Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra takibine konu protokolün borçlusu, takip borçlularının murisi olup, takip muteriz borçlular hakkında mirasçı sıfatı ile yapılmaktadır. Borçlular ise mirası reddettiklerinden murisin borcundan sorumlu olmadıklarını ileri sürerek takibin iptalini istemişlerdir. Bir diğer ifade ile borçlu olmadıklarını ileri sürmektedirler. Hukuk Genel Kurulu’nun, 19.11.2014 tarih ve 2013/12-2240 esas 2014/929 karar sayılı kararında, borçluların mirası reddettikleri nedeniyle borçlu olmadıklarına yönelik iddialarının borca itiraz olup, ödeme emri tebliği üzerine yasal sürede yapılması gerektiği kabul edilmiştir. Dairemizce, anılan karar doğrultusunda içtihat değişikliğine gidilerek, Hukuk Genel Kurulu’nca kabul edilen ilke benimsenmiştir. “İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir. Mesela ödeme, …sıfat itirazı gibi…....

    Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz" hükmü uyarınca birden fazla yetkili icra dairesi varsa, borçlu yetki itirazında seçtiği icra dairesini bildirmelidir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. HGK'nın 22/09/1976 gün ve 10/1957- 2554 sayılı ve 25/12/1987 tarih ve 1987/506- 1103 sayılı kararlarında da benimsendiği gibi, anılan hükümde, yetki itirazında bulunana, birden fazla yetkili mahkemeyi (icra dairesini) gösterme olanağı yasaklanmamıştır. Yetkili olmaları koşulu ile birden çok yetkili mahkeme (icra dairesi) belirtilmiş olsa dahi, yetkili yeri bildirme yükümlülüğü yerine getirilmiş olur. Ancak, borçlu bu yerlerden birini tercih etmelidir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, borçlunun süresinde yetkiye ve borca itirazı üzerine takibin durduğu, borçlunun, itirazın kaldırılması veya iptali kararı bulunmamasına rağmen tarafları ve konusu aynı alacak için yeniden takip yapıldığını ileri sürerek, derdest takip bulunduğundan ikinci takibin iptali talebiyle icra mahkemesine başvurduğu, Mahkemece istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, alacaklının .......

      icra takibine başlandığını, takibin ilamsız olması gerektiğinden bahisle borçlunun yapmış olduğu itiraz icra dairesince kabul edilerek icra takibinin durdurulduğunu, durdurulan icra takibinin işlemden kaldırılması talep edildiğini, bu kez tedbir nafakasına dair ara kararının icrası amacıyla borçlu hakkında Dörtyol İcra Müdürlüğü'nün 2019/400 sayılı takip dosyasıyla giriştikleri ilamsız icra takibine de itiraz edilerek takibin durudurulduğunu, borçlunun icra müdürlüğünün yetkisine ve borca itiraz ettiğini, Dörtyol İcra Müdürlüğünün 2019/4300 sayılı takip dosyasına yapılan itirazın İcra ve İflas Kanunu gereğince kesin olarak kaldırılmasına, borçlu aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Dava, alacağın tahsili amacıyla yapılan ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı alacaklı tarafından Bakırköy/İstanbul adresinde başlatılan ilamsız icra takibine, yetki ve esas yönünden yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında, mahkemece, yetkili icra dairesinde takip yapılmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verildiği ve bu kararın Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiği, bunun üzerine dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderildiği ve bu icra dairesi tarafından gönderilen ödeme emrine itiraz üzerine, işbu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmaktadır. Kesinleşen usule ilişkin Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin kararı ilamsız icra takibin ortadan kalkması ve geçersizliği sonucunu doğurmayacağı gibi, aynı alacağa ilişkin İİK 68/1 maddesi uyarınca ikinci bir ilamsız icra takibi yapma olanağı da yoktur....

        İtirazın iptaline konu icra dosyasında, davalı icra dairesinin yetkisine de itiraz ederek Bursa İcra Dairesi'nin yetkili olduğu ileri sürdüğünden mahkeme öncelikle, tetkik merciinin (icra hukuk mahkemesinin) yerine geçerek icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyip kesin olarak sonuçlandırmalıdır. İtirazın iptali davasının görülebilmesi, geçerli bir icra takibinin varlığına bağlıdır. Ortada geçerli takip yoksa itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. İcra dairesinin yetkisine itiraz halinde bu itiraz usulünce incelenip sonuçlandırılmadığı sürece geçerli bir takibin varlığından söz edilemez....

        Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir." Somut olayda başvuru, borca itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinden karar verilemez. O halde mahkemece duruşma açılarak ve varsa tarafların gösterecekleri deliller toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, tarafların davet edilmediği ön inceleme tahkikatında dosya üzerinde inceleme yapılarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

          Davalı borçlu, ....İcra Müdürlüğünün....sayılı dosyasında sadece borca itiraz etmiş, yetkiye itiraz etmemiştir. İcra dairesinin yetkisine itiraz etmemiş olan davalı borçlu, mahkememizin de yetkisini kabul etmiş sayılmaz. Bir başka deyişle icra dairesinin yetkisine itiraz edilmemesi takibin yapıldığı yer olan mahkememizi, itirazın iptali yönünden yetkili hale getirmeyecektir. Bu hâlde, alacaklı, aslında yetkisiz olan icra dairesinin bulunduğu yer hukuk mahkemesinde itirazın iptali davası açamaz; açarsa, borçlu, hukuk mahkemesinin yetkisine (ilk) itiraz edebilir....

            İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/11/2021 NUMARASI : 2021/385 ESAS 2021/577 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkemesi kararının Dairemizce istinaf yoluyla tetkikinin istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden Dairemize gönderilmiş olup, dosya içerisindeki tüm bilgi ve belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekilinin mahkememize tevzi olunan dava dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhine Gaziantep icra müdürlüğünün 2021/53661 Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını ve ödeme emrinin 26/07/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, Süresi içinde, takibe, yetkiye, borca, ferilerine itiraz ettiğini ve müvekkil yönünden telafisi zor zararların meydana gelmemesi için takibin durdurulmasını talep ettiğini ve itirazlarını dosyaya sunduğunu, Her ne kadar icra takibi kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılmış...

            Başlatılan icra takibine karşı yetki itirazında bulunulması durumunda, mahkemenin öncelikle takibin başlatıldığı icra müdürlüğünün yetkili olup olmadığını incelemesi ve bu konuda bir karar vermesi zorunludur. ------sayılı ilâmları ve kararlılık kazanmış uygulamasına göre mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazı olmasa dahi itirazın iptâli davasına bakan mahkemenin öncelikle takip dosyasında icra dairesinin yetkisine yapılan itirazı incelemesi gerekir. İtirazın iptâli davasının görülebilmesi, geçerli bir icra takibinin varlığına bağlıdır. Ortada geçerli bir takip yoksa itirazın iptâli davasının görülebilmesi usulen mümkün değildir. İcra dairesinin yetkisine yapılan itirazın incelenmesi sonucunda mahkeme kendisinin de yetkili olup olmadığına belirleyecektir. İcra dairesinin yetkisine itiraz halinde bu itiraz usulünce incelenip sonuçlandırılmadığı sürece geçerli bir icra takibinin varlığından söz edilemez....

              UYAP Entegrasyonu