İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/01/2020 NUMARASI : 2019/1006 ESAS, 2020/28 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle müvekkili hakkında İstanbul 20. İcra Müdürlüğü'nün 2019/43814 esas sayılı dosyasında takip başlatıldığını, müvekkilinin adresi itibariyle Küçükçekmece İcra Müdürlükleri'nin yetkili olduğunu, İstanbul İcra Müdürlükleri'nin yetkisiz olduğunu, ayrıca borca ve faize itiraz ettiklerini söyleyerek itirazlarının kabulüne takibin iptaline karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince " Somut olayda, davacı Yargıtay 12....
C) Yargılama Süreci ve Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan kanıtlara dayanılarak, davalı borçlunun itirazında icra müdürlüğünün yetkisine de itiraz edildiği anlaşılmakla öncelikle bu hususun çözümlenmesi ve daha sonra alacağa dönük dava açılması ya da yetkiye ilişkin itirazın iptali talebi ile birlikte borca ilişkin itirazların da iptali talebinin birlikte dava edilmesi gerektiği halde yetki hususunda herhangi bir talep olmaksızın yalnızca alacağa dönük dava açılmasının usule uygun olmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. D) Temyiz: Kararı davacı temyiz etmiştir....
Davalı borçlu tarafından aleyhindeki icra takibine hem borç, hem de icra dairesinin yetkisi yönünden itiraz edilmiştir.Bu durumda mahkemece, İİK.nun 50.maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenip, varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, itirazın iptali davasının koşullarından olan bu yön üzerinde durulmadan mahkemenin yetkisi yönünden yazılı gerekçeyle karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 08.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi. -KARŞI OY YAZISI- Davalı borçlu, icra dairesinin yetkilisine ve borca itiraz ettikten sonra açılan itirazın iptali davasına bakan mahkemenin yetkisine de itiraz etmiştir....
Kesin olmayan yetkinin HMK'nın 114. maddesinde sayılan dava şartları arasında bulunmadığı gözetilerek re'sen nazara alınmaması gerekir. 6100 sayılı HMK'nin genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesinin 1.fıkrasına göre; "Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir." Kesin olmayan yetki hallerinde yetkiye ilişkin ilk itirazın ileri sürülmesi hususu HMK.'nın 19. md. de hükme bağlamıştır. Anılan Yasa'nın 19/2 maddesine göre "Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." hükmü düzenlenmiştir....
Esas sayılı dosyasıyla takip başlatıldığını, takip tarihi itibariyle asıl alacağın 227.991,16 TL olduğunu, borçlunun itiraz dilekçelerinde borcun tamamına itiraz ettiğini itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğini, borçluların itirazında haksız olduğunu, borçluların itiraz dilekçelerinde borca itiraz ettiklerini fakat bu itiraza herhangi bir dayanak göstermediklerini, faiz miktarına ve yetkiye de itiraz eden davalılardan ... Tic. A.Ş.'nin itirazının da yersiz olduğunu, zira itiraz dilekçesinde faiz itirazlarına yönelik iddialarını kanıtlar nitelikte herhangi bir belge sunmadıklarını, ayrıca müvekkili şirketin merkezi ve icra dosya borçlularından birinin adresi Konya olduğundan davalılardan ... Tic. A.Ş.'...
de doğru görülmemiştir. 3-Kabule göre de, davalı ...; ne icra müdürlüğünde yapılan icra takibine itiraz dilekçesinde; ne de itirazın iptali davasına verdiği cevap dilekçesinde icra dairesinin ya da mahkemenin yetkisine itiraz etmemiş sadece borcun ve davanın esasına ilişkin itirazlarını bildirmiştir....
Bu kararın borçlu tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 19.04.2011 tarih ve 2010/26060 Esas, 2011/6988 Karar sayılı ilamı ile, mahkeme kararının özetle; dava dilekçesinin HUMK.nun 179. maddesine uygun olduğu, öte yandan, İİK.nun 169/a maddesinin 1. fıkrasının son cümlesi uyarınca, icra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gerekli kararı vereceğinden öncelikle, mahkemece yetki itirazının esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi, yetki itirazının yerinde olmadığının kabulü halinde ise borca itiraz yönünden HUMK.nun 409.maddesi uygulanarak sonuca gidilmesi yerine, olayda uygulama yeri olmayan HUMK.nun 179. (HMK 119) maddesine dayalı olarak dava dilekçesinin reddi yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğundan bahisle bozulmasına karar verilmiştir. İcra mahkemesince 29.07.2011 tarihli celsede dairemiz bozma kararına uyulmasına karar verilmiştir....
Ödeme emri davalı kiracı ... ve davalı kefil ...’a tebliğ edilmiş olup, davalı kiracı borçlu ... itiraz dilekçesinde imzaya ve borca, davalı kefil borçlu ... ise itiraz dilekçesinde imzaya, borca ve İcra Müdürlüğünün yetkisine itiraz etmiştir. Alacaklı vekili 27.04.2014 tarihli dilekçesi ile, borçlu ...’ın yetki itirazını kabul ettiklerini, bu nedenle dosyanın yetkili olan ... İcra Müdürlüğüne gönderilmesini talep etmiş, alacaklı vekilinin talebi üzerine dosya ... İcra Müdürlüğüne gönderilmiş ve 2014/5336 esasına kaydedilmiştir. Ödeme emri davalı borçlu kiracı ...’a 11.03.2014 tarihinde, davalı borçlu kefil ...’a 24.03.2014 tarihinde tebliğ edilmiştir....
İcra Müdürlüğünde icra takibi başlattığı, davalının icra dairesinin yetkisine itiraz etmediği, sadece borca itiraz ettiği anlaşılmıştır. İİK.nun 67.maddesine dayanan ve icra dairesinin yetkisine itiraz olmayan itirazın iptali davasının takibin yapıldığı icra dairesinin yetki çevresinde görüleceğine dair bir usul hükmü de bulunmamaktadır. Dava tarihi itibariyle geçerli olan 6100 sayılı HMK.nin 4. ve 10. maddeleri uyarınca davalının yerleşim yeri ve sözleşmenin ifa yerinin Adalar olmasına göre uyuşmazlığın Adalar Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. 2013/12165 2013/12981 SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nun 21 ve 22. maddeleri gereğince Adalar Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 27.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Borçluların, senedin teminat senedi olduğuna ilişkin icra mahkemesine başvuruları, İİK'nın 169. maddesi uyarınca, borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın, İİK'nın 169/a maddesi gereğince incelenmesi ve aynı maddenin 5. fıkrası uyarınca itirazın kabulü halinde takibin durmasına karar verilmesi gerekmektedir. İİK'nın 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçlulara aittir. HGK'nın 14/03/2001 tarih, 2001/12- 233 ve 20/06/2001 tarih, 2001/12- 496 sayılı kararlarında da benimsendiği üzere, dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılı belge ile kanıtlanmalıdır. Buna göre belgede, takip dayanağı senede açıkça atıf yapılması zorunludur. Somut olayda, 20/04/2015 keşide tarihli takibe konu bonoda lehtarın T5 A.Ş., düzenleyen ve aval veren konumundaki borçluların sırasıyla Atlas İçecek Sanayi ve Ticaret A.Ş....