WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yasal dayanağını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK'nın) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. İcra takiplerinde yetki hususu, 2004 sayılı İİK’nın 50. maddesi yollaması ile usul Kanunu hükümlerine göre yapılmaktadır. İcra ve İflas Kanunu’nun 50. maddesi; "(Değişik: 3/7/1940- 3890/1 md.) Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe yetkilidir. Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur. İki icra mahkemesi arasında yetki noktasından ihtilaf çıkarsa Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 25 inci maddesi hükmü tatbik olunur." düzenlemesini içermektedir....

Yasal dayanağını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK'nın) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. İcra takiplerinde yetki hususu, 2004 sayılı İİK’nın 50. maddesi yollaması ile usul Kanunu hükümlerine göre yapılmaktadır. İcra ve İflas Kanunu’nun 50. maddesi; "(Değişik: 3/7/1940-3890/1 md.) Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe yetkilidir. Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur. İki icra mahkemesi arasında yetki noktasından ihtilaf çıkarsa Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 25 inci maddesi hükmü tatbik olunur." düzenlemesini içermektedir....

    Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." Hukukumuzda itirazın iptali davası için özel bir yetki kuralı düzenlenmemiştir. Bu nedenle itirazın iptâli davalarında 6100 sayılı HMK'nun yetkiye ilişkin düzenlemelerinin uygulanması gerekmektedir. HMK' nda bu davalar bakımından kesin bir yetki kuralı öngörülmemiştir. İtirazın iptali davalarında kesin olmayan yetki kuralları uygulanacağından, yetki itirazının 6100 sayılı HMK'nun 116/1- a maddesi gereğince taraflarca ilk itiraz olarak ileri sürülmesi gerekir....

    Başvuru; kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde yetki itirazına ve borca itiraza ilişkindir. HMK'nın 19/2. maddesi uyarınca borçlu yetki itirazında seçtiği icra dairesini bildirmelidir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. Somut olayda; borçlu mahkemeye sunduğu itiraz dilekçesinde yetki itirazında bulunmuş ise de, yetkili icra dairesini açıkça belirtmediğinden usulüne uygun bir yetki itirazından bahsedilemez. İİK'nın 169/a-1 maddesi gereğince borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlandığı takdirde mahkemece itiraz kabul edilir. Öte yandan, sunulan belgenin takip konusu borç için verildiğinin kabul edilebilmesi için belgede takip dayanağına açıkça atıf yapılması zorunludur....

    Yasal dayanağını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK'nın) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. İcra takiplerinde yetki hususu, 2004 sayılı İİK’nın 50. maddesi yollaması ile usul Kanunu hükümlerine göre yapılmaktadır. İİK’nın 50. maddesi; "(Değişik: 3/7/1940-3890/1 md.) Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe yetkilidir. Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur. İki icra mahkemesi arasında yetki noktasından ihtilaf çıkarsa Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 25 inci maddesi hükmü tatbik olunur." düzenlemesini içermektedir....

      Yasal dayanağını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK'nın) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. İcra takiplerinde yetki hususu, 2004 sayılı İİK’nın 50. maddesi yollaması ile usul kanunu hükümlerine göre yapılmaktadır. Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 89/1-1 bendi gereğince; para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilir. Takip ve dava konusu olan geçiş ücretinden kaynaklanan tutar ile birlikte para cezasının alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ödenecek para borçlarından biri olarak kabul etmek mümkün değildir....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkemece değerlendirmede yanılgıya düşülerek, davalının icra müdürlüğüne yetki itirazında bulunduğunun kabul edildiğini, ancak davalının yalnızca borca itiraz edip icra dairesinin yetkisine itiraz etmediğini, ilamsız takiplerde her türlü itirazın yasal 7 günlük itiraz süresi içinde icra dairesine yapılması gerektiğinden, mahkemeye yapılan itirazın hüküm doğurmayacağını, bu sebeple, artık icra takibinin Kulu İcra Müdürlüğünde yapılmış olup bu takibin yetkisine itiraz edilmediğine göre artık yetki konusunda bu takibin yargı çevresi olan Kulu Adliyesindeki görevli mahkeme olan Kulu Asliye Hukuk Mahkemesi'nin yetkili olduğunu, nitekim Konya Bölge Adliye Mahkemesi'nin 2020/62 E. 2020/62 K Sayılı ilamında mahkemenin kararının kaldırıldığını Bölge Adliye Mahkemesi'nin işbu kararı mevcut iken aynı dosya için tekrardan yetkisizlik kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi...

        Somut olayda, davacı vekili müvekkili olan şirket hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığını, ödeme emrinin tebliğ edilmeyip 17/09/2019 tarihinde haricen öğrendiklerini, çeke dayalı kambiyo senetlerine özgü takipte borçlunun yerleşim yerindeki icra müdürlüğünün yetkili olduğundan yetkiye, borca ve faize itiraz ederek ... 5. İcra Müdürlüğünün 2019/10628 Esas sayılı takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Bu durumda uyuşmazlığın takibin yapıldığı icra dairesinin bağlı bulunduğu ... 5. İcra Hukuk Mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nun 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 5. İcra Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 18/01/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Oysa ki yetki itirazında yetkili icra dairesi gösterilmesi gerektiği gibi gösterilen yetkili icra dairesinin de gerçekten yetkili olması gerekmektedir (Yargıtay 15.HD.'nin 23.07.2010 tarih, 2010/3236E., 2010/4263K.sayılı kararı). Yetki itirazında gösterilen yer yetkili değil ise yetki itirazı yapılmamış sayılır ve takibin yetkili icra dairesinde yapıldığı kabul edilmelidir. Bu durumda mahkemece; davalının icra dairesinin yetkisine yaptığı itirazı geçersiz bulunduğundan takibin yetkili icra dairesinde yapıldığı ve böylece itirazın iptali davasının şartlarından olan geçerli bir takibinin varlığı kabul edilmelidir....

            Borçlunun yetki itirazı ile birlikte borca itiraz etmesi ve alacaklının da genel mahkemede itirazın iptali davası açması halinde genel mahkeme, icra dairesinin yetkisine karşı yapılan itirazı icra hukuk mahkemesi yerine geçerek çözümlemelidir. Zira, genel mahkemenin de yetki itirazını incelemeye yetkili olduğunun kabulü gerekir. Genel mahkemenin önce kendi yetkisine yönelik itirazı inceleyip karara bağlayacağı kabul edilirse, mahkeme yetkisizlik kararı verecek, yetkili mahkeme bu kez icra dairesinin yetkisiz olduğu, geçerli bir takip bulunmadığı gerekçesiyle itirazın iptali davasını reddedecektir. Bu durum ise Anayasa'nın 141/son ve 6100 sayılı HMK'nın 30. maddelerinde hüküm altına alınan usul ekonomisi ilkesine de aykırı düşecektir. Yargıtay'ın yerleşik uygulamalarına göre de, borçlunun icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmesi halinde, itirazın iptali davasının dinlenebilmesi için, yetkili icra dairesinde mevcut bir takip bulunmalıdır....

            UYAP Entegrasyonu