Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Dava; usulsüz tebligat şikayeti, borca ve yetkiye itiraz istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....

işlem görmekte olduğunu, takip konusu senet için işletilen avans faizinin %16,75 oranı ile 2018 yılından itibaren işletildiğinden haksız ve fahiş bir faiz hesaplamasının bulunduğunu, borca, faize ve her türlü fer’ilerine itiraz ettiklerini, icra takibinin yetkili icra dairesinde açılmadığını ve yetkiye itiraz ettiklerini, yetkili icra dairesinin Çiftlik İcra Dairesi olduğunu, takibe konu kambiyo senedinin düzenlenme şekli bakımından bir çok yanlış ve eksikliklerle dolu olduğunu, kambiyo senedi vasfını yitirdiğini, borçlunun senedi ödeyebilmesi için mutlaka kanuna uygun olarak hamil tarafından borçluya ibrazının gerektiğini, bu nedenle takibin iptaline karar verilmesini istemiştir....

Burada borçlunun dilekçesinden genel olarak “borca itiraz iradesi” çıktığından, bu geçerli bir itiraz olarak kabul edilmelidir. Davalı borçlu T3 vekili 26/01/2019 tarihide Uyaptan gönderdiği dilekçeyle borca, ödeme emrine, yetkiye, faiz oranına ve işlemiş faize itiraz etmiştir. Davalı şirkete ödeme emrinin ödeme emri 22/01/2018 tarihinde tebliğ edildiği göz önüne alındığında borçlu şirket vekilinin itiraz dilekçesi süresindedir. İlk derece mahkemesince davacının takibin durdurulmasına ilişkin işlemin iptaline ilişkin şikayetin reddine karar verilmesi isabetlidir. Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2015/18489- 25475 E.K. sayılı ilamında da açıkça belirtildiği üzere; HMK'nun dava şartlarını düzenleyen 114. maddesinin (h) bendinde, davacının dava açmakla hukuki yararının olması gerektiği belirtilmiştir. Borçlu itirazında yetkiye ve borca birlikte itiraz ettiğine göre alacaklının sadece yetki itirazının kaldırılması istemesinde hukuki yararı bulunmamaktadır....

. - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında süregelen bir ticari ilişki bulunduğunu, müvekkili şirket tarafından davalı yana gönderilen fatura bedelleri ile davalının yaptığı ödemeler arasında cari hesap farkından kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibinin davalının icra dairesinin yetkisine ve borca yönelik itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek davalının tüm itirazların reddi ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili şirketin merkezi .../Aliağa olduğundan HUMK’nun 9.maddesi gereğince Aliağa Mahkemeleri ve icra dairesinin yetkili olduğunu, takipte asıl alacağa yönelik itiraz bulunmadığını, asıl alacağın ödendiğini, yetkiye ve faize itiraz edildiğini belirterek davanın reddine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    İNCELEME ve GEREKÇE:Dava, eser sözleşmesi ilişkisi kapsamında davacı taşeron tarafından davalı yükleniciler aleyhine başlattığı icra takibine itirazın iptali davasıdır. Davaya konu ----sayılı icra dosyası celp edilerek incelenmiş; borçlulardan -------icra dairelerinin yetkili olduğundan bahisle yetkiye, borca, ferilerine itiraz etmiştir. Diğer borçlu -------- yetki itirazında bulunmamış borca, faize, ferilerine itiraz etmiştir. İtirazın iptali davasının süresinde açıldığı, zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirilmiş olduğu görülmüştür.Taraf teşkili sağlanmış, teati aşaması tamamlanmıştır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu ... tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değilse de; Borçlular, takibe konu bonoya istinaden yetkiye imzaya, borca ve faize itiraz etmiş olup, mahkemece, sair itirazların reddine, İİK 170/a maddesi uyarınca, alınan bilirkişi raporları doğrultusunda tespit edilen miktarda tahrifat nedeniyle tahrifat öncesi miktar kadar takibin devamına karar verildiği, tahrif edilen miktar kadar da takibin iptaline karar verildiği görülmektedir....

        A.Ş.nin sahibi ve yetkilisi olarak kendisine tebliğ edilmediğini, tebligatın süreden reddedilmesinin usul ve yasalara aykırı olduğunu, bu nedenle mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dairemizce yapılan değerlendirmede; Davalı alacaklı tarafından davacı borçlu T1 San. A.Ş ve dava dışı Ömür Şarküteri Ltd. Şti aleyhine kambiyo senetlerine mahsus ilamsız icra takibi başlatıldığı, davacı T1 San. A.Ş temsilcisi T2 tarafından yetkiye, borca, imzaya ve faize itiraz ederek iş bu davayı açtığı anlaşılmıştır....

        Sulh Hukuk Mahkemesinin 12/07/2018 tarih 2018/1334 Esas 2018/1223 Karar nolu veraset ilamı ile birlikte borçlu mirasçıları adına düzenlenmiş Örnek No:10 ödeme emri ibraz edilerek mirasçılara tebligat çıkartılması istenilmiş, davacıya 04/09/2018 tarihinde ödeme emri tebliğ edilmiş, 07/09/2018 tarihinde açılan dava ile yetkili yer gösterilmeksizin yetkiye, borca, faize ve imzaya itiraz edilmiş, 02/10/2018 tarihli dilekçe ile terekenin borca batık olması nedeni ile mirasın reddedilmiş sayılacağı ve borca itiraz nedenlerinin değiştirildiği açıklanarak ıslah dilekçesi verilmiş, mahkemece terekenin borca batık olması nedeniyle mirasın reddedilmiş sayılması hususundaki yargılamanın genel mahkemelerin yargılama konusu olduğu belirtilerek itirazın reddine karar verilmiştir....

        kararında yalnız borca itiraz hususunu değerlendirdiğini, eksik ve hatalı inceleme sonucu verilen kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

        - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin kredi kartı üyelik sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili için başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, takipte hem asıl borca hem de faize itiraz ettiğini, davacının sadece faize itiraz edilmiş gibi bu davayı açtığını, asıl alacağın 8.123.03 YTL olup, tüm borcun ise 11.656.58 YTL olduğunu, bu durumda Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunu bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davacının 8.123.03 YTL’ si asıl alacak olmak üzere toplam 11.656.58 YTL için takip başlattığı, davalının da hem asıl borca hem de faize itiraz ettiği gerekçeleriyle görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu