Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili tarafından faturadan kaynaklı alacağın tahsili için davalı aleyhine girişilen icra takibinin yetkiye ve borca itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili şirketin ikametgahının Gaziantep'de olup, yetkili icra daireleri ve mahkemelerinin Gaziantep olduğunu, müvekkilinin davacıdan mal veya hizmet satın almadığını, fatura tesliminin yapıldığı iddia edilen müvekkil çalışanı ...'nin bu konuda yetkili olmadığını belirterek davanın reddine ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları doğrultusunda, davalı şirketin ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmadığından kendi lehine delil olamayacağı, takibe konu edilen faturaların davalı şirket çalışanı ...'ye teslim edildiği, fatura tarihlerinde ...'...

    E. sayılı dosyası ile borçlular aleyhine icra takibi başlatıldığını, ancak borçlular tarafından haksız ve kötü niyetli olarak 18.06.2020 tarihinde borcun tamamına, ödeme emrine, faiz ve ferilerine, yetkiye itiraz edildiğini, belirterek; icra takibine yapılan itirazların iptaline ve kötü niyetli borçlular aleyhine % 20'den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin borçlulara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP / Davalılara usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve tensip tutanağı tebliğ edilmiş, davalılar ve Davalılar vekili tarafından davaya cevap dilekçesi sunulmamıştır. Ancak, davalılar vekili tarafından, ... İcra Müdürlüğü'ne sunulan 17.06.2020 tarihli dilekçe ile; ödeme emrine, borca, yetkiye, faize ve tüm ferilerine itiraz edildiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava ; İİK 67 gereğince itirazın iptali istemine ilişkindir....

      E. sayılı dosyası ile borçlular aleyhine icra takibi başlatıldığını, ancak borçlular tarafından haksız ve kötü niyetli olarak 18.06.2020 tarihinde borcun tamamına, ödeme emrine, faiz ve ferilerine, yetkiye itiraz edildiğini, belirterek; icra takibine yapılan itirazların iptaline ve kötü niyetli borçlular aleyhine % 20'den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin borçlulara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP / Davalılara usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve tensip tutanağı tebliğ edilmiş, davalılar ve Davalılar vekili tarafından davaya cevap dilekçesi sunulmamıştır. Ancak, davalılar vekili tarafından, ... İcra Müdürlüğü'ne sunulan 17.06.2020 tarihli dilekçe ile; ödeme emrine, borca, yetkiye, faize ve tüm ferilerine itiraz edildiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava ; İİK 67 gereğince itirazın iptali istemine ilişkindir....

        Mahkemece, davalı borçlunun ödeme emrine itirazında kısmi itiraz iradesi göstermesine rağmen icra dairesince takibin durdurulmasına karar verildiği, icra dairesi işleminin şikayet yolu ile çözümlenmesi gerektiği halde, davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle asıl alacak yönünden dava şartı yokluğu nedeni ile davanın reddine karar verilmiştir. Davalı borçlu ödeme emrine itirazında “...Bununla birlikte sözkonusu borca ilişkin olmak üzere belirtilen miktar derecesinde borcum olmadığından asıl borca ve ferilerine itiraz ediyorum” demek suretiyle asıl borcun tamamına ve ferilerine itiraz etmiş, bunun sonucunda da icra takibinin durdurulmasına karar verilmiştir. Hal böyle olunca mahkemece, davacının asıl alacak yönünden itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı bulunduğu gözetilmeksizin aksine düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

          Uyuşmazlık; genel haciz yolu ile ilamsız takipte ödeme emri tebligat usulsüzlüğü ile icra müdürlüğü işlemine karşı şikayet niteliğindedir. Takip dosyası incelendiğinde; davalı alacaklı tarafından, davacı borçlu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, davacı borçluya ödeme emrinin 02/04/2009 tarihinde tebliğ edildiği ve takibin kesinleştiği, borçlunun dosya borcuna 14/04/2009 tarihinde itiraz ettiği, borca itiraz süresi ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün olduğundan Ankara 28. İcra Müdürlüğünün 14/04/2009 tarihli kararı ile itiraz süresinde olmadığından takibin devamına karar verildiği, borçlu davacı yeniden 2. kez 14/11/2022 tarihinde iş bu borca itiraz ederek itiraz dilekçesi sunduğu ve icra müdürlüğünce de 14/11/2022 tarihinde süresinde olmadığından bahisle itirazı reddedilerek takibin devamına karar verilmiştir....

