Şti. arasında genel nakdi ve gayri nakdi sözleşmesi imzalandığını, davalı borçlu ...'ın bu sözleşmenin müşterek ve müteselsil kefili olduğunu, taraflar arasında imzalanan sözleşme gereğince ve borçlu firmaya krediler kullandırıldığnı ve çek karnesi tahsis edildiğini, müvekkili bankaca yasal sorumluluk çerçevesinde yapılan ödemelerin bankaya ödenmemesi üzerine borçlu borçlu firma ve kefiller Kayseri ... Noterliği'nin ... yevmiye numaralı 06/12/2021 tarihli ihtarnamesiyle (borçlu firma ve kefiline 09/12/2021 tarihinde tebliğ edildiği) ancak ihtarnamelere rağmen borçlular tarafından borca ilişkin herhangi bir ödeme yapılmadığını, bunun üzerine Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesi'nin ... Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, başlatılan takibe karşı davalı borçlunun, 21/12/2021 tarihinde takibe, borca, faize ve ferilerine itiraz ettiğini, borçlunun depo talep edilen meri risklerine itiraz etmediğini, borçlu kefil ...'...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/02/2021 NUMARASI : 2020/510 ESAS 2021/155 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtirazın Kaldırılması KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Borçlunun icra dosyasındaki borca itirazının kesin olarak kaldırılması ve %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesi talep ettiğini, müvekkilinin davalı borçludan 31.12.2019 ödeme tarihli bir adi senet aldığını, ancak bu borç ödenmediği için icra takibi başlatıldığını, davalının takipte yetkiye, bora, faize ve tüm fer'iler yönünden borcu olmadığından itiraz ettiğini, icra takibinin durduğunu, ancak borçlu imzaya itiraz etmediğini, borcu ödediğine ilişkin dosyaya hiçbir belge de sunmadığını, itiraz etmediği imzayı zımnen kabul ettiği anlaşılan ve borcu ödediğine...
Somut olayda; alacaklının, borçlu aleyhine başlattığı genel haciz yoluyla takipte borcun sebebi olarak “14.09.2015 tarih ve ... Nolu Reklamasyon Faturasının Yansıtılması Dosyada ekinde mevcut fatura ve kansorejen madde tespitine ilişkin ... 05.008.2015 tarihli test raporları ile reklamasyon faturası ile sabit, doğmuş alacak” gösterildiği, borçlunun ise, süresi içerisinde verdiği itiraz dilekçesi ile yetkiye ve borca itiraz ettiği görülmüştür. Alacaklı, takipte, borcun sebebi olarak akdi ilişkiye dayandığını belirtmediği gibi borçlunun, takibe konu borcun, sözleşmeden doğduğunu kabul etmediğine göre bu durumda akdi ilişki kaynaklı alacak söz konusu değildir. O halde; mahkemece, HMK'nun 6. maddesi gerecince takibin, borçlunun yerleşim yeri olan Bursa'da yapılması gerektiği gerekçesi ile yetkiye itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/12/2019 NUMARASI : 2018/1005 ESAS- 2019/1073 KARAR DAVA KONUSU : İCRA TAKİBİNE İTİRAZ (BORCA İTİRAZ) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; takibe dayanak senedin kambiyo vasfında olmadığını, senedin zaman aşımına uğradığını, zaman aşımı itirazında bulunduklarını,yetki itirazında bulunduklarını, davacıların bir kısmının adresinin Adana Ceyhan olduğunu, yetkili icra dairelerinin Adana ili Ceyhan icra daireleri olduğunu,yine diğer bir kısım borçluların adreslerinin Kadirli Silopi, Şırnak, Adana… olduğunu yetkili icra dairelerinin bu yer icra daireleri olduğunu,müteveffa borçlu T10 ın vefatından 2 yıl kadar önce alzaymır hastası olduğunu, ayrıca senedin düzenlenme tarihi ile ödeme tarihi arasındaki 9 yıllık farkının bulunduğunu, müteveffa nın böyle bir borcunun bulunmadığını, imza ve bononun sahte olduğunu düşündüklerini,davanın kabulü ile borca takibe işlemiş faize, yetkiye zaman aşımına...
