Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Borçlular vekili, takibe itiraz dilekçesinde, yetki itirazı yanında, açıkça borca itirazını belirtmemiş, akdi ilişkiyi kabul ettiği yada reddettiği yönünde beyanda bulunmamış olup, bu hali ile borçluların akdi ilişkiyi kabul ettiği sonucuna varılması mümkün olmadığından, TBK'nun 89. maddesinin uygulanması imkanının bulunmadığı, takip tarihinde yürürlükte olan HMK'nun 6. maddesi gereğince takibin, borçluların ikamet adresi olan Ankara İcra Müdürlüklerinde yapılması gerektiği anlaşıldığından adı geçen borçlular yönünden yetki itirazının reddi ile borca itirazın incelenmesi gerekmektedir. İİK’nun 68/1. maddesinde; "Talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenitse, alacaklı itirazın kendisine tebliğ tarihinden itibaren altı ay içinde itirazın kaldırılmasını isteyebilir....

İcra takibine konu senedin, takibe geçildiği tarihte TTK'nın 776. maddesinde öngörülen tüm zorunlu unsurları taşıdığı dosya içeriği ile sabit olup, davacılar takibe konu senetteki imzalarına itiraz etmediği gibi, senedin vade tarihinin sonradan doldurulduğunu ispata yarar yazılı bir delil ibraz etmediğinden, takibe konu senet, kanunun öngördüğü şekil şartlarını taşımaktadır ve kambiyo senedi niteliğindedir. Dolayısıyla, söz konusunu senedin kambiyo senetlerine özgü yolla icra takibine konu edilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Senet, sebepten soyut olduğundan, davacıların takibe konu borca ilişkin iddialarının dar yetkili icra mahkemesinde değerlendirilmesi mümkün değildir. Ayrıca, dava dilekçesinde ileri sürülen iddia borca itiraz niteliğinde olduğundan, ilk derece mahkemesince kararda bu konuda değerlendirme yapılmasında isabetsizlik yoktur....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/11/2022 NUMARASI : 2022/1304 ESAS, 2022/1789 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle , müvekkilleri aleyhine Büyükçekmece 3. İcra Dairesinin 2022/19464 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, icra müdürlüğünün yetkili olmadığını yetkili icra dairesinin Gaziantep icra dairesi olduğunu ileri sürerek icra müdürlüğünün yetkisine ve borca itirazda bulunmuştur. Davalı vekili davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yetki itirazının kabulüne karar verilmiştir....

Somut olayda, borçlu, takibe itiraz dilekçesinde, yetki itirazı yanında, borca itirazını belirtmiş olup, akdi ilişkiyi kabul etmiştir. Bu hali ile borçlunun akdi ilişkiyi kabul ettiği 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 89. maddesinin uygulanması gerektiği, Bu durumda, HMK'nun 6. maddesi uyarınca alacaklı davacının yerleşim yerinde takibin yapılmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı davalı borçlunun yetki itirazının kaldırılmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davalının Konya 9....

DAVA KONUSU : İCRA TAKİBİNE İTİRAZ (BORCA İTİRAZ) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı- borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine İstanbul 35 İcra Müdürlüğünün 2020/6173 E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takibe konu senette İstanbul Mahkemelerinin yetkili kılındığını, yetki sözleşmesinin geçersiz olduğunu, borç miktarının icra takibinde belirtilen rakam tutarından daha az olduğunu, kanuna aykırı olarak faiz işletildiğini, icra takibine konu senedin bankaya kredi sözleşmesinin teminatı olarak verildiğini belirterek yetki itirazının kabulü ile Manisa İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunun tespitine, borca itiraz nedeniyle takibin iptaline, kötü niyetli alacaklının takip konusu alacağın % 20 sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir....

