Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

kuruduğu tarihten önce olduğunu, senetteki keşideci imzasının da davacı şirketin yetkilisine ait olmadığını, adi ortaklığın diğer tarafı olan şirketin yetkili temsilcisinin imzası olduğunu bu nedenle davacı şirketin senetten sorumluluğunun bulunmadığını, borca da itiraz ettiklerini işlemin ve işletilecek faiz miktarına itiraz ettiklerini beyan etmiş, takibin iptaline ve %40 oranında tazminata karar verilmesini talep etmiştir....

Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin nafaka miktarını belirleyen mahkemeye itiraz etmiş olduğundan Aksaray İcra Dairesinde takibe konulan borca da itiraz ettiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Davanın kabulü ile davalının Aksaray İcra Müdürlüğünün 2020/3113 esas sayılı dosyasına yapmış olduğu yetki itirazının reddine, borca ve fer'ilerine yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamına ve asıl alacak likit olduğundan haksız itiraz nedeni ile asıl alacak üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; İstinaf başvurusunun kabulü ile hüküm kesinleşinceye kadar icranın ertelenmesine ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

Mahkemece; Davacı T1 yönünden; yetki itirazının kabulü ile; Kayseri İcra Dairelerinin Yetkisizliğinine, Yetkili İcra Dairesinin Niğde İcra Daireleri olduğuna, yasal sürede talep halinde icra dosyasının icra müdürlüğünce yetkili Niğde Nöbetçi İcra Müdürlüğüne gönderilmesine, davacının ileri sürmüş olduğu diğer itirazların yetkili ve görevli mahkemece değerlendirilmesine, davacı T2 yönünden, davacının imzaya itiraz davasının reddine, davacının borca itiraz davasının reddine, davacının yetki itirazının reddine, şeklinde karar verildiği görülmüştür....

İtirazın iptali davalarında hem icra dairesinin hem de mahkemenin yetkisine itiraz edilmesi durumunda mahkemece İİK’nun 50.maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenip uygun sonuç dairesinde bir karar vermek gerekirken mahkemece bu yön üzerinde durulmadan yazılı şekilde işin esasına girilerek hüküm tesis doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 01.03.2011 gününde oyçokluğuyla karar verildi. -KARŞI OY YAZISI- Davalı borçlu, icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz ettikten sonra açılan itirazın iptali davasına bakan mahkemenin yetkisine itiraz etmiştir. Mahkemece, yetkisizlik kararı verilmiş, ancak sayın çoğunluk mahkemenin öncelikle icra dairesinin yetkisini incelemesi gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuştur....

    Borçluların icra mahkemesine başvurusu yetkiye ve İİK 169. maddesi uyarınca, borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın İİK 169/a maddesi kapsamında incelenmesi gerekmektedir. Yetkiye itiraz yönünden yapılan incelemede; senetteki keşide yerinin Antalya olduğu, takibe konu senedin keşide yeri itibariyle yetkili icra dairesinde takibe konulduğu anlaşılmakla, davacının yetki itirazına yönelik istinaf istemi yerinde görülmemiştir. Borca itiraz yönelik olarak; İİK 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçlulara aittir. HGK 14.3.2001 tarih 2001/12- 233 ve 20.6.2001 tarih 2001/12- 496 sayılı kararlarında da benimsendiği üzere, dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılı belge ile kanıtlanmalıdır....

    İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; davacı tarafından yetki itirazında bulunulmuş ise de; icra takibine konu çekteki muhatap bankanın Sakarya olduğu, davacının icra takibine konu çeki ödediğine ilişkin İİK 169/a maddesi kapsamında bir belge sunamadığı gerekçesiyle davacının davasının reddine, takibin durdurulmasına karar verilmediğinden davalı vekilinin tazminat taleplerinin reddine dair karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla; yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılacan takipte yetkiye ve borca itiraz istemine ilişkindir. Davalı/alacaklı tarafından, davacı/borçlu aleyhine Sakarya 4....

    İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir." Somut olayda, borçlu vekilinin başvurusu, yetkiye ve borca itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince; mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinden karar verilemez. Borca itiraz yönünden tayin edilen duruşma gününde taraflar gelmez veya alacaklı gelip de duruşmayı takip etmeyeceğini bildirir ise, HMK'nun 150. maddesinin uygulanması gerekir. Ancak yetki itirazının incelenmesinde anılan madde hükümleri uygulanmayıp, taraflar gelmese bile gereken kararın verilmesi zorunludur. O halde mahkemece, duruşma açılarak ve varsa tarafların delilleri toplanıp değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dosya üzerinden inceleme yapılarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

      Takip borçlusu davalının itiraz dilekçesi incelendiğinde; icra dairesinin yetkisine itirazda bulunmadığı görülmektedir. Ancak, ... Sulh Hukuk Mahkemesi’ne açılan itirazın iptâli davasında, süresi içerisinde davalı vekili, mahkemenin yetkisine itirazda bulunarak uyuşmazlığın çözümünde ... Sulh Hukuk Mahkemesi’nin yetkili olduğunu bildirmiş ve ... Sulh Hukuk Mahkemesi’nce de dava dilekçesinin yetki yönünden reddine, uyuşmazlığın çözümünde ... Sulh Hukuk Mahkemesi’nin yetkili olduğuna karar verilmiş ve HUMK’nın 193. maddesinde öngörülen 10 günlük süresi içerisinde dava dosyası ... Sulh Hukuk Mahkemesi’ne intikal ettirilmiştir. İcra ve İflas Kanunu’nda, itirazın iptâli davaları için özel bir yetki kuralı düzenlenmemiştir. İtirazın iptâli davalarında yetkili mahkeme, HUMK’nın 9 ve izleyen maddelerinde düzenlenen yetki kurallarına göre belirlenir....

        Takip borçlusu davalının itiraz dilekçesi incelendiğinde; icra dairesinin yetkisine itirazda bulunmadığı görülmektedir. Ancak, Büyükçekmece Sulh Hukuk Mahkemesi’ne açılan itirazın iptâli davasında, süresi içerisinde davalı vekili, mahkemenin yetkisine itirazda bulunarak uyuşmazlığın çözümünde Bakırköy Sulh Hukuk Mahkemesi’nin yetkili olduğunu bildirmiş ve Büyükçekmece Sulh Hukuk Mahkemesi’nce de dava dilekçesinin yetki yönünden reddine, uyuşmazlığın çözümünde Bakırköy Sulh Hukuk Mahkemesi’nin yetkili olduğuna karar verilmiş ve HUMK’nın 193. maddesinde öngörülen 10 günlük süresi içerisinde dava dosyası Bakırköy 9. Sulh Hukuk Mahkemesi’ne intikal ettirilmiştir. İcra ve İflas Kanunu’nda, itirazın iptâli davaları için özel bir yetki kuralı düzenlenmemiştir. İtirazın iptâli davalarında yetkili mahkeme, HUMK’nın 9 ve izleyen maddelerinde düzenlenen yetki kurallarına göre belirlenir....

          , davalı tarafa tebliğ edilmeyen ve tebliğ edilen tüm belgelerin içeriğine ve buna bağlı olarak tüm borca ve tüm ferilerine, birikmiş faizine ve avans faizi ile fahiş faiz oranına itiraz ettiklerini, alacağın likit ve hesap edilebilir olmadığından, alacağın ancak bilirkişi incelemesi neticesinde tespiti gerektiğinden, davalı şirketin icra takibine itirazının kötü niyetli bulunmadığından şartları oluşmayan inkar tazminatı talebinin ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

            UYAP Entegrasyonu