Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı alacaklı vekili 08/10/2019 tarihinde itirazın kaldırılması ve tahliye davası açmış, mahkemece davalının itirazının kaldırılarak, takibin devamına ve davalının taşınmazdan tahliyesine karar verilmiştir. İİK'nun 269/2. maddesi hükmüne göre borçlu itirazında kira akdini ve varsa buna ait sözleşmedeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmezse akdi ve kira ilişkisini kabul etmiş sayılır. Davalı borçlu itirazında kira sözleşmesindeki imzasını açıkça reddetmeyip, borca itirazda bulunduğundan kira ilişkisinin ve borç miktarının kesinleştiğinin kabulü zorunludur Somut olayda, borçlu, icra müdürlüğüne sunmuş olduğu itiraz dilekçesinde kiracılık sıfatına, kira sözleşmesindeki imzasına ve kira bedeline itiraz etmediğinden bu hususlar kesinleşmiştir. Davalı borcu olmadığını belirterek, borcun tamamına ve ferilerine itiraz etmiştir....

İcra Müdürlüğü'nün 2007/2407 sayılı dosyası ile takibe girişildiğini, ancak davalının borca, faize ve yetkiye itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaliyle davalı aleyhine icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, icra dairesinin ve mahkemenin yetkisiz olduklarını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; HUMK'nın 17/son cümlesi gereğince tüzel kişi olan kooperatif ile üyeleri arasındaki davaların kooperatifin ikametgahı addolunan mahal mahkemesinde görülmesi gerektiği, kooperatif merkezinin ... ili olduğu, yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir takip bulunmadığı, bu durumda davanın sırf bu nedenle reddinin gerektiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

    Dairesi olduğunu, takibin yetkisiz yerde başlatıldığını beyan ederek yetkiye, imzaya ve borca itirazlarının kabulü ile takibin iptaline ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....

    DELİLLER:Tarafların nüfus aile kayıt tablosu, tanık beyanları, yaptırılan zabıta araştırmaları ve dava dosyası. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Açılan davanın KABULÜ ile, Davalının Ordu İcra Müdürlüğünün 2021/1358 Esas sayılı icra takip dosyasında yetkiye, borca ve faize yönelik itirazının iptaline, takibin kaldığı yerden devamına, 3400- TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine," karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı, hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur....

    Davalı borçlu vekili 10.02.2014 tarihli itiraz dilekçesinde, müvekkili şirketin adresi Antalya olduğundan yetkili icra müdürlüğünün Antalya İcra Müdürlüğü olduğunu, yetkiye itiraz ettiğini, müvekkilinin alacaklı görünen tarafa borcu bulunmadığını bildirerek yetkiye, borca, faize ve ferilerine itiraz etmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması isteminde bulunmuştur. Davalı, söz konusu alacağın yargılamayı gerektirdiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ödeme emrinin 26/10/2020 tarihinde davacıya borçluya tebliğ edildiğini, borçlu tarafından 03/11/2020 tarihinde takibe, borca, faize ve yetkiye itiraz edildiğini, yerel mahkemeye davacı tarafından süresinde itiraz yapılmadığını belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolunda borca ve yetkiye itiraz istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Davalı alacaklının bonoya dayalı takip başlattığı, davacı borçlunun yetkiye ve borca itiraz ettiği, mahkemece yetkiye itirazın kabulün karar verildiği, davalının karara karşı istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır....

      Hukuk Dairesi Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde, borçluların yetkiye, borca, faize itiraz ile takibin iptali istemi üzerine yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince yetkiye, borca, faize itirazın reddine karar verilmiştir. Kararın borçlular tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlular tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

        Burada borçlunun dilekçesinden genel olarak “borca itiraz iradesi” çıktığından, bu geçerli bir itiraz olarak kabul edilmelidir. Davalı borçlu T3 vekili 26/01/2019 tarihide Uyaptan gönderdiği dilekçeyle borca, ödeme emrine, yetkiye, faiz oranına ve işlemiş faize itiraz etmiştir. Davalı şirkete ödeme emrinin ödeme emri 22/01/2018 tarihinde tebliğ edildiği göz önüne alındığında borçlu şirket vekilinin itiraz dilekçesi süresindedir. İlk derece mahkemesince davacının takibin durdurulmasına ilişkin işlemin iptaline ilişkin şikayetin reddine karar verilmesi isabetlidir. Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2015/18489- 25475 E.K. sayılı ilamında da açıkça belirtildiği üzere, HMK'nun dava şartlarını düzenleyen 114. maddesinin (h) bendinde, davacının dava açmakla hukuki yararının olması gerektiği belirtilmiştir. Borçlu itirazında yetkiye ve borca birlikte itiraz ettiğine göre alacaklının sadece yetki itirazının kaldırılması istemesinde hukuki yararı bulunmamaktadır....

        İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/11/2019 NUMARASI : 2019/229 ESAS 2019/1097 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhine İstanbul 7....

        Esas sayılı dosyası üzerinden bir icra takibi başlatıldığını, davalı ise tamamen kötü niyetli olarak yetkiye, borca faize ve faiz oranına itiraz ettiğini ve bunun neticesinde icra takibinin durduğunu, davalının borca ve temerrüde düşürülmedikleri iddiasıyla işlemiş faize karşı yapmış olduğu itiraz da haksız olduğunu, öncelikle ilgili sözleşme uyarınca davalının ödemesi gereken borç çok açık bir şekilde kararlaştırıldığını, kararlaştırılan vadelere uygun oalrak faturalar düzenlenerek davalıya gönderildiğini, borç davalı tarafından ödenmediğini, dolayısıyla borcun bulunmadığı şeklinde itirazın herhangi bir geçerliliği ve hukuki alt yapısı olmadığını, davalının yetkiye, borca, faize, tüm ferilerine ve takibe ilişkin haksız ve mesnetsiz itirazlarının iptali ile ... İcra Müdürlüğünde 2021/......

          UYAP Entegrasyonu