İcra Müdürlüğü 2021/7388 Esas sayılı dosyada 01/07/2021 tarihli takibin yetki yönünden durdurulmasına ilişkin kararının devamına karar vermiştir. Davacı alacaklı vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesini tekrarlamış, mahkemece borçlunun yetki itirazının kaldırılmasına ve takibin kabul edilen borç miktarı yönünden devamına karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Uyuşmazlık, genel haciz yolu ile ilamsız takipte itirazın kaldırılması şartlarının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Davalı hakkında başlatılan ilamsız icra takibinde davalı borçlu vekili tarafından yetki ve kısmi borca itiraz üzerine davacı alacaklı tarafça itirazın kaldırılması için icra mahkemesine başvurulduğu mahkemece yetki itirazının haklı olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği karara karşı davacı alacaklı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır....
, bu nedenle İİK md 68'e göre takip konusu alacağın imzası ikrar edilmiş senede dayandığından itirazın kaldırılması talebinde bulunduklarını belirterek davalının haksız ve kötü niyetli itirazının kaldırılması ile takibin devamına, davalının takip konusu asıl alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkememizde yapılan incelemede; davalılar ..., ... ve ... tarafından icra dairesine sunulan borca itiraz dilekçesinde iş bu davalıların yalnızca icra müdürlüğünün yetkisine itiraz ederek yetkili icra dairesini gösterdikleri anlaşılmakla, sadece icra dairesinin yetkisine itiraz edip, borca itiraz etmedikleri tespit edilmekle İİK 50/2 maddesi uyarınca alacaklının talebi ile icra hukuk mahkemesinde yetki itirazının kaldırılması talep edilmesi gerektiğinden, icra davası yetkisine yönelik itirazın icra hukuk mahkemesince incelenmesine ilişkin düzenlemesi dikkate alınarak dava dilekçesinin HMK 114/1-c ve HMK 115/2 maddeleri gereğince görev yönünden reddine, dava dosyasının görevli İstanbul Nöbetçi İcra Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine şeklinde aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir....
İlk derece mahkemesi tarafından ; "...Davalı borçlu davaya konu ilamsız takip için itiraz etmişse de; itirazının şu nedenlerle kaldırılması gerekmiştir; öncelikle yetki itirazında bulunulmuş; ama yetkili icra dairesi yetki itirazında açıkça belirtilmemiştir. Yetki itirazlarında borçlunun yetkili icra dairesini ayrıca ve açıkça belirtmesi gerekir. Bu nedenle bu itirazın reddi gerekmiştir. Yine davalı taraf senetteki imzaya açıkça itiraz etmemiştir. İmza itirazının İcra iflas Kanununun 62. Maddesinin 6. Fıkrası gereğince ayrıca ve açıkça yapılması gerekmektedir. Oysa davalı borçlu icra takibine itirazında imzaya açıkça itiraz etmemiştir. Sadece karşı tarafa borcu bulunmadığını belirtmiştir. Bunun dışında soyut ifadelerle itiraz eden borçlu şekli ve sınırlı bir inceleme yapan mahkememizin aradığı delil ve somut belgeleri dosyaya sunmamıştır. Davalı imzasını açıkça inkar etmediği senet nedeniyle davacıya borcu bulunmadığını ispatlayamamıştır....
İcra Müdürlüğünün 2021/1111 Esas sayılı dosyasın ile ilamsız icra takibi yapıldığını, 08/02/2021 tarihinde ödeme emrinin davalıya bizzat tebliğ edildiğini, davalı tarafından icra dosyasına 08/02/2021 tarihinde yetki itirazında bulunulduğunu, davacının iddiasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, borçlunun kredi sözleşmesinden kaynaklı para borcunu sözleşmenin yapıldığı yerde ödemesi gerektiğini, davalının yetki itirazı müvekkilinin alacağına kavuşmasını engellemek ve süreyi uzatmak amacıyla itiraz ettiğini beyanla davanın kabulü ile itirazın kaldırılmasına, %20 aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. DELİLLER: Konya 4. İcra Müdürlüğü'nün 2021/1111 Esas sayılı takip dosyası İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Takip borçlusunun yerleşim yerinin Balıkesir Ayvalık olması nedeniyle davacı alacaklının itirazının kaldırılması talebinin reddine kesin olarak karar verilmiştir....
