Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, borçlu vekilinin başvurusu, yetkiye ve borca itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince; mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinden karar verilemez. Borca itiraz yönünden tayin edilen duruşma gününde taraflar gelmez veya alacaklı gelip de duruşmayı takip etmeyeceğini bildirir ise, HMK'nun 150. maddesinin uygulanması gerekir. Ancak yetki itirazının incelenmesinde anılan madde hükümleri uygulanmayıp, taraflar gelmese bile gereken kararın verilmesi zorunludur. O halde mahkemece, duruşma açılarak ve varsa tarafların delilleri toplanıp değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dosya üzerinden inceleme yapılarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

    Davalı vekili, icra takibinin yetkiye ve borca itiraz nedeniyle durduğunu, dava konusu icra takip dosyasında ödeme emrinin icra mahkemesince iptal edildiğini, iptal edilen ödeme emrinin bu kez usulsüz olarak tebliğ edildiğini, tebligatın usule aykırı olup, geçersiz olduğuna yönelik itirazın süresi içinde borca ve yetkiye itiraz ile birlikte yapıldığını, bu haliyle davanın itirazın iptali davası olmayıp ancak alacak davası olabileceğini, müvekkili aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları doğrultusunda, yanlar arasındaki sipariş sözleşmelerinde ......

      İlk derece mahkemesi; takip dayanağı bononun keşide yerinin İstanbul olduğu, bu nedenle yetki itirazının reddi gerektiği, davacının borca itirazını İİK'nın 169/a-1. maddesi kapsamında ispatlayamadığı gerekçesi ile borca ve yetkiye itirazın reddine karar vermiştir. Davacı/borçlular vekili istinaf dilekçesinde; kararın eksik inceleme sonucu verildiğini, gerekli ve yeterli inceleme yapılmadan ve taraflar arasındaki ticari ilişki tespiti yapılmadan karar verildiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davacı/borçlular vekili dava dilekçesinde icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmiş, istinaf dilekçesinde ise borca itiraz nedenleriyle birlikte eksik incelemeye dayalı olarak karar verildiğini ileri sürmüştür. İİK'nın 169/a maddesi uyarınca borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçlulara aittir....

      Gerekçe ve Sonuç Alacaklı 24.02.2017 başlangıç tarihli iki adet mercedes kamyon kira sözleşmesinden doğan alacakları için ilamsız takip başlattığı, borçlunun yetkiye itiraz ettiğ, TBK'nın 89/1 maddesine göre para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edileceği, alacaklının adresi "..." olduğundan ... İcra Müdürlükleri yetkili kabul edildiği, borçlunun sözleşmeye itiraz etmediği, İİK 63.maddesine göre itiraz eden borçlu, itirazın kaldırılması duruşmasında, itiraz sebeplerini değiştiremeyeceği ve genişletemeyeceği, sözleşmeye ve imzasına cevap dilekçesi ile yapılan itirazın bu nedenle dikkate alınmadığı, borcun olmadığına dair bir belge de ibraz edilmediği gerekçesiyle davanın kabulü ile yetkiye ve borca itirazın kaldırılmasına, asıl alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatının borçludan alınarak alacaklıya verilmesine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....

        Hukuk Dairesinin 25.01.2023 tarih, 2022/7857 Esas, 2023/472 Karar sayılı kararı ile bozulması nedeniyle duruşma açılarak yapılan açık yargılama sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı aleyhine Bursa 3.İcra Müdürlüğü'nün 2021/3637 E. sayılı dosyasından icra takibi yapıldığını, davalının yetkiye ve borca itirazı üzerine taraflarınca dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesinin talep edildiğini, dosyanın İstanbul Anadolu 9.İcra Müdürlüğü'nün 2021/8890 esasına kaydedildiğini, davalının bu dosyada da yetkiye haksız olarak itiraz ettiğini ve süreci uzatıp malları kaçırma niyetinde olduğunu, davalının itiraz dilekçesinde yalnızca yetkiye itiraz ettiğini, buna rağmen icra müdürlüğünce 11.05.2021 tarihli kararla "süresinde borca ve yetkiye itiraz nedeniyle takibin UYAP üzerinden durdurulmasına" karar verildiğini, bu kararın hatalı olduğunu beyanla davalının yetkiye itirazının reddine, icra müdürlüğünün 11.05.2021 tarihli hukuka aykırı kararının...

