Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davalının yerleşim adresinin Avcılar olduğunu, davacının kambiyo senedi üzerindeki yetki anlaşmasına dayandığını, ancak davalı Sebahat'in senedi şahsi olarak imzaladığını ve tacir olmadığını, HMK.nun 17. madde uyarınca gerçek kişiler tarafından yapılan yetki sözleşmesinin geçerli olmadığını, senedin düzenleme gününde HUMK. nun hükümleri yürürlükte olmakla birlikte ödeme günü olan 26/12/2011 tarihinde HMK. hükümleri ve yukarıda değinilen 17. madde hükmünün geçerli olduğunu,. düzenleme tarihindeki sözleşme devam eden bir usulü işlem olup, ödeme günündeki usul hükümlerinin esas alınacağını, bu nedenle taraflar arasındaki yetki sözleşmesinin geçerli yetki sözleşmesi olarak görülmeyip genel yetki kuralları çerçevesinde davalının ikametgahı mahkemesinin yetkili olduğundan, yetki itirazı ile birlikte belirtildiğinden, yetki itirazının kabulü ile, davanın yetkisizlik nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    etmişse de, icra dosyasının incelenmesinde davalı/borçlunun cevap dilekçesinin aksine icra takibine itiraz dilekçesinde ileri sürüldüğünde kesin yetki halini alan yetki sözleşmesine dayanarak değil, genel yetki kuralına dayanarak icra dairesinin yetkisine itiraz ettiğinin görüldüğü, o halde alacağın sözleşmeye dayalı olması nedeniyle davacı/alacaklının genel yetkili yer dışında sözleşmeden doğan uyuşmazlıklara ilişkin özel yetkili yer icra dairesinde de takip yapabilme imkanı bulunduğu, davacı/alacaklı bu durumda para borçlarında ifa yeri olan kendi yerleşim yerini seçtiği ve takip başlattığı, davalı/borçlu ileri sürüldüğünde kesin yetki halini alan yetki sözleşmesine dayanarak değil, genel yetki kuralına dayanarak itirazda bulunduğundan seçimlik olarak özel yetki kuralı da bulunması nedeniyle itirazında haksız olduğu, bu suretle itirazda bulunduğu tarihten sonra icra dairesinin yetkili hale geldiği, icra takibinin yetki sözleşmesinde belirtilen yer dışında başlatılmasına rağmen bu husus...

      Genel yetki kuralı dışında, genel yetkiyi kaldırmayan özel yetki kuralları da kabul edilmiştir. Davacının seçimine göre dava hem genel yetkili mahkemede hem de özel yetkili mahkemede açabilir ( HMKm.8,m,10,m.16,m11/2 ve 3,m.15 gibi). Yetki kuralları; kural olarak kamu düzeninden değildir. Kanun bazı hallerde kesin yetki kuralları öngörmüştür. Bu durumda, dava sadece kanunda öngörülen mahkeme veya mahkemelerde açılabilir. Kanunun ifadesinden, kanunda belirtilen yer veya yerler dışında başka bir yerde açılamayacağı anlaşılan davalarda yetki kuralı kesin yetki kuralıdır. Kesin yetkili olarak tek bir mahkeme öngörülmüş olabileceği gibi birden fazla mahkeme de öngörülmüş olabilir. HMK’ da düzenlenen kesin yetki kurallarının başında taşınmazın aynından doğan davalara ilişkin yetki kuralı gelir. Taşınmazın aynına ilişkin davalar, taşınmazın bulunduğu yerde açılır(m.12). HMK. m.14/2, m.11/ 1-a ve 11/1-b, m.15/2 ’de düzenlenen yetki kuralları da kesin yetki kuralıdır....

        Avukat ...’dan aldığı yetki belgesine dayanarak davacı adına davayı takip etmiştir. Dosyaya sunulan tarihsiz yetki belgesinde, kimin adına Avukat ...’e yetki verildiği belirtilmediği gibi dayanak vekaletnamenin tarih ve numarası da gösterilmemiştir. Kimin adına verildiği belli olmayan ve dayanak vekaletnamenin tarih ve numarasını da ihtiva etmeyen bir yetki belgesinin vekaletname hükmünde ( 1136 Sayılı Av. K. md. 56 ) kabul edilmesi mümkün değildir. Vekaletnamenin aslını veya örneğini vermeyen, usulüne uygun vekaletname yerine geçen bir yetki belgesi de sormayan vekil yargılama ile ilgili hiçbir görev yapamaz....

          Bu nedenle, mahkemece davalının yetki itirazının Hukuk Muhakemeleri Kanununun 164. maddesinde gösterilen şekilde incelenmesi için taraflara yetki konusunda delillerini gösterme olanağı tanınarak, gösterildiği takdirde toplanarak; gerçekleşecek sonucuna göre yetki itirazı hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, davalının yetki itirazı dışındaki diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 03.06.2015 (Çrş)...

            Bu nedenle, mahkemece yetki itirazının Hukuk Muhakameleri Kanununun 164. maddesinde gösterilen şekilde incelenmesi için taraflara yetki konusunda delillerini gösterme olanağı tanınıp, gösterildiği takdirde toplanarak; gerçekleşecek sonucuna göre yetki itirazı hakkında bir karar verilmesi gerekirken, davalının yetki itirazı hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalı erkeğin sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 08.06.2017 (Per.)...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı usulünce yetki itirazında bulunmuş, mahkemece davacının adres kayıt sistemindeki yerleşim yerinin İzmir olduğu gerekçesiyle yetki itirazı reddedilmiştir. Adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi aksi kanıtlanabilir karine niteliğindedir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu kesin olmayan yetki itirazının bir ilk itiraz (HMK m. 116/1-a) olduğunu, ilk itirazların bir ön sorun gibi incelenmesi ve karara bağlanması gerektiğini (HMK m. 117/3) belirlemiştir. Ön sorunun incelenme yöntemi Hukuk Muhakemeleri Kanununun 164. maddesinde gösterilmiştir. Davalının yetki itirazı mahkemece ön sorun şeklinde incelenmeden karara bağlanmıştır....

                Davalının yetki itirazı ise mahkemece ön sorun şeklinde incelenmeden karara bağlanmıştır. Bu nedenle, mahkemece davalının yetki itirazının Hukuk Muhakemeleri Kanununun 164. maddesinde gösterilen şekilde incelenmesi için taraflara yetki konusunda delillerini gösterme olanağı tanınması, gösterildiği takdirde toplanması ve gerçekleşecek sonucuna göre yetki itirazı hakkında bir karar verilmesi gerekirken; eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 07.05.2015 (Prş.)...

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından, her iki boşanma davası ve yetki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı-karşı davacı erkek usulünce yetki itirazında bulunmuştur. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu kesin olmayan yetki itirazının bir ilk itiraz (HMK m. 116/1 -a) olduğunu, ilk itirazların bir ön sorun gibi incelenmesi ve karara bağlanması gerektiğini (HMK m. 117/3) düzenlemiştir. Ön sorunun incelenme yöntemi Hukuk Muhakemeleri Kanununun 164. maddesinde gösterilmiştir. Davalı-karşı davacının yetki itirazı mahkemece hadise şeklinde incelenmeden karara bağlanmıştır....

                    işyeri yetki tespit başvurusunda bulunan ......

                      UYAP Entegrasyonu