nın süresine icra dairesinin yetkisine ve borcun esasına itiraz etmiş olmasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazının reddi gerekmiştir. 2- Dava, trafik kazasından kaynaklanan ödenen tazminatın rücuen tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Somut olayda, davalı/borçlu ... borca ve yetkiye itiraz etmiş yetkili icra dairesinin haksız fiilin vuku bulduğu Görele İcra Daireleri olduğunu belirtmiştir. Diğer davalı/borçlu ...ise sadece borca itiraz etmiş, icra dairesinin yetkisine itiraz etmemiştir. Bu durumda, mahkemece, davalı sigorta şirketi yönünden yetki itirazı bulunmadığından davalı sigorta şirketi yönünden dava tefrik edilerek davanın esası hakkında inceleme yapılarak davanın sonuçlandırılması gerekirken yazılı şekilde davanın dinlenme olanağı bulunmadığından tümden reddine karar verilmesi isabetli değildir....
İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "...Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; davacının dava dilekçesi ile borca ve yetkiye itiraz etmiş olduğu görülmüş olup davacı açıkça yetkili icra müdürlüğünü göstermediğinden usulüne uygun bir yetki itirazında bulunmadığından yetki itirazının reddine karar vermek gerekmiştir. Davacı dava dilekçesinde ayrıca borca, işlemiş ve işleyecek faize ve faiz oranına itiraz etmiş olmakla davacı borca itirazını İİK 169/a maddesinde belirtilen bir belge ile ispat edemediğinden borca itirazının reddine karar vermek gerekmiştir....
Başvuru, İİK'nın 169/a maddesi kapsamında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte zamanaşımı itirazına ilişkin olup, borca itiraz niteliğindedir. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte borca itiraz İİK'nın 169. ve sonraki maddelerine göre yapılıp incelenir. Borca itirazın incelenmesi ile ilgili düzenleme olan İİK'nın 169/a-1 maddesinde "İcra mahkemesi hâkimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hâkim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı hâlinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir. " hükmü yer almaktadır. Buna göre mahkemece borca ilişkin itirazın duruşmalı olarak incelenmesi zorunludur....
Dava konusu senede davacı tarafından borca itiraz edilmek suretiyle icra takibine itiraz davası açtığı, davacının temsil ettiği şirket adına kaşe ve imzasının bulunduğu, senet üzerindeki ikinci imzanın aval hükümleri gereğince şahsın sorumluluğunu doğurduğu, davacının faize itiraz yönünden yapılan incelemede faiz hesap kaleminin tek olması sebebiyle usul ekonomisi açısından mahkememizce yapılan hesaplamada istenen faiz miktarından daha fazla çıkması sebebiyle itirazın yerinde görülmediği, davacının yetki itirazı yönünden incelemede her iki tarafın da tacir olduğu, tacirler arası yapılan yetki anlaşmasının geçerli olması sebebiyle yetki itirazının yerinde görülmediği, senede dayanan takibin ödendiğine dair davacı tarafından İİK 68.maddesinde belirtilen belgelerden herhangi birinin dosyaya sunulmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Davanın REDDİNE" karar verilmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan kira sözleşmeleri uyarınca davalıya teslim edilen araçlardan birinin trafik kazası neticesinde hasarlandığını toplam hasar bedelini oluşturan 7.080,00 TL bedelli faturanın davalıya gönderildiğini ancak davalının faturayı iade ettiğini, girişilen icra takibine de haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, %40 tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde, davanın reddi gerektiğini savunmuş, ilk duruşmada da yetkiye itiraz ettiklerini, müvekkili şirketin Beyoğlu sınırlarında kaldığını, icrada da yetkiye itiraz ettiklerini bildirerek önceki yetki itirazlarının dikkate alınmasını istemiştir....
