Esas sayılı dosyasında davalıların yerleşim yerlerinin Torbalı ilçesinde bulunması sebebiyle Torbalı İcra Dairelerinin yetkili olduğundan bahisle icra dairesinin yetkisine itiraz edildiği, her ne kadar davacı vekilince Genel Nakdi Gayrinakdi Kredi Sözleşmesinin 86. maddesinde bulunan yetki sözleşmesi kapsamında İzmir mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili kılındığı ve bu sebeple yetki itirazının yerinde olmadığı iddia olunmuş ise de, mahkememizce davacı ... ... Caddesi-......
-K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin kargo şirketi olduğunu ve yurt dışında mukim olduğunu, davalı şirketten hizmet bedellerinden kaynaklanan alacağını tahsil edemediğini, alacağın tahsili amacıyla genel iflas yoluyla takip başlatıldığını ve ödeme emri gönderildiğini, ödeme emrine süresi içinde itiraz edilmiş ise de ileri sürülen sebeplerinin yerinde olmadığını, davalının yetki konusundaki itirazının İİK'nın 154. maddesinde düzenlendiğini, davalıdan takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun'un 4/a maddesi uyarınca kamu bankalarının Euro mevduata uyguladıkları en yüksek faiz oranı üzerinden işleyecek döviz faizinin talep edildiğini ileri sürerek davalının itirazlarının kaldırılarak depo kararı çıkarılmasına, depo kararına rağmen borcun ödenmemesi durumunda davalı şirketin iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İcra Dairesi'nce çıkartılan ödeme emrine karşı, yetkili icra dairesinin ... İcra Dairesi olduğu yolunda yetki itirazında bulunduğu, ayrıca borcun esasına da itiraz ettiği, davacı vekilinin mahkemede alınan beyanında taraflar arasında yazılı bir sözleşmenin bulunmadığını beyan ettiği, 6100 sayılı HMK'nun 6.maddesi gereğince genel yetkili mahkemenin davalı tüzel kişinin yerleşim yeri olup, davalı kooperatifin merkezinin ... ilçesi olduğu, yine Borçlar Kanunu'nun 73.maddesi gereğince para borcu alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ödenecek olup, davacının yerleşim yerinin ... ilçesi olduğu, ortada geçerli ve yetkili yer icra dairesinde yapılmış bir icra takibinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Davalı kooperatifin merkezinin takip tarihi itibariyle ...'da bulunduğu, İİK'nun 50'nci maddesi yollaması ile HUMK'nun 17. (HMK'nun 14'ncü) maddesi uyarınca ......
Bu İcra Dairesi’nin ... esas sayılı takibi üzerinden gönderilen ödeme emrine de davalının süresi içinde itiraz etmesi ile eldeki itirazın iptali davası açılmıştır. Davacı, Mersin 4. İcra Dairesi’nin 2012/1223 esas sayılı takip dosyasında yetki itirazı üzerine süresi içinde (HMK nun 20. maddesinin kıyasen uygulanması ile yetki itirazını öğrenme tarihinden itibaren iki hafta) takip dosyasının yetki itirazında belirtilen Batman İcra Daireleri’ne gönderilmesini talep etmemiştir. Bu sebeple...Dairesi’nin... esas sayılı takibinin devamı niteliğindeki...Dairesi’nin ... esas sayılı dosyasındaki takip geçersizdir. Davanın dava şartı yokluğundan reddi gerekir. Bu yön gözetilmeden davanın esası hakkında hüküm tesisi isabetsizdir. (2) Öte yandan, husumet dava şartı olduğundan yargılamanın her aşamasında talep üzerine ya da re’sen dikkate alınmalıdır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/995 KARAR NO : 2022/2256 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : PATNOS İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/09/2019 NUMARASI : 2019/13 ESAS, 2019/32 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Taraflar arasında görülen icra takibine itiraz davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda verilen karara karşı yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle; Patnos İcra Dairesinin 2019/236 esas sayılı icra emrine itiraz ettiğini, alacaklı görünen tarafa herhangi bir borcunun olmadığını, bu nedenle takibe , borca, ödeme merine, faiz oranına ve işlemiş faize , ferilerine açıkça itiraz ettiğini , yetki yönünden itiraz ettiğini, icra takibinin durdurdulmasını talep ve dava etmiştir....
