WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK'nun 68/1. maddesi gereğince; talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise, alacaklı itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Somut olayda; icra takibinin Gölhisar İcra Müdürlüğünde başlatıldığı, muteriz borçlular vekilinin icra müdürlüğüne sunduğu itiraz dilekçesinde, borca, takibe, faize ve yetkiye itirazda bulunulduğu, ancak, yetkili icra dairesinin HMK'nun 19/2 maddesi gereğince itiraz dilekçesinde açıkça belirtilmediği görülmekle, icra müdürlüğünce borçluların yetki itirazlarının dikkate alınmaması gerekmektedir. O halde, mahkemece, borçluların itiraz dilekçesinde ileri sürdükleri diğer itirazlarının alacaklı tarafça kaldırılması isteminin esasının incelenmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

    İcra Müdürlüğünün 2017/8526 esas sayılı dosyası ile işleme konulduğunu ve 04.08.2017 tarihinde ihtiyati haciz işlemi yapıldığını, ihtiyati haczin kendilerine tebliğ edilmeden, alacak henüz muaccel olmadan, kefillerin ipotek vermesi durumunda kefiller hakkında ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğinden ve ilamın yasaya, usule aykırı bir şekilde icra dosyasından uygulandığından ihtiyati haciz kararlarının kaldırılması gerektiğini belirtip, davanın kabulü ile ihtiyati haczin kaldırılmasını ve davalı tarafın tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir....

    Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin taleple bağlılık ilkesine aykırı olarak karar verdiğini, davacı tarafın sadece tebligatın öğrenilme tarihine itiraz ettiğini, dosyada Tebligat Kanunu 20. maddesinin şartlarının oluşmadığını, davacı/ borçlu taraf dosyaya muvakkaten başka yere gittiğine dair bir belge sunmadığını, süresinde olmayan bir dava ve yetkiye itiraz dilekçesi ile imza ve yetkiye itiraz edilmesinin haksız ve dayanaktan yoksun olduğunu beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, davacı borçlu aleyhine, bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo takibinde, ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayetine, borca ve yetkiye itiraz istemine ilişkindir....

    Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 12.07.2012 tarih ve 2012/94-2012/92 D.İş sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi ihtiyati hacze itiraz eden vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: İhtiyati haciz kararına itiraz eden borçlu vekili, müvekkilinin mahkemenin ihtiyati haciz kararına ihtiyati haczin tatbiki esnasında vakıf olup, ihtiyati haczi baskısı altında ihtirazi kayıtla borcun tamamını ödemek zorunda kaldığını, hacze konu edilen dayanak senette mevcut hiçbir imzanın müvekkil şirket yetkilisine ait olmadığını, müvekkil şirketin böyle bir borcunun bulunmadığını, şirketten ayrılan ortakların şirket kaşesini kullanarak kötü niyetli olarak şirketi borçlandırdıklarını ileri sürerek ihtiyati haciz kararına itiraz etmiştir...

      Mahkemece, icra dosyasında ödeme emrinin borçluya 22.11.2012 tarihinde tebliğ edildiği, itiraz eden borçlu vekilinin icra dosyasında 25.11.2012 tarihinde işlem yapıp, 23.11.2013 günü itirazda bulunduğu, böylece borçlunun en geç 25.11.2012 tarihinde ihtiyati haczi öğrendiği, anacak itirazını (7) günlük yasal süreden sonra yaptığı gerekçesiyle itirazın süre yönünden reddine karar verilmiş, karar ihtiyati hacze itiraz eden vekilince temyiz edilmiştir. İİK.nun 265/1.maddesi uyarınca ihtiyati hacze itiraz süresi (7) gündür. İhtiyati haciz borçlunun huzurunda uygulanmışsa bu tarihten, borçlunun yokluğunda uygulanmışsa haciz tutanağının tebliğinden itibaren (7) günlük süre işlemeye başlar. Somut olayda ödeme emrine ihtiyati haciz tutanağı eklenmediğinden borçlunun borca itiraz edip, icra dosyasına dilekçe sunması tek başına ihtiyati haczi öğrendiğini göstermez....

        İcra Müdürlüğünün 2022/724 Esas sayılı dosyası ile takip yapıldığını, davalının yetkiye ve borca itirazı üzerine Menemen İcra Müdürlüğüne gönderilen dosyanın 2022/543 Esas sırasına kaydedildiğini, davalı tarafından takibe yapılan itirazın haksız ve mesnetsiz olduğunu beyanla, davanın kabulü ile Menemen İcra Müdürlüğünün 2022/543 Esas sayılı takibine davalı tarafından yapılan itirazın kaldırılması ile alacağın %20'sinden az olmamak üzere tazminat ile para cezasının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....

        Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 19/10/2015 tarih ve 2015/96-2015/93 D. İş sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi ihtiyati haciz talep eden (alacaklı) vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: İhtiyati hacze itiraz eden vekili, ihtiyati hacze konu çek ile ilgili olarak ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/209 esas sayılı dosyası ile görülen davada ödeme yasağı konulduğunu, müvekkilinin borca batık durumda olmadığı gibi kaçma ve mal kaçırma hazırlığı içinde olmadığını ileri sürerek, ihtiyatı haczin kaldırılması talep edilmiştir. Mahkemece, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/209 esas sayılı dosyasında borçlu ... İth. İhr. Ltd....

          Davalı vekili tarafından 23/10/2020 tarihinde borca itiraz dilekçesi verildiğinden, İİK'nın 62. maddesi uyarınca icra takibi durdurulması ve 23/10/2020 tarihinde konulan hacizlerin kaldırılmasına ilişkin icra memur işlemi şikayet konusu edilmiştir. İcra mahkemesi kararlarının infazı için kesinleşmesi zorunlu olmayıp, usulsüz tebligat şikayeti kararının infazı için kesinleşmesi gerektiğine ilişkin yasal bir düzenleme de bulunmadığından, davalının yasal süresi içinde borca itiraz etmesi nedeniyle takibin durdurulmasına ve itiraz tarihinden sonra konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir....

          GEREKÇE: Uyuşmazlık, ihtiyati haciz kararına dayalı olarak başlatılan ilamsız icra takibinde, itiraz üzerine duran takipte haciz yapılamayacağı ve İİK'nun 264.maddesi gereğince ihtiyati haczin düştüğü iddiasına dayalı hacizlerin kaldırılması talebine ilişkindir. Hatay İcra Müdürlüğünün 2019/14704 esas sayılı dosyası incelendiğinde, davalı alacaklının takipten önce aldığı Hatay 2....

          İİK'nun 257/1 fıkrası uyarınca; rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.İİK'nun 258 maddesi uyarınca; ihtiyati haciz talep eden alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur. Burada aranan ölçü yaklaşık ispat ölçüdür. İİK'nun 265. maddesi hükmü gereğince, borçlu kendisi dinlenilmeden verilen ihtiyati haciz kararına yönelik haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata, huzuru ile yapılan hacizlerde haczin uygulandığı, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde itiraz edebilir. Bu durumda mahkeme, gösterilen itiraz sebepleri ile bağlı inceleme yaparak itirazı kabul veya reddeder....

            UYAP Entegrasyonu