          Davalı istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkilinin hakkındaki takipten ve davadan 05.10.2020 tarihinde haberdar olduğunu ve aynı tarihte icra dosyasına borca itiraz ettiklerini, Teb. K.nun 32. Maddesine göre öğrenme ile tebliğin usule uygun hale geleceğini, öğrenme tarihine göre de süresinde borca itiraz ettiklerini, tebliğ işleminin usulsüzlüğünün yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceğini, mahkemenin süresinde borca itiraz edilmediğinden takibin kesinleştiği ve süresinde borcun ödenmediği gerekçeleri ile tahliye yönünde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemştir. GEREKÇE: Mersin 4....

          İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; ---- sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir. ---- sayılı dosyası celp edilmiş incelenmesinde; davacı-takip alacaklısı tarafından davalı-takip borçlusu aleyhine önce ----- tutarındaki alacağın, fer'ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu, ödeme emrinin borçluya ---- tarihli itiraz dilekçesi sunulduğu, itiraz dilekçesinde borca, fer'ilerine ve yetkiye itiraz edildiği; davacı alacaklı vekilinin kabulü üzerine takip dosyasının ---- kaydedildiği, bu icra dairesi tarafından gönderilen ödeme emrine borçlu tarafından tekrar itiraz edildiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğu, borçlu tarafından ----- tarihinde ana para borcunun haricen ödendiği, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmediği görülmüştür....

            Esas sayılı dosyası ile ilamsız haciz yoluyla icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun 08/12/2021 tarihli dilekçesi ile borca ve yetkiye itiraz beyanında bulunduğunu, itiraz üzerine ... İcra Müdürlüğü tarafından yapılan inceleme sonucunda takibin durdurulmasına karar verildiğini, yetki itirazı nedeniyle dosyanın yetkili ... icra müdürlüğüne gönderildiğini, ilgili icra dairesince gönderilen ödeme emrine 09.03.2022 tarihinde davalı tarafça borca itiraz edildiğini, müvekkili şirket ile davalı borçlu arasında davalı adına kayıtlı ......

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Yerel mahkemece yapılan yargılama sonunda; "Artvin İcra Müdürlüğünün 2017/1007 esas sayılı ilamsız takipte ödeme emrine karşı davacı borçlunun süresi içerisinde 14/08/2017 tarihinde derdestlik itirazı ve zamanaşımı defiinde bulunduğu, Artvin İcra Dairesi Müdürlüğünün 2017/1007 esas sayılı dosyasının 14/08/2017 tarihli tensip zaptında ''Müdürlüğümüzün sadece borca ve yetkiye itirazı değerlendirme yetkisinin bulunduğu, Müdürlüğümüzün derdestlik ve zamanaşımı itirazını değerlendirme yetkisinin bulunmaması sebebiyle talebin reddine'' karar verildiği görülmüş, davacı şikayet dilekçesi şikayet konusu icra müdürlüğünün kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

              Ödeme emrine itirazın geçerlilik koşullarından biri de itiraz edenin itiraz ehliyetinin ve sıfatının bulunmasıdır. Kendisine ödeme emri gönderilmeyen, takipte borçlu olarak gösterilmeyen kişi takip konusu borcun tarafı olsa bile ödeme emrine itiraz edemez. Ödeme emrine itiraz ehliyetine sahip olan kimse, takip talebi ve ödeme emrinde borçlu olarak gösterilmiş ve kendisine bu sıfatla ödeme emri tebliğ edilmiş olan borçlu olabilir. Bunun yanında ödeme emrine itirazın bazı mali sorumlulukları kendiliğinden doğurduğu da gözden kaçırılmamalıdır. Somut olayda takip davalı şirket aleyhine yapılmış, takip ve ödeme emrinde borçlu olarak davalı şirket gösterilmiş , ancak takibe itirazı davalı şirketin temsilcisi olmayan ... kendi adına yapmıştır. Ortada usulüne uygun yapılmış bir itiraz olmadığından geçersiz itiraz ve takibin durduğu söylenemeyeceğinden itirazın iptali davası açmakta davacının hukuki yararı bulunmadığı kabul edilerek davanın reddine dair aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur....

                UYAP Entegrasyonu