Eş söyleyişle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır(HGK’nın 28.03.2001 gün ve 2001/19- 267 E., 2001/311 K.; 20.03.2002 gün ve 2002/13- 241 E., 2002/208 K.; 25.04.2018 gün ve 2017/19- 902 E., 2018/973 K.). Ancak mahkemece icra dairesinin yetkisine vaki itiraz hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemiş ve yetki itirazının usulüne uygun olup olmadığı denetlenmemiştir. Bununla birlikte icra takibine itiraz edilirken yetkiye de itiraz edilmiş, fakat yetkili icra dairesi gösterilmemiş olması nedeniyle icra dairesinin yetkisine itiraz usulüne uygun olmayıp, yerinde değildir. Bunun yanı sıra Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir. İİK'nun 50 nci maddesi, icra dairelerinin yetkisini düzenlemiştir. İtirazın iptali davası için İİK'nda özel bir yetki kuralı öngörülmemiştir....
Ancak, İİK'nun 154/3. maddesi uyarınca icra dairesinin yetkisi kamu düzeninden olmadığından bu konuda yetki sözleşmesi yapılabilir. Borçlu ve alacaklı yetki sözleşmesi veya yetki şartı ile borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yerden başka bir yer icra dairesini yetkili kılmışlarsa o yerin icra dairesi de iflas takibi için yetkili sayılır. Ancak iflas davaları için yetki sözleşmesi yapılamaz ve iflas davası mutlaka borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yer ticaret mahkemesinde açılır. Davalının sicilde kayıtlı adresi "Maltepe/İstanbul" olup iflas yoluyla takip yetkili icra dairesinde başlatılmış, dava yetkili ve görevli mahkemede açılmıştır. İİK'nun 43.maddesi uyarınca takip yolunun, iflas yolu ile takiple değiştirmesi halinde, takip yolunu değiştirmek isteyen alacaklının başvurusu üzerine icra müdürünün önceki takip talebi ve ödeme emrine uygun bir ödeme emri düzenleyip borçluya göndermesi gerekmektedir. Yargıtay 23....
Ancak, İİK'nun 154/3. maddesi uyarınca icra dairesinin yetkisi kamu düzeninden olmadığından bu konuda yetki sözleşmesi yapılabilir. Borçlu ve alacaklı yetki sözleşmesi veya yetki şartı ile borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yerden başka bir yer icra dairesini yetkili kılmışlarsa o yerin icra dairesi de iflas takibi için yetkili sayılır. Ancak iflas davaları için yetki sözleşmesi yapılamaz ve iflas davası mutlaka borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yer ticaret mahkemesinde açılır. Davalının sicilde kayıtlı adresi "Maltepe/İstanbul" olup iflas yoluyla takip yetkili icra dairesinde başlatılmış, dava yetkili ve görevli mahkemede açılmıştır. İİK'nun 43.maddesi uyarınca takip yolunun, iflas yolu ile takiple değiştirmesi halinde, takip yolunu değiştirmek isteyen alacaklının başvurusu üzerine icra müdürünün önceki takip talebi ve ödeme emrine uygun bir ödeme emri düzenleyip borçluya göndermesi gerekmektedir. Yargıtay 23....
Yine dosya kapsamı ile dava konusu ödeme emrine konu idari para cezalarının idari aşamada kesinleşip kesinleşmediği ve idari para cezalarının kimin hakkında düzenlendiğine dair bir araştırmaya gidilmemiştir. Davanın idari para cezaları yönünden yasal dayanağını teşkil eden 506 sayılı Kanunun 140. maddesinde; Kurumca verilecek idari para cezasına karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde Kurumun ilgili ünitesine itiraz edilebilir. İtirazı reddedilenler, red kararının kendilerine tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde yetkili İdare Mahkemesinde dava açabilirler. ...
İtirazın iptali davası açılabilmesi için ödeme emrinin tebliği üzerine borca itiraz edilmesidir.Yetki itirazı ve alacaklı vekilinin talebi üzerine dosyanın geldiği İstanbul Anadolu İcra Müdürlüğü'nce davalı borçluya davadan önce ödeme emri çıkarılması talebinin red edildiği anlaşılmakta ise de ,yetkisiz icra dairesinde tebliğ edilen ödeme emrine borca itirazda bulunmanın bir hükmü bulunmamaktadır.Yetkili icra dairesinde ödeme emri tebliğ edilmesi üzerine borca itiraz edilmesi gerekir. Davanın açıldığı aşamada iptaline karar verilecek bir itirazın da mevcut olmadığı anlaşılmaktadır.Borçlunun ,borca itiraz edip etmeyeceği belli olmayan bir evrede itirazın iptali davası açılması halinde davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekir.Zira ,borçlunun borca itiraz etmemesi de ihtimal olarak mevcuttur. Ancak geçerli bir itirazın varlığı halinde itirazın iptali istenebilir. Bu dava şartı sonradan tamamlanabilecek bir dava şartı değildir....