        İTİRAZ Borçlu itiraz dilekçesinde, borçlunun yetkili olduğu şirkete gelinen hacizde çıkan kavga üzerine karakola gidildiğinde alacaklı tarafın şikayetçi olmayacağını beyan ederek gabin halinden faydalanmak sureti ile boş senedin borçluya imzalattığını, senetteki yazıların borçluya ait olmadığından borca itiraz ettiklerini, senede dayanak olan dosyada borç miktarı daha düşük olduğu halde daha fazla yazıldığını, borçlunun kaşesinin sonradan basıldığını, ayrıca faiz oranına ve miktarına da itiraz ettiklerini, borçlunun Gaziantep'te ikamet etmesi nedeni ile Gaziantep'in yetkili olduğunu ileri sürerek yetkiye ve borca itirazlarının kabulü ile tazminata karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı cevap dilekçesinde, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....

          ilişkinin senedin geçerliliğine etki etmeyeceği, davacının senedin ödendiği vb hususları ispat edemediğinden bahisle yetkiye ve borca itirazın redine, tazminata hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

          nun 168/5. bendi gereğince davacı borçlu T1 yönünden borca itiraz şikâyetinin yasal beş günlük itiraz süresi içinde yapılmadığı, diğer davacı borçlu T2 yönünden ise her ne kadar borca itiraz süresinde ise de davacının borca itirazının kabul edilebilmesi için İİK 169/a-1 maddesi hükmüne göre borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı gerektiği ancak davacının bu nitelikte bir belge sunamamış olduğu gerekçeleri ile yetki itirazlarının reddine, davacıların borca itirazlarının reddine karar verilmiştir....

          Borçluların icra mahkemesine başvurusu yetkiye ve İİK 169. maddesi uyarınca, borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın İİK 169/a maddesi kapsamında incelenmesi gerekmektedir. Yetkiye itiraz yönünden yapılan incelemede; senetteki keşide yerinin Antalya olduğunu, takibe konu senedin keşide yeri itibariyle yetkili icra dairesinde takibe konulduğu anlaşılmakla, davacının yetki itirazına yönelik istinaf istemi yerinde görülmemiştir. Borca itiraz yönelik olarak; İİK 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçlulara aittir. HGK 14.3.2001 tarih 2001/12- 233 ve 20.6.2001 tarih 2001/12- 496 sayılı kararlarında da benimsendiği üzere, dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılı belge ile kanıtlanmalıdır....

          DAVA KONUSU : Şikayet KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; alacaklı tarafından Aydın İcra Dairesinin 2019/26204 esas sayılı dosyasında ilamsız takibe başlandığını, yetkiye ve borca itiraz etmeleri üzerine takibin durdurulduğunu, alacaklı vekilinin talebi ile dosyanın yetkili Kuşadası İcra Dairesine gönderildiğini ve 2019/13075 esasına kaydının yapıldığını, bu icra dairesinden de kendilerine ödeme emri tebliğ edildiğini, yetkisiz icra dairesinde mevcut borca itiraz dilekçeleri nedeniyle yeniden borca itiraz etmeye gerek görmediklerini, bunun üzerine takibin kesinleştirilerek müvekkilinin banka hesaplarına haciz konulduğunu, 25/11/2019 tarihli dilekçe ile hacizlerin kaldırılması için Kuşadası İcra Dairesine başvurduklarını, taleplerinin ödeme emrine süresinde itiraz edilmediği gerekçesiyle reddedildiğini, mevcut takibin...

          UYAP Entegrasyonu