İhtiyati hacze itiraz eden vekili, yetkili mahkemenin müvekkili şirketin merkez adresi olan Ankara Mahkemesi olduğunu, taraflar arasında ticari ilişki bulunmadığını, sevk irsaliyelerini imzalayanın şirketi temsil ve imzaya yetkili olmayan şirket çalışanı olduğunu, alacağın yargılamayı gerektirdiğini borçlu bulunulmadığını ileri sürerek ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisi değerlendirilerek TBK.nun 89.maddesi gereğince alacaklının ikameti Antalya olduğundan yetki itirazının reddine, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için tam ispat aranmayacağı, alacağın varlığı ve haciz sebepleri hakkında mahkemeye olumlu kanaat oluşturacak yeterlilikte deliller mevcut olduğu, borca itiraz nedenlerinin İİK.nun 265.maddesinde sınırlı olarak sayılan itiraz nedenleri arasında bulunmadığı gerekçeleriyle itirazın reddine karar verilmiş, karar ihtiyati hacze itiraz eden vekilince temyiz edilmiştir....
Mahkemece, B.K.nun 73. maddesine göre alacaklının yerleşim yerinde ödeme yapılması gerektiğinden yetki itirazının yerinde olmadığı, borca itirazın ise İİK.nun 265. maddesi kapsamında olmadığı belirtilerek itirazın reddine hükmedilmiş, karar muterizler vekili tarafından temyiz edilmiştir. İhtiyati hacze itiraz edenleri borçlu kılan çeklerde; borçluların yerleşim yeri, muhatap bankanın bulunduğu yer ve keşide yeri açısından İstanbul Mahkemelerinin yetkili sayılmasını gerektirecek bir durum mevcut değildir. Hamilin, çek borçlusunu takip ve kambiyo senedini ibraz zorunluluğu bulunması nedeniyle, çeklerde hamilin yerleşim yeri mahkemesi yetkili olmayıp, BK’nın 73,I hükmü bu durumda uygulanmaz. Mahkemece bu yön gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....
İhtiyati haciz kararına itiraz ve temyiz: Madde 265 – (Değişik: 18/2/1965-538/105 md.) (Değişik birinci fıkra: 17/7/2003-4949/63 md.) Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. (Ek ikinci fıkra: 17/7/2003-4949/63 md.) Menfaati ihlâl edilen üçüncü kişiler de ihtiyatî haczi öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere veya teminata itiraz edebilir. Mahkeme, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddeder. İtiraz eden, dilekçesine istinat ettiği bütün belgeleri bağlamaya mecburdur. Mahkeme, itiraz üzerine iki tarafı davet edip gelenleri dinledikten sonra, itirazı varit görürse kararını değiştirebilir veya kaldırabilir....
Davalı borçlu ise; genel hükümlere göre borçlunun ikametgahı İcra Daireleri ve Mahkemelerinin yetkili olduğunu, bu nedenle hem İcra Müdürlüğünün hem de davanın açıldığı bu mahkemenin yetkisiz ve görevsiz olduğunu savunmuş, böylece icra dairesinin yanında mahkemenin yetkisine de itiraz etmiştir. Mahkemece; icra takibinde davalının hem borca hem de yetkiye itiraz ettiği halde, davada yetkiye itirazın iptali yönünde istemde bulunulmadığı böylece yetki itirazının benimsendiği dolayısı ile geçerli bir takip bulunmadığı gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir. İlamsız takipte borçlunun yetkiye ve borca birlikte itirazı nedeniyle takibin durması karşısında Yasa; bunu kabul etmeyen alacaklıya takibin devamını sağlamak için iki yol tanımıştır. Bunlardan birisi İcra İflas Yasasının 68 ve 69.maddelerine göre tetkik merciinden itirazın kaldırılmasını istemek, diğeri ise aynı yasanın 67.maddesi gereğince mahkemeye başvurmak suretiyle itirazın iptalini istemektir....
Davalı borçlu ise; genel hükümlere göre borçlunun ikametgahı İcra Daireleri ve Mahkemelerinin yetkili olduğunu, bu nedenle hem İcra Müdürlüğünün hem de davanın açıldığı bu mahkemenin yetkisiz ve görevsiz olduğunu savunmuş, böylece icra dairesinin yanında mahkemenin yetkisine de itiraz etmiştir. Mahkemece; icra takibinde davalının hem borca hem de yetkiye itiraz ettiği halde, davada yetkiye itirazın iptali yönünde istemde bulunulmadığı böylece yetki itirazının benimsendiği dolayısı ile geçerli bir takip bulunmadığı gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir. İlamsız takipte borçlunun yetkiye ve borca birlikte itirazı nedeniyle takibin durması karşısında Yasa; bunu kabul etmeyen alacaklıya takibin devamını sağlamak için iki yol tanımıştır. Bunlardan birisi İcra İflas Yasasının 68 ve 69.maddelerine göre tetkik merciinden itirazın kaldırılmasını istemek, diğeri ise aynı yasanın 67.maddesi gereğince mahkemeye başvurmak suretiyle itirazın iptalini istemektir....