Borçlu, yetkiyle birlikte aynı zamanda borca da itiraz etmişse, dosya yetkili icra müdürlüğüne gönderilip kendisine yeniden ödeme emri tebliğ edildiğinde, borca yeniden itiraz etmesi gerekir. Buna göre borçlu, yetki itirazı ile birlikte borca itirazlarını bildirmemiş olsa bile yetkili icra dairesince gönderilen ödeme emrinin tebliği üzerine süresi içinde yetkili icra mahkemesine borca itirazlarını sunabilir. Bir başka deyişle yeni ödeme emri tebliği, borçluya yeni itiraz hakkı sağlar. O halde mahekemece yukarıda belirtilen ilkeler ışığında itirazın esasının incelenmesi gerekirken borçlunun itiraz hakkını kaybettiği gerekçesiyle istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
"İçtihat Metni"Davacı TMSF vek.Av. ... ile davalı ... aralarındaki itirazın iptali davası hakkında Ankara 2.Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen 19.09.2007 gün ve 130/334 sayılı hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu. - K A R A R - Davacı vekili, kredi kartından kaynaklanan alacaklarını tahsil için girişilen icra takibine davalının haksız olarak itiraz edildiğini iddia ederek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir. Davalı cevabında, asıl borca itirazı olmadığını, işlemiş faize ve uygulanan faiz oranına itiraz ettiğini, bu nedenle inkar tazminatı istenmesinin haksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkilinin yetkili satıcısı olduğunu, cari hesaptan kaynaklı borcun tahsili için davalı aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibine girişildiğini, takibin yetkiye ve borca itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, yetkili icra dairesinin ve mahkemelerinin Düzce olduğunu, davacı şirketin öncelikle alacak davası yolu ile alacağını tespit ettirip, daha sonra ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabileceğini, ayrıca ipoteğin 60.000 TL bedelli üst limit ipoteği olup, davacının alacağını ispat etmesi gerektiğini, faiz oranının fahiş olduğunu belirterek, davanın reddine ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir....
Kararı davacı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde; yetkiye itiraz durumunda sistem üzerinden yetki itirazının kabulü seçeneğinin seçileceği belirtildiğini, bu kapsamda hem borca hem de yetkiye itiraz durumunda izlenecek yolun düzenlenmediğini, hem yetki hem de borca itiraz durumunda takibin yetkili icra dairesine gönderilmesi gibi bir buton veya seçenek bulunmadığını, yönetmelik ve kanunda borçlu tarafından borca ve yetkiye itiraz durumunda izlenecek yol düzenlenmediğini,itirazın iptali davasının da Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesinde açıldığının da mahkemece gözetilmediğini belirterek ,usul ekonomisi açısından hem mahkemenin yetkisi,hemde borca yönelik hüküm kurulması gerekirken davanın usulden reddine karar verilmesinin yerinde olmadığını beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Davada ödenmeyen fatura alacağının tahsili yönünden yapılan takibe itirazın iptali ve icra...
Kararı davacı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde; yetkiye itiraz durumunda sistem üzerinden yetki itirazının kabulü seçeneğinin seçileceği belirtildiğini, bu kapsamda hem borca hem de yetkiye itiraz durumunda izlenecek yolun düzenlenmediğini, hem yetki hem de borca itiraz durumunda takibin yetkili icra dairesine gönderilmesi gibi bir buton veya seçenek bulunmadığını, yönetmelik ve kanunda borçlu tarafından borca ve yetkiye itiraz durumunda izlenecek yol düzenlenmediğini,itirazın iptali davasının da Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesinde açıldığının da mahkemece gözetilmediğini belirterek ,usul ekonomisi açısından hem mahkemenin yetkisi,hemde borca yönelik hüküm kurulması gerekirken davanın usulden reddine karar verilmesinin yerinde olmadığını beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Davada ödenmeyen fatura alacağının tahsili yönünden yapılan takibe itirazın iptali ve icra inkar...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık, itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkindir. HMK'nun 19/2. maddesi uyarınca; borçlu, yetki itirazında seçtiği icra dairesini bildirmelidir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. İİK'nun 68/1. maddesi gereğince; talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise, alacaklı itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Somut olayda; icra takibinin Bursa 14. İcra Müdürlüğünde başlatıldığı, muteriz borçlunun icra müdürlüğüne sunduğu itiraz dilekçesinde, borca, faize ve yetkiye itirazda bulunduğu, ancak, yetkili icra dairesinin HMK'nun 19/2 maddesi gereğince itiraz dilekçesinde açıkça belirtilmediği görülmekle, icra müdürlüğünce borçlunun yetki itirazlarının dikkate alınmaması gerekmektedir....