyo senedine atıf yapılması gerekir. Borçlunun dayandığı belgede açıkça kambiyo senedine atıf yok ise ve alacaklı bu belgedeki ödemenin kambiyo senedindeki alacak için yapıldığını kabul etmezse, borçlu, böyle bir belge ile ödeme itirazını ispat edemez, borçlunun itirazının reddi gerekir. (BKNZ: Prof. Dr....
Sayılı dosyasında 50.915,73 ₺ takip çıkış miktarı ile ilamsız icra takibi başlattığını, borçlunun kredi borcunun müvekkili nezdinde muaccel olduğunu, borçlu itiraz dilekçesinde borcun tamamına, faize ve diğer tüm ferilerine itiraz etmiş ise de, takibin Genel Kredi Sözleşmesi incelendiğinde görüleceğini, itiraz eden borçlunun sözleşmede imzası bulunduğunu, borçlunun işbu takibe ilişkin yetkiye borcun tamamına, faize, faiz oranlarına ve diğer tüm ferilere itiraz ettiğini, borçlunun yetki itirazının reddini, yetkili icra müdürlüklerinin İstanbul İcra Müdürlükleri olduğuna karar verilmesini, borçlunun haksız ve kötü niyetli borca, faize ve ferilerine olan itirazlarının reddi gerektiği gözetilerek davalarının kabulü ile itirazın iptalini, davalı aleyhine %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dairemizce yapılan değerlendirmelere göre; HMK'nın 355.maddesine göre istinaf incelemesinin dilekçede belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılabileceği, ancak kamu düzenine aykırılık bulunması halinde bu hususun resen gözetilebileceği, borçlunun dava dilekçesinde, Ankara 11.İcra Dairesi’nin 2019/15217sayılı dosyası ve Ankara 11.İcra Dairesinin 2019/14187 sayılı dosyaları ile hakkında takip yapıldığını belirterek talep sonucunda da yetkiye borcun bir kısmına, işlemiş faize, faiz oranına ve ferilerine itiraz ettiğinden takibin iptalini talep ettiği, ancak hangi takip dosyası için hangi nedenlerle itiraz ettiğinin tam olarak açıklanmadığı, Mahkemece borçlunun, her bir takip dosyası hakkındaki itiraz ya da şikayetinin ayrı ayrı açıklatılarak dava kapsamının tereddüte yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi, davacı aynı zamanda kredi borçlusu olmakla ihtarnamedeki miktar ile icra emrindeki miktarın birbirini tutup tutmadığının denetlenmesi bu kapsamda taleple bağlılık ilkesi gözetilerek inceleme...
Borçluya gönderilecek ödeme emri borçluya yeniden itiraz hakkı verir. Borçlunun yetkisiz icra dairesinde yaptığı itiraz ve şikayet, yetkili icra dairesinde başlatılan takip yönünden hiçbir hukuki sonuç doğurmaz....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/06/2021 NUMARASI : 2020/222 ESAS, 2021/370 KARAR DAVA KONUSU : YETKİYE VE İMZAYA, BORCA İTİRAZ KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin adresinin, Ataşehir/İstanbul olması sebebiyle, İstanbul Anadolu İcra Dairesi yetkili olduğu halde yetkisiz İzmir İcra Dairesinde takip başlatıldığını, ayrıca müvekkilinin herhangi bir borcunun bulunmadığını takip konusu bonoların teminat olarak verildiğini ileri sürerek borca, faize, faiz oranına,imzaya ve diğer ferilerine itiraz ederek takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....