Ancak 7155 sayılı yasanın 7/5.maddesine göre , sadece yetkiye itiraz hâlinde alacaklı avukatı, yetki itirazında gösterilen icra dairesinde haciz işlemlerini başlatabilir. Takip talebinde belirtilen icra dairesinde haciz işlemlerinin başlatılabilmesi için bu dairenin bağlı bulunduğu mahkemede yetki itirazının kaldırılması şarttır. Sadece yetkiye itiraz hâlinde, alacaklı avukatı MTS üzerinden yetki itirazının kabulü seçeneğini seçerek, UYAP üzerinden entegre bilişim sistemleri vasıtasıyla borçlunun mal, hak veya alacağı olup olmadığını sorgulayabilir veya yetki itirazında gösterilen icra dairesinde haciz işlemlerini başlatabilir. Yetki itirazını kabul eden avukatın, icra dairesinde takibe devam edebilmesi için; MTS üzerinden “Yetki İtirazının Kabulü” seçeneğini seçerek işlem yapması gereklidir. Yetki ile birlikte borca itiraz edilmesi, bu şekilde işlem yapılmasına engel olmayacaktır. Davacı vekilince bu yola gidilmeyerek itirazın iptali davası açılmıştır....
Ancak 7155 sayılı yasanın 7/5.maddesine göre , sadece yetkiye itiraz hâlinde alacaklı avukatı, yetki itirazında gösterilen icra dairesinde haciz işlemlerini başlatabilir. Takip talebinde belirtilen icra dairesinde haciz işlemlerinin başlatılabilmesi için bu dairenin bağlı bulunduğu mahkemede yetki itirazının kaldırılması şarttır. Sadece yetkiye itiraz hâlinde, alacaklı avukatı MTS üzerinden yetki itirazının kabulü seçeneğini seçerek, UYAP üzerinden entegre bilişim sistemleri vasıtasıyla borçlunun mal, hak veya alacağı olup olmadığını sorgulayabilir veya yetki itirazında gösterilen icra dairesinde haciz işlemlerini başlatabilir. Yetki itirazını kabul eden avukatın, icra dairesinde takibe devam edebilmesi için; MTS üzerinden “Yetki İtirazının Kabulü” seçeneğini seçerek işlem yapması gereklidir. Yetki ile birlikte borca itiraz edilmesi, bu şekilde işlem yapılmasına engel olmayacaktır. Davacı vekilince bu yola gidilmeyerek itirazın iptali davası açılmıştır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/11/2021 NUMARASI : 2019/676 ESAS - 2021/2133 KARAR DAVA KONUSU : Yetki İtirazı|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı asil dava dilekçesinde özetle; aleyhine takip başlatıldığını, yetkiye, borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiğini, yetkili mahkemenin Gebze mahkemeleri olduğunu, söyleyerek takibin iptaline, davalı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, örnek 7 numaralı ödeme emrinin borçluya tebliği üzerine borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; yetki itirazı ile beraber borca itiraz ettiği, mahkemece, yetki itirazının kabulü ile ... ... İcra Dairesi'nin yetkili olduğuna karar verildiği anlaşılmaktadır. Genel haciz yolu ile başlatılan bir takipte, her türlü itirazın İİK'nun 62. maddesi uyarınca icra dairesine bildirilmesi zorunludur....
Somut olay ve iddiaların incelenmesinde, her ne kadar takip konusu senette çift vade olduğu nedenle kambiyo vasfında değil ise de davacı dava dilekçesinde borcun tamamını ödediğini iddia ettiği nedenle İİK'nun 170/a-son maddesi gereğince kambiyo vasfının tartışılmasının artık mümkün olmadığı, davacı borçlu mahkemenin borca itirazın reddine ilişkin kararını istinafa getirmiş ise de borçlunun icra mahkemesine başvurusu; İİK'nun 169. maddesi uyarınca, borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın İİK'nun 169/a maddesi kapsamında incelenmesi gerekmektedir. İİK'nun 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlanması zorunludur. Buna rağmen takip borçlusu davacı taraf bu maddede düzenlenen belgeler ile borca itirazını ispatlayamamıştır. Dolayısıyla ilk derece mahkemesince davanın reddine yönelik kararı isabetli olup, istinaf sebep ve gerekçeleri yerinde değildir....