Bu davada da iddiasını haksız fiilden doğan para alacağı olması nedeniyle HUMK'nun 21 ve BK.nun 73.maddesi gereğince davacının ikametgahının bulunduğu Ankara İcra Dairelerinin yetkili olduğu noktasına dayandırmıştır. Davalı borçlu ise; genel hükümlere göre borçlunun ikametgahı İcra Daireleri ve Mahkemelerinin yetkili olduğunu, bu nedenle hem İcra Müdürlüğünün hem de davanın açıldığı bu mahkemenin yetkisiz ve görevsiz olduğunu savunmuş, böylece icra dairesinin yanında mahkemenin yetkisine de itiraz etmiştir. Mahkemece; icra takibinde davalının hem borca hem de yetkiye itiraz ettiği halde, davada yetkiye itirazın iptali yönünde istemde bulunulmadığı böylece yetki itirazının benimsendiği dolayısı ile geçerli bir takip bulunmadığı gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir. İlamsız takipte borçlunun yetkiye ve borca birlikte itirazı nedeniyle takibin durması karşısında Yasa; bunu kabul etmeyen alacaklıya takibin devamını sağlamak için iki yol tanımıştır....
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Talep; ihtiyati haciz kararına itiraz istemine ilişkindir. İhtiyati haciz kararına itiraz yargılamasının yapıldığı 05/05/2021 tarihli duruşmada verilen ara karar ile; ihtiyati haciz kararına itiraz eden vekilinin itirazının reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İhtiyati haczin koşullarını düzenleyen İİK'nın 257. maddesi, vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş bir para borcunun alacaklısının borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır, taşınmaz malları ve alacakları ile diğer haklarının ihtiyaten haczettirebileceği düzenlenmiştir. Aynı yasanın 258. maddesi gereğince alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermek mecburiyetindedir. Bir başka deyişle ihtiyati haciz kararı verilmesi için mutlak ispat şartlarının oluşmasına gerek bulunmayıp, yaklaşık ispat ölçülerinde ispat yeterli olacaktır (Yargıtay 11....
İTİRAZIN KALDIRILMASI 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 67 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki borca karşı yapılan itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. Davacı, murisinden kendisine kalan taşınmazların devir işlemlerinin yapılması için davalıyı vekil tayin ettiğini, ancak davalının bu vekaletnameye dayanarak taşınmazı dava dışı üçüncü şahsa sattığını, satış bedelinden hissesine düşen miktarın tahsili için icra takibi yaptığını, davalının itiraz etmesi üzerine İcra Tetkik Merciinde açtığı davanın reddedildiğini ileri sürerek icra takibine vaki itirazın iptalini istemiştir. Davalı, itirazın kaldırılması için merciide dava açan davacının itirazın iptali davası açamayacağını savunarak davanın reddini dilemiştir....
DAVA KONUSU : İCRA TAKİBİNE İTİRAZIN KALDIRILMASI KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-alacaklı vekili dava dilekçesinde özetle; takibe konu senette düzenleme yeri olmadığından kambiyo senedi vasfına haiz olmadığı için ilamsız icra takibi başlatıklarını, K.Çekmece 1 AHM tarafından ihtiyati haciz kararı verildiğini, borçlu tarafından itiraz dilekçesi ibraz edilmiş ise de senetteki imzaya açıkça itiraz edilmediğini, borcu ödediğine dair İİK 68 anlamında belge sunmadığını belirterek itirazın kaldırılmasını ve %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
halinde icranın HMK 394/1 maddesi gereğince inceleme sonuna kadar durdurulmasına, tüm bu taleplerinin uygun görülmemesi halinde HMK 395. maddesi gereğince belirlenecek teminatın taraflarınca ödenmesine müteakip ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ettikleri, itiraz üzerine tensip zaptı düzenlenerek murafaa günü tayin edildiği, 15/11/2019 tarihinde taraf vekilleri de dinlenerek murafaa duruşmasının icra edildiği ve neticeten 24/10/2019 tarihli ön inceleme tensip tutanağının ... nolu ara kararı ile davalı tarafın mal varlığına konan ihtiyati haczin davalı tarafın sunduğu 14/11/2019 tarihli ve 885,000,00 TL bedelli teminat mektubu üzerine haciz konulması şeklinde değiştirilmesine karar verildiği, karar gereğince gerekçeli karar yazıldığı ve iş bu karara ilişkin davalı tarafça yukarıda özetlendiği şekilde kararın istinaf edildiği anlaşılmıştır....