WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu yetki kuralı kesin olmadığından, HMK'nın 19. maddesinde belirlenen süre ve yöntemle yetkisizlik itirazında bulunulmaz ise davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir ve mahkemece kendiliğinden yetkisizlik kararı verilemez. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun "Yetki itirazının ileri sürülmesi" başlıklı 19/2. maddesinde; "Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." hükmünü içermektedir. Yine, 116/1-a maddesinde "Kesin yetki kuralının bulunmadığı hâllerde yetki itirazı"nı "ilk itiraz" olarak düzenlemektedir. 117/1. madde ise; "ilk itirazların hepsi cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorundadır; aksi hâlde dinlenemez." hükmünü içermektedir....

    Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." "(3)Mahkeme, yetkisizlik kararında yetkili mahkemeyi de gösterir." "(4)Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir." C. Değerlendirme Dosya kapsamında, kesin yetki kuralı bulunmayan davada davalı tarafından yetki itirazında bulunulmadığı ve dava tarihinde davacının yerleşim yerinin Saruhanlı/Manisa olduğu anlaşıldığına göre davanın ilk olarak açılan yer mahkemesi olan Saruhanlı Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. III....

      Anılan yasal düzenlemeden kesin yetki düzenlemesinin sözkonusu olmadığı anlaşılmaktadır. HMK'nın 19. maddesine göre, yetkinin kesin olmadığı hallerde yetki itirazı cevap dilekçesinde ileri sürülmelidir. Davalı, süresi içinde ve usûlüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir. Somut olayda, davalıya dava dilekçesinin 14.04.2014 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 2 haftalık süreyi geçirerek yetki itirazında bulunduğu, davacının, davalının yetki itirazına süresinde karşı koyduğu, Gemerek Asliye Hukuk Mahkemesince 09.09.2014 tarihli ön inceleme duruşmasında davalının yetki itirazının reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Davalının süresinde yetki itirazında bulunmadığından davanın ilk açıldığı mahkeme yetkili hale gelmiştir. Bu durumda uyuşmazlığın, Gemerek Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....

        Bundan başka, taraflar kira sözleşmesine koyacakları bir yetki şartı ve ayrı bir yetki sözleşmesi (bkz. m. 17) ile başka bir yer mahkemesinin yetkili olduğunu kararlaştırabilirler. Ancak, dikkat edilmesi gereken husus 6100 sayılı Kanun ile getirilen bu yeni düzenlemede yetki sözleşmesinin sadece tacirler veya kamu tüzel kişileri arasında yapılabilecek olmasıdır. Zira, 1086 sayılı Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanununda yetki sözleşmesinin kimler arasında yapılacağı belirtilmediği için yetkinin kamu düzenine ilişkin olmadığı hallerde taraflar istedikleri mahkemeyi yetki sözleşmesi ile yetkili kılabilmektedirler. Davacının, davalı ile aralarında kira sözleşmesi düzenlendiği, "..." adresinde bulunan taşınmaza ait üç aylık kira bedelini ödemediği, kira bedelinin tahsili ile davalının taşınmazdan tahliyesi istemi ile dava açtığı anlaşılmıştır....

          HUMK.nun 23. maddesinin kabul ettiği sisteme göre yetkili mahkeme açıkça gösterilmemiş terditli gösterilmiş olmakla geçerli yetki itirazından sözedilemez. O halde davalının yetki itirazının reddiyle işin esasına girilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetli görülmemiştir. 2-Kabule görede; Yetkisiz mahkemede açılan davada yetki itirazında bulunmayan davalılar için mahkemenin yetkisi kesinleşir. Bu nedenle mahkemenin yetki itirazında bulunanların itirazlarını inceleyip onların davasının ayrılmasına ve yetkili mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi yetki itirazında bulunmayanlara karşı davaya devam etmesi gerekir. Dosya içeriğinden davalı ...'in yetki itirazı bulunmadığı gözetilerek onun yönünden dosyanın tefriki ile işin esastan incelenmesi gerekirken onun yönünden de yetkisizlik kararı verilmesi isabetli görülmemiştir....

            Aile Mahkemesinin 03.10.2022 Tarihli ve 2022/589 Esas, 2022/530 Karar Sayılı Kararı Evlenmenin butlanı davalarında yetki ve yargılama usulü bakımından boşanmaya ilişkin hükümlerin uygulanacağı, boşanma davalarında yetkinin kesin yetki olmadığı ve yetki itirazı davalı tarafca ileri sürülmedikçe mahkeme tarafından re'sen yetkisizlik kararı verilemeyeceği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. II. GEREKÇE A. Uyuşmazlık Uyuşmazlık, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 145 inci ve devamı maddelerinde yer alan evlenmenin butlanına ilişkindir. B. İlgili Hukuk 1....

              Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” hükmünü içermektedir. Mahkemece re'sen yetkisizlik kararı verilebilecek haller, dava şartı olan, kesin yetki halleridir. HMK'nin 18. maddesi kesin yetkinin olduğu hallerde tarafların yetki sözleşmesi yapamayacaklarını açıkça düzenlemiştir. Bu nedenle yetki sözleşmesi kesin yetkinin olduğu hallerde yapılamaz. Yetki sözleşmesinin yapılmış olması da re’sen yetkisizlik kararı verilebilecek hallerden değildir. Somut olayda, kesin yetki durumunun söz konusu olmaması ve davalının cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunmaması nedeni ile davanın ilk açıldığı yerdeki Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğu anlaşıldığından, adı geçen mahkemece yetkisizlik kararı verilemeyeceği kanaatine varılmakla; mahkememizin karşı yetkisizliğine ve Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğuna dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

                Sözleşmenin konusunun ticari iş olması, gerçek kişilere yetki sözleşmesi yapma imkanı vermemektedir. Somut olayda;..... Şti.. lehine gerçek kişi ... tarafından düzenlenmiş takip dayanağı bonoda, Kurtalan Mahkemelerinin yetkisinin kararlaştırıldığı, alacaklı tarafından yetki sözleşmesine istinaden icra takibine Kurtalan İcra Dairesinde başlandığı, alacaklının temyiz dilekçesinde borçlu tarafın tacir olduğunu, yetki anlaşmasının geçerli olduğunu iddia ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, borçlunun 6102 sayılı ...’nun .... maddesi anlamında tacir olup olmadığının yöntemine uygun şekilde araştırılarak, tarafların varsa gösterecekleri deliller toplanarak, oluşacak sonuca göre yetki sözleşmesinin geçerli olup olmadığının tesbiti ve buna göre yetki itirazının karara bağlanması gerekirken, evrak üzerinde yapılan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

                  Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşme ile belirlenen bu mahkemelerde açılır. " Anılan yasa hükmünde düzenlenen yetki kuralı kesin yetki olmayıp münhasır yetki kuralı niteliğindedir. Dolayısıyla süresinde yetki itirazında bulunulmadıkça mahkemece re'sen gözetilemez. Bu açıklamalar karşısında somut olaya baktığımızda, davacı şirket ile davalı ... arasında düzenlenen sözleşmede... Mahkemelerinin yetkili kılındığına dair yetki şartı bulunmakta olup davalı ... süresinde yetki itirazını ileri sürmüştür. Bu nedenle anılan davalı yönünden yetkisizlik kararı verilmesinde isabetsizlik yoksa da davacı ile davalı ... arasında düzenlenen sözleşmede... Mahkemelerinin yetkili olduğuna dair yetki şartı yer almaktadır. Ne var ki davalı ...'nin 6100 sayılı HMK'nun 19. maddesi uyarınca süresinde yetki itirazı bulunmamaktadır. Davalı ... bakımından münhasır yetki kuralı gözetildiğinde ......

                    Prosedür dosyası içerisinde bulunan davalı Bakanlığın 15/07/2016 tarih 103.02- 16891 sayılı yetki tespitine ilişkin yazılarının tebliğine ilişkin evrak incelendiğinde davanın süresinde açıldığı, davacı tarafa yetki tespiti yazısının 26/07/2016 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. Yetki tespiti prosedür dosyasından da anlaşıldığı üzere davalı Türk Metal Sendikasının 11/07/2016 tarihli başvurusu itibariyle, davacı 2 2829 01 01 1209589 016 08 51 000 işyeri sicil numaralı T1 işyerinde çalışmakta olan 105 işçiden 80' nin başvuru tarihi itibariyle davalı T5na üye oldukları, yetki dökümünün prosedür dosyası içerisinde yer aldığı görülmüştür. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun 41/1. Maddesinde de belirtildiği üzere yetki tespiti prosedürü iş kolu esas alınarak yürütülen bir hukuki işlemdir. Yani yetki tespitinde o iş kolunda ve o işyerinde çalışan işçilerin dikkate alınması gerekmektedir....

                    UYAP Entegrasyonu