Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

halinde icranın HMK 394/1 maddesi gereğince inceleme sonuna kadar durdurulmasına, tüm bu taleplerinin uygun görülmemesi halinde HMK 395. maddesi gereğince belirlenecek teminatın taraflarınca ödenmesine müteakip ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ettikleri, itiraz üzerine tensip zaptı düzenlenerek murafaa günü tayin edildiği, 15/11/2019 tarihinde taraf vekilleri de dinlenerek murafaa duruşmasının icra edildiği ve neticeten 24/10/2019 tarihli ön inceleme tensip tutanağının ... nolu ara kararı ile davalı tarafın mal varlığına konan ihtiyati haczin davalı tarafın sunduğu 14/11/2019 tarihli ve 885,000,00 TL bedelli teminat mektubu üzerine haciz konulması şeklinde değiştirilmesine karar verildiği, karar gereğince gerekçeli karar yazıldığı ve iş bu karara ilişkin davalı tarafça yukarıda özetlendiği şekilde kararın istinaf edildiği anlaşılmıştır....

    İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "ihtiyati haczin 2004 sayılı yasanın 257 ve 267. Maddeleri arasında düzenlendiği, 2004 sayılı yasanın 257. Maddesinde ihtiyati haczin koşullarının sayıldığı, İİK Madde 257 – "Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. ..." şeklinde düzenlendiği, 2004 sayılı yasanın 265. Maddesinde "Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. Menfaati ihlâl edilen üçüncü kişiler de ihtiyatî haczi öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere veya teminata itiraz edebilir....

      İcra Müdürlüğünün 2021/17483 esas sayılı dosyasında yalnızca yetkiye değil, borca ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini, bu nedenle İstanbul Anadolu 10.İcra Müdürlüğü tarafından borca itirazın değerlendirilmesi gerektiğini, İstanbul Anadolu 10.İcra Müdürlüğünce bu itiraz değerlendirilmediği gibi müvekkili şirkete yeniden ödeme emri gönderildiğini, ancak taraflarına UETS üzerinden gönderilen tebligat zarfı ile ödeme emrinin uyuşmadığını, İcra Müdürlüğü yeniden bir ödeme emri düzenlemediğini, Büyükçekmece 2....

      Bu davada da iddiasını haksız fiilden doğan para alacağı olması nedeniyle HUMK'nun 21 ve BK.nun 73.maddesi gereğince davacının ikametgahının bulunduğu Ankara İcra Dairelerinin yetkili olduğu noktasına dayandırmıştır. Davalı borçlu ise; genel hükümlere göre borçlunun ikametgahı İcra Daireleri ve Mahkemelerinin yetkili olduğunu, bu nedenle hem İcra Müdürlüğünün hem de davanın açıldığı bu mahkemenin yetkisiz ve görevsiz olduğunu savunmuş, böylece icra dairesinin yanında mahkemenin yetkisine de itiraz etmiştir. Mahkemece; icra takibinde davalının hem borca hem de yetkiye itiraz ettiği halde, davada yetkiye itirazın iptali yönünde istemde bulunulmadığı böylece yetki itirazının benimsendiği dolayısı ile geçerli bir takip bulunmadığı gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir. İlamsız takipte borçlunun yetkiye ve borca birlikte itirazı nedeniyle takibin durması karşısında Yasa; bunu kabul etmeyen alacaklıya takibin devamını sağlamak için iki yol tanımıştır....

        DAVA KONUSU : İCRA TAKİBİNE İTİRAZIN KALDIRILMASI KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-alacaklı vekili dava dilekçesinde özetle; takibe konu senette düzenleme yeri olmadığından kambiyo senedi vasfına haiz olmadığı için ilamsız icra takibi başlatıklarını, K.Çekmece 1 AHM tarafından ihtiyati haciz kararı verildiğini, borçlu tarafından itiraz dilekçesi ibraz edilmiş ise de senetteki imzaya açıkça itiraz edilmediğini, borcu ödediğine dair İİK 68 anlamında belge sunmadığını belirterek itirazın kaldırılmasını ve %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        İTİRAZIN KALDIRILMASI 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 67 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki borca karşı yapılan itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. Davacı, murisinden kendisine kalan taşınmazların devir işlemlerinin yapılması için davalıyı vekil tayin ettiğini, ancak davalının bu vekaletnameye dayanarak taşınmazı dava dışı üçüncü şahsa sattığını, satış bedelinden hissesine düşen miktarın tahsili için icra takibi yaptığını, davalının itiraz etmesi üzerine İcra Tetkik Merciinde açtığı davanın reddedildiğini ileri sürerek icra takibine vaki itirazın iptalini istemiştir. Davalı, itirazın kaldırılması için merciide dava açan davacının itirazın iptali davası açamayacağını savunarak davanın reddini dilemiştir....

          İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2020/951 esas sayılı dosyasında 21/09/2020 tarihinde imzaya ve borca itiraz ile dava açtığı, 30/09/2020 tarihli tensip tutanağında, davacının tedbir talebinin HMK'nın 389 vd., İİK'nın 170/2 maddeleri ile takip dosyası, dava dosyası ve sunulu deliller gözetilerek takdiren teminatsız olarak kabulüne, takibin davacı yönünden geçici olarak durdurulmasına, aşan tedbir ve diğer taleplerinin reddine karar verildiği, yapılan yargılama neticesinde, İstanbul 16....

          İİK'nun 168/5. maddesi gereğince, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde borca itirazın, yasal beş günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece re'sen gözetilmelidir. Somut olayda muteriz şirkete çıkarılan ödeme emrinin 26/02/2016 tarihinde tebliğ edildiği, muteriz borçlunun yasal beş günlük itiraz süresinden sonra 12/04/2016 tarihinde icra mahkemesine başvurarak, kendisinin takip borçlusu şirket olmadığından bahisle borca itirazda bulunduğu ve konulan hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, dilekçesinde tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin bir şikayetinin de bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece, İİK'nun 168/5. maddesi uyarınca borca itirazın süre aşamından reddi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

            Somut olaya gelince, alacaklı banka tarafından genel kredi sözleşmesinin kefili olan aleyhine ihtiyati haciz kararı verilen Adem Başer ve diğer kefiller yönünden ihtiyati haciz talep edildiği, mahkemece genel kredi sözleşmeleri, ihtarname, ipotek resmi senetleri incelenerek ihtiyati haczin kabulüne karar verildiği, itiraz üzerine yapılan yargılamada itiraz sebeplerinin İİK'nun 265.maddesinde belirtilen sebeplerden olmadığından ve yaklaşık ispatı söz konusu olmakla itirazın reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamında bulunan ipotek resmi senetlerinin incelenmesinde, söz konusu ipoteğin asıl borçlunun kullanacağı kredinin teminatı kapsamında verildiği, kefillerin edimlerinin teminatını kapsamadığı ve yaklaşık ispatın bulunduğu da anlaşılmakla ihtiyati haczin kaldırılması isteminin reddi kararı usul ve yasaya uygundur....

              Ancak, 2004 sayılı İİK'nın 265/1 maddesinde; borçlunun kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebileceği, 265/3 madde ve fıkrasında ise; mahkemenin, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddedeceği hükme bağlanmıştır....

                UYAP Entegrasyonu