İcra Müdürlüğü'nün 2008/1722 esas sayılı dosyası ile başlatmış, borçlu 07.04.2008 tarihli dilekçesi ile icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmiştir. 27.06.2008 tarihinde alacaklı vekili yetki itirazını kabul ederek icra dosyasının yetkili ... İcra Müdürlüğü'ne gönderilmesini istemiş ve davaya konu 2008/10889 esas sayılı icra takip dosyası üzerinden yeni ödeme emrini borçluya göndermiş ve borçlu 23.07.2008 tarihli dilekçesi ile borca itiraz etmiş, takip durmuştur. Bu itiraz dilekçesi alacaklıya tebliğ edilmemiş, alacaklı itirazı 01.12.2010 tarihli icra zaptındaki beyanı ile tebellüğ etmiş ve 30.11.2011 tarihli dilekçesi ile itirazın iptali davasını açmıştır. Dava açıklanan tarihler gözetildiğinde süresinde açılmış olup, işin esasının incelenmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile karar verilmesi isabetsizdir....

    İcra Müdürlüğü'nün 2015/4723 Esas sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını ve davalının haksız ve hukuksuz olarak icra takibine itiraz ettiğini belirterek, ... 20. İcra Müdürlüğünün 2015/4723 Esas sayılı dosyasındaki itirazın iptaline ve takibin devamına, alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini iddia, talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin ikâmetgah adresinin ... olduğunu, bu sebeple aleyhine açılacak olan davada da yetkili mahkemenin ... Mahkemesi olduğunu beyan ile yetki itirazında bulunmuştur....

      İcra Dairesinde başlanılan takibe davalının yetkili icra dairesinin ... olduğunu ileri sürerek yetki itirazında bulunduğu gibi borca da itiraz ettiğini, davada taraflar arasında 18.09.2009 tarihli sözleşme hükümlerinden kaynaklanan ticari alışveriş kapsamında düzenlenen faturalara dayalı alacağın tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın iptalinin istendiği; yetkiye ilişkin sözleşmedeki hükmün HMK’nun 18/2.maddesinde yazılı yetki sözleşmesi koşullarını taşıdığı, bu nedenle yapılan takipte İİK’nun 50.maddesi yollamasıyla HMK’nun 17.maddesi hükmüne göre yetkili icra dairesinin ... İcra Dairesi olduğu ancak yetkili icra dairesinde yapılan bir takip bulunmadığından davanın usulden reddine, tarafların tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı-alacaklı tarafından 20.04.2011 günü mal satım faturalarına dayalı olarak alacağının tahsili için ......

        İcra Müdürlüğü'nün 2008/12508 esas sayılı dosyasında yapıldığı, borçlu vekilinin süresi içerisinde Kartal İcra Müdürlüğü'nün yetkili olduğundan bahisle yetki itirazında bulunduğu ve borca itiraz ettiği, bu itiraz üzerine takibin durduğu, bunun üzerine davacı alacaklı vekilince İstanbul 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne itirazın iptali davası açıldığı, bu mahkemece borçlu vekilinin takip dosyasındaki yetki itirazının kabulüne karar verilerek, 2009/590 E. 2011/167 K. Ve 07/04/2011 tarihli kararı ile yetkisizlik kararı verilerek dosya (yetki itirazında belirtilmeyen) Ümraniye Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderildiği görülmüştür. İstanbul 13. İcra Müdürlüğü'nün 2008/12508 esas sayılı dosyasındaki takipten başka bir takibin yapıldığı iddia ve ispat edilememiştir. Bu takip ise yukarıda belirtildiği üzere yetkisizlik itirazı ile durmuştur. Davacı alacaklı, yetki itirazını kaldırtmadan veya yetkili icra dairesinde takip yapmadan itirazın iptali davası açmıştır....

          DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, kaçak elektrik kullanımından kaynaklanan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, Davalı hakkında İskenderun İcra Dairesinin 2019/1955 takip numaralı dosyasıyla davacı tarafından 43.062,28 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının usulsüz tebligat yapıldığı belirtilerek borca itiraz ettiği icra dairesinin yetkisine itiraz edilmediği anlaşılmıştır. İcra takip dosyasında yapılan itiraz esnasında borçlunun ödeme emrine itiraz ederken ayrıca yetki itirazında bulunmamasının mahkemenin yetkisine bir etkisi yoktur. Başka bir deyişle itirazın iptali davası, yetkisiz olan icra dairelerinin bulunduğu yer mahkemesinde açılamaz....

          UYAP Entegrasyonu