Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-TL bedelli fatura düzenlendiğini, davalı borçlunun fatura bedelini ödemediğini, müvekkili şirketin Ankara Batı İcra Müdürlüğü'nün......Esas sayılı dosyasından davalı borçlu aleyhine icra takibi başlattığını, davalı borçlunun, iş bu takibe karşı borca ve yetkiye itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiğini ve akabinde yetkisizlik kararı üzerine İzmir 28. İcra Müdürlüğü'nün ..........Esas sayılı dosyası üzerinden takibe geçtiklerini, davalı borçlunun borca itiraz ederek takibin durdurduğunu, itirazın haksız olduğunu, itirazın iptali ile ayrıca taraflar arasında başka faturalardan kaynaklı alacak nedeniyle İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ......... Esas sayılı dosyasından itirazın iptali davası açıldığından, iş bu davanın ilk açılan....... Esas sayılı dosyasıyla birleştirilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Mahkememizce İzmir 2.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin .......E sayılı dosyasının UYAP üzerinden yapılan incelenmesi sonucu; davacısının ...........

    İcra Hukuk Mahkemeleri'nce ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanun'un 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -KARAR- Dava, davacı aleyhine davalı tarafından başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, yetkiye, borca itiraz ile takibin iptali istemine ilişkindir. ... İcra Hukuk Mahkemesi'nce, takip dayanağı çekin ...'da keşide edilmeleri, muhatap bankanın bulunduğu yerin ve borçlunun ikametgahının da ... olması karşısında, yetkili yer ......

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/03/2023 NUMARASI : 2021/965 ESAS - 2023/133 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi taraflarca talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine İstanbul 18.İcra Müdürlüğü'nün 2021/20874 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, yetkiye, imzaya ve borca itiraz ettiklerini ve şikayetlerini ileri sürmüş, davalı vekili; davanın reddini talep etmiş, Mahkeme; davanın kabulüne karar vermiş, taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dosya incelendiğinde; davacının katılma yoluyla istinaf kanun yoluna başvurduğu, ancak istinaf harçlarını yatırmadığı görülmüştür....

      İcra Müdürlüğü’nün 2014/5086 esas sayılı icra dosyası ile faturaya dayalı ilamsız icra takibi başlatıldığını, başlatılan takibe davalı vekilince borca ve yetkiye itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, yetki itirazının reddine,borca ve faize yapılan itirazın iptaline, başlatılan icra takibinin devamına,haksız ve kötü niyetli yapılan itiraz nedeniyle % 40’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, yetki itirazında bulunmuştur. Mahkemece, dava dilekçesinin yetki yönünden usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. HMK'nun 6.maddesi hükmü uyarınca kural olarak yasada aksine hüküm bulunmadıkça davanın açıldığı tarihte davalının ikametgahı sayılan yer mahkemesi yetkili ise de, icra takibine konu fatura, davalı tarafından inkar edilmemiş ve fatura kapsamında icra takibi yapılmış olup, davacının istemi belgeden kaynaklanan para alacağı olduğuna göre Türk Borçlar Kanunu 89....

        İİK'nun 168/5. maddesi gereğince; kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipte, yetkiye ve borcun ödendiğine yönelik itirazın, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içerisinde icra mahkemesine sunulması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece re'sen gözetilmelidir. Somut olayda, borçlu şirketlerin icra mahkemesine başvuruları borca itiraz niteliğinde olup, borçlu şirketler adına gönderilen ödeme emirlerinin muteriz borçlu şirketlere 16/01/2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçluların ise, icra mahkemesine 17/04/2015 tarihinde başvurdukları görülmekte olup, itirazın İİK'nun 168/5. maddesinde düzenlenen yasal 5 günlük süreden sonra yapıldığı anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece, borçlu şirketlerin itirazlarının süre aşımı sebebiyle reddi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı gerekçe ile ret kararı verilmesi doğru değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir....

