Davalı taraf süresinde verdiği icra takibine itiraz dilekçesinde öncelikli olarak icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş, İzmir İcra Daireleri'nin yetkili olduğunu bildirmiştir. İtirazın iptâli davasının dinlebilmesi, geçerli bir icra takibinin bulunmasına bağlıdır. İcra takibine itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine itiraz edilirse mahkemenin öncelikli olarak icra takibine yetkili icra dairesini belirlemesi gerekir. Mahkemenin yetkisine itiraz edilmemiş olsa bile (somut olayda usulen yetki itirazı ileri sürülmüştür.) davalı tarafça süresi içinde verilen icra takibine itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine itiraz edildiğinden öncelikle takibin yetkili icra dairesinde yapılıp yapılmadığı belirlenmelidir. Davalının yerleşim yeri “İzmir” ili olup taraflar arasındaki eser sözleşmesinin ifa edileceği yer “Kırşehir”dir....
Maddesi gereğince yetkisiz Suşehri İcra Dairesinden başlatılan icra takibine yetki itirazında bulunduklarını, dosyadaki ödeme emrinden ve tebligat zarfından da anlaşılacağı üzere "Şeyhler Mah. Tokat Cad....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından açılan davanın gerçek dışı ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, icra takibine konu bono altındaki imzanın davacıya ait olduğunu, davacının borcunu kabul ettiğini, ancak gerçeğe aykırı olarak doldurulduğunu iddia ettiğini belirterek davacının haksız ve kötü niyetle yapmış olduğu itirazının reddine karar verilmesini ve icra inkar tazminatına mahkum edilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Borçlunun mahkememize başvurusu İİK'nun 169. maddesi uyarınca borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın İİK'nun 169/a maddesi gereğince incelenmesi gerekmektedir. İİK'nun 169/a maddesi uyarınca borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçluya aittir....
Davalı borçluya ödeme emrinin 26/08/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından 27/08/2021 tarihli borca itiraz dilekçesinde; borca, faize, ferilere itiraz edildiği, icra müdürlüğü tarafından icra takibinin durdurulduğu, borca itiraz süresinden sonra ikinci dilekçeyle 20/09/2021 tarihli dilekçesiyle borca itiraz ile birlikte yetkiye de itiraz edildiği görülmüştür. Davalı vekili tarafından mahkememizin görevine itiraz edilmişse de; tarafların tacir sıfatını haiz olduğu ve uyuşmazlığın her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili bulunduğu anlaşılmakla mahkememizin görevli olduğuna karar verilmiştir. TBK’nın 89. maddesi uyarınca para alacağına ilişkin davalarda aksi kararlaştırılmadıkça para borcu alacaklının yerleşim yerinde ödenmesi gerektiğinden mahkememizin yetkili olduğu, icra takibinin usulüne uygun yapıldığı, dava şartlarının tam olduğu anlaşılmıştır....
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, usul hükümleri gereğince yetkiye, imzaya, borca itiraz edilmesi halinde öncelikle yetki itirazının değerlendirilmesinin gerekmesine, bonolara dayanılarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde, takibin borçlunun yerleşim yerindeki, bonolarda öngörülen ödeme yerinde yahut ödeme yeri gösterilmemişse, bononun düzenlendiği yerdeki icra dairesinde veya yetki sözleşmesinde belirtilen yerde yapılmasının gerekmesine, icra takibine dayanağı olan bonolarda borçlunun yerleşim yerinin Ataşehir/İstanbul olarak belirtilmesine, bir kısım bonolarda düzenleme yerinin İstanbul, yetki sözleşmesinde belirtilen yerin İstanbul olarak yazılmış olmasına, İzmir olarak belirtilmemiş olmasına, istinaf olunan ilk derece mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca...
yetkili olduğu gerekçesiyle Zonguldak İcra Dairelerinin takip dosyasında yetkisizliğine, yetki itirazı kabul edildiğinden diğer itiraz hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....
- K A R A R - Dava, mal satış ilişkisine dayalı düzenlenen fatura karşılığı para alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı/borçluların adreslerinin ...,... olduğu, ödeme emirlerinin tebliğ adreslerinin de aynı yer olduğu ve davalılar tarafından yetki itirazında bulunulduğu gerekçesiyle, mahkemenin yetkisizliğine, görevli ve yetkili mahkemenin Kuyucak Sulh Hukuk Mahkemesi olduğuna karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davalı-borçlu aleyhindeki icra takibine icra dairesinin yetkisine itirazla birlikte borcun esasına itiraz etmiştir. Açılan itirazın iptali davasında mahkemenin yetkisine de itiraz etmiştir. Bu durumda mahkemece İİK.nun 50.maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik bir inceleme yapılmadan, mahkemenin yetkisine yönelik itiraz değerlendirilerek, yetkisizlik kararı verilmesi bozmayı gerektirmiştir....
Tüm dosya kapsamı gözetildiğinde borçlu tarafça yetki ve borca itiraz edilmesi durumunda öncelikle yetki itirazının incelenmesi gerektiği, yetki itirazının kabul edilmesi durumunda süre içerisinde talep edilmesi durumunda dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderileceği, yetkili icra müdürlüğünce çıkartılacak ödeme emrine karşı borçluların borca ve sair yönlere itiraz haklarının mevcut olduğu, ilk derece mahkemesince yetki itirazının kabulü halinde borca itirazın incelenmesinin mümkün olmadığı, borca itirazın dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesinden sonra yetkili icra mahkemesine yapılan itiraz üzerine incelenebileceği anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince verilen karar bu gerekçelerle usul ve yasaya uygun olduğundan davacıların istinaf talebinin HMK 353/1/b/1 maddesi gereğince esastan reddine oybirliği ile karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, 1- İstanbul 7....
Borçluların icra mahkemesine başvurusu yetkiye ve İİK 169. maddesi uyarınca, borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın İİK 169/a maddesi kapsamında incelenmesi gerekmektedir. Yetkiye itiraz yönünden yapılan incelemede; senetteki keşide yerinin Antalya olduğunu, takibe konu senedin keşide yeri itibariyle yetkili icra dairesinde takibe konulduğu anlaşılmakla, davacının yetki itirazına yönelik istinaf istemi yerinde görülmemiştir. Borca itiraz yönelik olarak; İİK 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçlulara aittir. HGK 14.3.2001 tarih 2001/12- 233 ve 20.6.2001 tarih 2001/12- 496 sayılı kararlarında da benimsendiği üzere, dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılı belge ile kanıtlanmalıdır....
İİK'nın 68. maddesi, "talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenitse, alacaklı itirazın kendisine tebliği tarihinden itibaren altı ay içinde itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Bu süre içerisinde itirazın kaldırılması istenilmediği takdirde yeniden ilamsız takip yapılamaz. Borçlu itirazını varit gösterecek hiçbir belge ibraz edemezse, icra mahkemesi itirazın kaldırılmasına karar verir. İtiraz birinci fıkrada gösterilen senet veya makbuz yahut belgeye müstenit ise itirazın kaldırılması talebi reddolunur" hükmü yer almaktadır. Somut olayda, Akhisar 1....