Somut olayda, davacı borçluların takibe konu borcun likit olmayıp mevcudiyeti ve miktarının yargılamaya muhtaç olduğu iddiası ve faize itirazı, İİK'nın 62. maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olup, takibin şekline göre, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesinde bildirilmelidir. İcra mahkemesince işin şikayet yoluyla çözümlenmesi mümkün olmadığından ilk derece mahkemesinin anılan iddialara ilişkin kabulü isabetlidir. Diğer taraftan, davacılar vekili dava dilekçesinde sair nedenlerin yanında, aynı taraflar arasında aynı alacağa ilişkin olarak İstanbul Anadolu 22....
Mahkemece talebin kabulüne karar verilmiş, karar vasinin itirazı üzerine denetim makamı olan Sakarya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından denetlenerek satışa izin ve yetki verilmesi talebinin reddine karar verilmesi üzerine bu karar vasi vekili tarafından istinaf edilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 396. maddesine göre vesayet organları, vesayet daireleri ile vasi ve kayyımlardır....
itirazı ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmıştır....
İcra Müdürlüğü'nün 2009/8205 Esas sayılı dosyası ile hazırlanan sıra cetvelinin hatalı olduğunu, sıra cetvelinin 1. sırasında yer alan şikayet olunan-alacaklının derece kararına konu mahcuz taşınmaz hakkında satış talep ederek 11.05.2011 tarihinde satış avansını yatırdığını ancak bu tarihten sonra süresi içerisinde bir daha satış talep etmediğini, şikayet olunanın 05.03.2014 tarihinde ise satış avansını iade aldığını, bu nedenle söz konusu haczin İİK'nın 106 ve 110. maddeleri uyarınca 12.05.2013 tarihinde düştüğünü, buna rağmen şikayet olunanın 1. sıraya getirilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğundan bahisle sıra cetvelinin iptalini talep etmiştir. Şikayet olunan vekili, bedeli paylaşıma konu taşınmazla ilgili olarak... 4....
-K A R A R- Şikayetçi vekili, sıra cetvelinin birinci sırasında yer alan şikayet edilenin haczinin iki yıllık süre içerisinde satış talebinde bulunulmaması ve aynı süre içerisinde icra mahkemesinden yetki alınıp izale-i şüyu davası açılmaması sebebiyle düştüğünü, ayrıca müvekkili tarafından yapılan haciz, izale-i şüyu, paraya çevirme ve paylaştırma gibi tüm ortakları ilgilendiren satış masraflarının paylaştırmada öncelikli olarak ödenmesi gerekirken her hangi bir ödeme yapılmadığını ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep ve şikayet etmiştir. Şikayet edilen vekili, şikayetin reddini istemiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; "Şikayet eden T1 şikayet dilekçesi ile tebligatın usulsüz olması nedeniyle öğrenme gününün 14/11/2018 tarihi olarak kabul edilmesini ve yetki itirazı nedeniyle takibin durdurulmasını talep etmiştir. Yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmadığı yönünden yapılan incelemede, takip dosyasında borçluya ilk olarak "mernis adresi" yazılı adrese tebligat çıkarılıp tebligatın iade edildiği, ardından Merkez Kuledibi Mahallesi Karadeniz Caddesi No: 8 İç Kapı No: 1 Hopa/Artvin adresine tebligat çıkarılarak 2 numaralı haber kağıdının kapıya yapıştırıldığı anlaşıldığından tebligatın usulsüz olduğu görülmüş; bu nedenle davacının tebligatı öğrenme gününün maaşından kesinti yapıldığını öğrendiği 14/11/2018 tarihi olduğunun tespitine karar verilmiştir....
-KARAR- Davacı vekili, davalıya teslim edilen mal bedelinin ödenmemesi üzerine başlatılan takibin davalının yetkiye ve borca itirazı üzerine durduğunu bildirerek itirazın iptali ile takibin devamına, % 40 tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, takibin durdurulması kararına karşı İcra Hukuk Mahkemesinde şikayet yoluna başvurulması gerektiğini, ayrıca müvekkilinin ikametgahı ... olup yetkili mahkemelerin ... Mahkemeleri olduğunu, takip konusu faturaların sözleşmeye dayanmadığından müvekkilini bağlamadığını, kaldı ki ödendiği belirtilen 5.000.-TL.den sonra davalının alacağının ve dava ile takibin konusuz kaldığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece toplanan delillere göre 19.01.2009 tarihinde başlatılan icra takibinden sonra 20.03.2009 tarihinde 5.000.-TL. Borcun ödendiği, 21.-TL. EFT masrafı düşüldüğünde 3.835.60.-TL.borcun kaldığı, dava tarihinden sonra 27.05.2009 tarihinde 3.700.-TL.ödeme yapıldığı, 17.43....
Vesayet makamı olan Sulh Hukuk Mahkemesi, vasinin eylem ve işlemlerine karsı (TMK md.461/1.), denetim makamı olan Asliye Hukuk Mahkemesi de Sulh Hukuk Mahkemesinin kararlarına karşı şikayet ve itiraz mercidir (TMK md.461/2.). İlgililer vesayet makamının, vesayetin idaresiyle ilgili olarak aldığı kararlara karşı, tebliğ gününden başlayarak on gün içinde itiraz edebilirler. Denetim makamı, gerektiğinde duruşma da yaparak bu itirazı karara bağlar (TMK md. 488.). Bu bakımdan vesayet makamının vesayetin yönetimiyle ilgili olarak aldığı kararlar kazai nitelikte temyizi kabil olan kararlardan değildir. O halde, dilekçenin görev yönünden reddi ile bu hususta denetim makamınca bir karar verilmek üzere dosyanın geri çevrilmesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan sebeple dilekçenin görev yönünden reddi ile dosyanın mahalli mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, oybirliğiyle karar verildi.05.09.2012 (Çar.)...
yetkili olmasına rağmen davacının yetki itirazının kabulüne karar verilmesi doğru bulunmamıştır....
Mahkemece yetki itirazının Hukuk Muhakemeleri Kanununun 164. maddesinde gösterilen şekilde incelenmesi için taraflara yetki konusunda delillerini gösterme olanağı tanınıp, gösterildiği takdirde toplanarak; gerçekleşecek sonucuna göre yetki itirazı hakkında bir karar verilmesi gerekirken, davalının yetki itirazı hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 28.06.2016 (Salı)...