          KARAR Davacı, davalı ... ile 22/10/2009 tarihli 0000418 nolu gayrimenkul görme ve hizmet bedeli sözleşmesi imzaladıklarını, bu sözleşme kapsamında davalının taşınmazı kiraladığını, sözleşme hükümlerine göre davalının, sözleşme konusu taşınmazı sözleşme süresi içinde kendisi yada kan veya sıhri hısımları tarafından kiralandığı takdirde sözleşmede yazılı yıllık kira bedelinin %12+KDV' yi hizmet bedeli olarak ödemeyi kabul ettiğini, alacak hesabı olarak yıllık 120.000 Dolar olan kira bedelinin % 12 hizmet bedeline KDV ilave ettiklerini ve bu bedel üzerinden icra takibi yaptıklarını, davalının yetkiye ve borca itiraz ettiğini belirterek davalının borca itirazının iptaline, takibin devamına, %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

            Müdürlüğünün .... sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, davalının yetkiye ve borca itiraz ettiğini, yetki itirazının usulüne uygun olmaması nedeniyle icra müdürlüğünce yetki itirazının reddedilip borca itiraz nedeniyle takibin durdurulduğunu ileri sürerek, itirazın iptalini ve davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, takip ve dava bakımından ....Dairesi ve Mahkemelerinin yetkili olmadığını, yetkili icra dairesi ve mahkemenin müvekkilinin ikametgahı olan....ve Mahkemeleri olduğunu, müvekkilinin davacıdan mal almadığını ve davacıya borcu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; itirazın iptali davası bakımından icra takibinin bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olduğuna dair yasa hükmü bulunmadığı, davalının ikametgahının Adana olması nedeniyle....mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesi ile davanın usulden reddine, dosyanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde.......

              nun 168/5. maddesine dayalı borca itiraz niteliğindedir. Bu durumda, itiraz hakkında İİK.'nun 169/a maddesinin uygulanması gerekmekte olup; anılan maddenin 5. fıkrasında “İtirazın kabulü kararı ile takip durur.” hükmüne yer verilmiştir. Hal böyle olunca, mahkemece, borçlunun borca itirazı kabul edildiğine göre , İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken; takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir. SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile.......

                a tebliğ edildiği, borçluların icra mahkemesine yetkiye ve borca itirazda bulunduğu, mahkemece borçluların itirazının süreden reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 168. maddesinin 5. bendi uyarınca borca itirazın 5 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. İİK'nun 19. maddesi; "Gün olarak tayin olunan müddetlerde ilk gün hesaba katılmaz.... Bir müddetin sonuncu günü resmi bir tatil gününe rastlarsa, müddet tatili takip eden günde biter. Müddet, son günün tatil saatinde bitmiş sayılır" hükmünü içermektedir. Somut olayda başvuru sürelerinin son günü 29/03/2014 Cumartesi gününe ve 30/03/2014 Pazar gününe rastlamaktadır. Cumartesi ve Pazar günleri de resmi tatil günü olup, bu durumda itiraz sürelerinin son günü resmi tatile rastladığından tatili takip eden ilk iş günü olan 31.03.2014 tarihinde yapılmış olan itiraz İİK'nun 19. maddesinin 3. fıkrası uyarınca yasal sürededir....

                  Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalının icra takibinde sadece borca ve fer'ilerine itiraz edip, yetkiye itiraz etmemiş olduğu, takipte sadece borca itiraz eden, yetkiye itiraz etmeyen davalının icra dairesinin yetkisini kabul etmiş sayılması gerekir ise de, bu kabulun davalının takibin yapıldığı yerde açılan itirazın iptali davasında mahkemenin yetkisini de kabul ettiği anlamına gelmeyeceği, davalının daha sonra açılan itirazın iptali davasında mahkemenin yetkisine itiraz etme hakkı olduğu, işbu davada, davanın açıldığı mahkemenin davalı ikametgâhı mahkemesi olmadığı gibi, HMK’nın yetkiye ilişkin diğer hükümleri çerçevesinde de yetkili olmadığı, her ne kadar kısa kararda, dava dilekçesinin yetki yönünden reddine ve mahkemenin yetkisizliğine, talep halinde dosyanın yetkili ve görevli ... ... Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiş ise de, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 11. maddesinde uyuşmazlık halinde ......

                    UYAP Entegrasyonu