Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

B.İstinaf Sebepleri Alacaklı, ödeme emri tebliğ edilmeden yapılan itirazın geçerli bir itiraz olmadığını, İİK'nın 264/2 maddesinin uygulama yeri olmadığını, aksi kanaatte ise ihtiyati haczin hükümsüz kalması nedeniyle haczin kaldırılmasına icra müdürlüğünce karar verilemeyeceğini, bu sebeple müdürlük işleminin yerinde olduğunu, yine ihtiyati hacizler hükümsüz kalsa dahi takibin ve hacizlerin ayakta kalacağını, arabuluculuk başvurusu yapıldığından ihtiyati haczin varlığını devam ettirdiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını ve şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. C....

    İş - 2022/1344 Karar sayılı Ek kararında; "Talep, borçlu hakkında verilen ihtiyati haciz kararının itirazen kaldırılması istemine ilişkindir, Bilindiği üzere ihtiyati hacze itiraz ve sebepleri İcra iflas Yasasının 265/1.maddesinde açıklanmış olup; İcra İflas Yasasının 265/1.maddesi "Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir" şeklindedir....

      İTİRAZ: İhtiyati hacze itiraz eden ... borçlu, karara konu olan bononun tarafınca tanzim edilmediğini, alacaklı olduğunu iddia eden şirkete herhangi bir borcu olmadığını, bonodaki imza ve el yazısının tarafına ait olmadığını, bono üzerindeki imzanın basit bir şekilde incelendiğinde bu hususun açık bir şekilde anlaşılacağını, senedin bono vasfına haiz olmadığını, ihtiyati haciz kararının yokluğunda verildiğini, delil ve belgelerini sunamadığını, verilen kararın kaldırılması gerektiğini, tarafına kaçma şüphesi ve mal kaçırma şüphesi isnat edilmesinin dayanaksız olduğunu, senetlerin protesto dahi edilmediğini, bu nedenlerle itirazlarının kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, icra takibine itiraz etmesi ve alacaklıya karşı tazminat ve menfi tespit davası açacak olması nedeniyle itiraz ve davaları sonuçlanıncaya kadar teminatın tedbiren alacaklıya ödenmemesine karar verilmesini talep etmiştir....

        Dava konusu icra takibine dayanak 01/10/2013 tarihli kira sözleşmesini davacı kiralayan, davalı kiracı olarak imzalamış olup, davalı kiracı, borca itirazında kira sözleşmesine itiraz etmemiş, sadece yetkiye ve borca itirazda bulunmuştur. İİK'nın 269/b maddesi uyarınca, borçlu itirazında kira akdini ve sözleşmedeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmeyip, sadece borca itiraz ettiğinden, kira ilişkisi ve aylık kira bedeli kesinleşmiştir. Davalı borçlu takip konusu kira bedelini ödediğini İİK'nın 68/1. maddesi gereğince noterlikçe re'sen tanzim veya imzası tasdik edilmiş veya alacaklı tarafından ikrar olunmuş bir belge yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri makbuz veya vesika ile ispat etmeye mecburdur. Takip dayanağı kira sözleşmesinin 7.2.2. maddesindeki ".... Bu doğrultuda, kiracı tarafından gerçekleştirilen LPG, elektrik ve su sarfiyatı ayrıca ödenecek olup, sarfiyatı belirlemek için mecura ayrı bir sayaç takılacaktır. ......

        Esas sayılı dosyasındaki takip talebinin dayanağının bu rücu hakkı olduğu, borca ve işletilen faiz miktarına yönelik itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Yetki, sıfat, zaman aşımı itirazlarının bulunduğu, müvekkilinin aracı fiilen sattığından esas yönünden de davanın reddi talep olunmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava İİK 67 maddesi gereğince İtirazın İptaline ilişkindir. Borçlunun icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmesi halinde, itirazın iptali davasının dinlenebilmesi için, yetkili icra dairesinde mevcut bir takip bulunmalıdır....

          SAVUNMANIN ÖZETİ İhtiyati hacze itiraz eden borçlular vekili itiraz dilekçesinde özetle; haksız takibe karşı İcra Mahkemesinde imzaya ve borca itiraz edildiğini, savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu, bononun keşide tarihi her ne kadar 15/01/2019 gözükse de bu durumun gerçeği yansıtmadığını, müvekkilli şirketlerin eski yetkilisinin kötüniyetli olarak yetkili olduğu döneme ait tarih atmak suretiyle geçmişe yönelik senet düzenlediğini, senedin muaccel olmadığını, takibe konu senetler için protesto işlemi yapılmadığını, ihtiyati haciz için gerekli koşulların oluşmadığını ileri sürerek ihtiyati haczin kaldırılmasını istemiştir....

            Somut olayda; her ne kadar mahkemece davacının alacağın %10'u tutarında icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmişse de davacı borca itiraz etmemiş, haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Bu durumda mahkemece icra inkar tazminatına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Ne var ki; bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 6100 sayılı HMK'nun geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 2 numaralı bendinin silinerek yerine “ Davacı hakkında icra inkar tazminatına hükmolunmasına yer olmadığına ” sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, 17.12.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

              ,c)İhtiyati haciz kararının görevli ve yetkili mahkemece verilmemiş olması, sebeplerinden birinin somut olayda mevcut olması gerekir.İİK'nun 265. maddesi hükmü gereğince, borçlu kendisi dinlenilmeden verilen ihtiyati haciz kararına yönelik haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata, huzuru ile yapılan hacizlerde haczin uygulandığı, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde itiraz edebilir....

                İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/02/2022 NUMARASI : 2022/17 ESAS- 2022/139 KARAR DAVA KONUSU : İCRA TAKİBİNE İTİRAZIN KALDIRILMASI KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili 13/01/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; borçlu davalı hakkında ilamsız icra takibine başladıklarını, borçlunun itiraz ettiğini ancak itiraz incelendiğinde borçlunun aradaki hukuki ilişkiye, dekonta ve dekont açıklamasına doğrudan bir itirazının olmadığını, dekontun bu bağlamda İİK 68.madde belge sayıldığını belirterek itirazın kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde özetle; dayanak belgenin İİK 68.madde kapsamında bulunmadığını, borca itiraz ettiğini alacaklının itirazın iptali için alacaklı sürecini de başlattığını, dayanak belgenin İİK 68.maddede belirtilen belgelerden olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....

                Davalı borçlu vekili, haczin müvekkiline ait olmayan adreste yapıldığını, menkullerin müvekkiline ait olmadığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir. Davalı .... kişi vekili, borçlu şirket ile ilgilerinin bulunmadığını haciz adresinin borçluya ait olmadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir. Dava, alacaklının İİK 99.maddesine göre açtığı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir. Mahkemece; borçlunun ilamsız icra takibine itiraz etmesi üzerine, takibin durduğu, ancak takip tarihinden sonra, ihtiyati haciz kararı alınarak bu karar doğrultusunda .... kişiye ait işyerinde haciz işlemi yapıldığı, borçlu vekili tarafından süresinde borca ve ferilerinin tamamına itiraz edildiği halde, alınan ihtiyatı haciz kararı uyarınca yapılan menkul haczinin geçerli bir haciz olmadığı gerekçesi ile davanın dava şartı yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiş karar davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. ... .......

                  UYAP Entegrasyonu