Mahkemesi ve icra daireleri de yetkilidir." hükmünün yer aldığı, tarafların tacir olması ve yetki sözleşmesinin yazılı olarak yapılmış ve hangi yer mahkemesinin yetkili kılındığının da açıkça belirtilmiş olması karşısında yetki sözleşmesinin HMK 17 maddesi uyarınca geçerli olduğu, davalılar vekilince yetki hususunun davacı tarafça sonradan eklendiğini beyan etmiş ise de; davalılar vekilince davacı tarafça takibe dayanak olarak sunulan kredi sözleşmesinde yer alan imzaya ayrıca ve açıkça itiraz edilmediği, bu haliyle kredi sözleşmesinin geçerli olduğunun kabulünün gerekeceği, aksini ispat yükünün İİK 68 madde kapsamında belirtilen belgelerle davalıların ispatlamasının gerektiği ancak bu yönde sunulan bir bilgi ve belgenin de olmadığı da gerekçesiyle; davanın kabulü ile davalıların yetki itirazının kaldırılmasına karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : İcra dosyasının incelenmesinde; davacı-alacaklının davalı-borçlular hakkında 28.661,16 TL alacağa ilişkin olarak Trabzon İcra Müdürlüğünün 2018/21319 E sayılı dosyasında ilamsız takip yaptığı, çıkarılan örnek 7 no'lu ödeme emrinin borçlulara 30/07/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlular vekili tarafından 03/08/2018 tarihinde yetki itirazında bulunulduğu, alacaklı tarafından yetki itirazı kabul edilerek dosyanın Küçükçekmece İcra Müdürlüğüne gönderildiği, Küçükçekmece 1. İcra Müdürlüğü 2019/9669 E sayılı dosyasından düzenlenen örnek 7 no'lu ödeme emrinin borçlular vekiline 17/06/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlular vekili tarafından 17/06/2019 tarihinde borca itirazda bulunulduğu , alacaklı vekili tarafından itirazın kaldırılması talebinde bulunulduğu, mahkemece İİK 68. maddesinde sayılı belge olmadığı gerekçesiyle davacının itirazının kaldırılması talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Dava İİK 68....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; İİK'nın 50. maddesine göre ilamsız icra takibinde yetkili icra dairesinin HUMK'un yetkiye dair hükümleri kıyasen uygulanarak tespit edileceği, şu kadar ki takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesinin de takibe yetkili olduğu, HMK'nın 10. maddesine göre sözleşmeden doğan davaların sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir hükmüne yer verilmiş olup, davacı tarafından düzenlenen fiyat teklifinde sözleşmeden doğan anlaşmazlıklarda Kocaeli Mahkemeleri ve İcra Daireleri'nin yetkili kılındığının belirtilmesi karşısında davalının yetki itirazının reddine karar vermek gerektiği, davalı borçlunun borcun ferilerine yönelik itirazları yönünden ise yapılan yargılamada dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği ve bilirkişi tarafından düzenlenen açık gerekçeli ve denetime uygun 10/06/2020 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda davalı borçlunun itirazının kaldırılması gerektiği gerekçesiyle davalı borçlunun itirazının kaldırılmasına, takibin...
Mahkemece, ihtiyati haciz kararının tebliğ edilmemesi nedeniyle itirazın süresinde olduğu, çeklerin keşide yeri ile muhatap bankanın bulunduğu yerin Ankara olduğu belirtilerek yetki itirazının kabulüyle ihtiyati haczin kaldırılmasına, ihtiyati haciz dosyasının yetkili Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiş, hüküm ihtiyati haciz isteyen vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ihtiyati haciz isteyen vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir. 2- İhtiyati hacze ilişkin yetki itirazının kabul edilmesi hâlinde sadece ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, ayrıca ihtiyati haciz dosyasının yetkili Ankara Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine hükmedilmesi doğru değil ise de bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438...
Velayetin kaldırılması veya ebeveynlerden birinden alınarak diğerine verilmesine yahut kaldırılan velayetin iadesine ilişkin davalardaki yetki konusunda, Türk Medeni Kanununda aksine bir düzenleme bulunmadığına göre, Hukuk Muhakemeleri Kanunundaki "çekişmesiz yargı" ile ilgili genel yetki kuralı burada da uygulanacaktır. O halde, davacı kendi oturduğu yer mahkemesinde de bu davayı açabilir. Davacının dava tarihinden yaklaşık üç dört yıl önce Afyonkarahisar iline döndüğü ve adres kayıt sistemine bu değişikliği bildirdiğinin anlaşılmasına göre, 16.12.2013 tarihi itibariyle davacının yerleşim yerinin ..... olduğunun kabulü gerekir. Öyleyse, yetki itirazının reddi ile kaldırılan velayetin yeniden anneye verilmesine ilişkin talebin esasının incelenmesi gerekirken, yasal olmayan gerekçe ile yetkisizlik kararı verilmesi doğru bulunmamıştır....