"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı alacaklı ... 2. İcra Müdürlüğü’nün 2009/1359 sayılı takip dosyasından 20.01.2009 tarihinde takibe geçmiş, davalı ... İcra Dairelerinin yetkili olduğunu belirterek icra dairesinin yetkisine ve ayrıca borca itiraz ederek takibi durdurmuştur. Açılan itirazın iptali davasında mahkemece ... İcra Dairesi’nin yetkisine itiraz edildiği, ... İcra Dairesince yeniden ödeme emri tebliğ edilmeden itirazın iptali davası açılamayacağı, yeki itirazı üzerine şikayet yoluna gitmeyen davacının dosyasının ... İcra Müdürlüğüne gönderilmesini isteyebileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
İtirazın iptali davaları, yapılan takibe itiraz üzerine duran takibin devam etmesini sağlamak amacıyla açılan davalardır. Yasal dayanağını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK'nın) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. İcra takiplerinde yetki hususu, 2004 sayılı İİK’nın 50. maddesi yollaması ile usul Kanunu hükümlerine göre yapılmaktadır. İİK’nın 50. maddesi; "(Değişik: 3/7/1940-3890/1 md.) Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe yetkilidir. Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur....
İcra Müdürlüğü nezdinde başlatılan icra takibine karşı davalı tarafından takibin yetkisiz icra dairesinde açıldığına ve yerleşim yeri olan Bağcılar ilçesinin bağlı bulunduğu Bakırköy icra dairesinin yetkili olduğuna dair yetki itirazında bulunduğu, İİK'nun 50 maddesi atfı ile HMK'nun 6 maddesi uyarınca genel yetkili icra dairesinin davalı/takip borçlusunun ikametgahı olan Bağcılar ilçesinin bağlı olduğu Bakırköy icra daireleri olduğu, davacı iş yeri adresinin Bağcılar/İstanbul olduğu anlaşılmakta olup, Bağcılar ilçesinin Bakırköy yargı çevresinde bulunduğu, takibin ise Gaziosmanpaşa İcra Dairesi'nde başlatıldığı, itirazın iptali davalarında, usulüne uygun bir takibin mevcudiyeti, dolayısıyla takibin yetkili icra dairesinde başlatılmış olması özel dava şartı olup, davalı/takip borçlusu tarafından yasal süre içerisinde sunulan borca itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine de itiraz edildiğinden ve yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir takip bulunmadığı anlaşıldığından davanın...
Uyuşmazlık Uyuşmazlık, icra takibine itirazın iptali, takibin devamı ve davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesi istemine ilişkindir. B. İlgili Hukuk 1....
Mahkemece, davalı yanca icra dairesinin yetkisine itiraz edilmemiş ise de Sulh Hukuk Mahkemesi basit usul yargılamasına tabi olup, ilk itiraz olarak yetki itirazında bulunulduğu, HUMK.nun 9 ve B.K.nun 73.maddeleri gereğince ödemelerin .../...’ye yapıldığı gözetilerek yetkili icra dairesince yapılmış geçerli bir icra takibi olmadığı gerekçesiyle takibin yetkisiz icra dairesinde yapıldığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, su tüketim faturasının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı, icra takibinde sadece borca itiraz etmiş, icra dairesinin yetkisine itiraz etmemiştir. İcra takibinde sadece borca itiraz edip, yetkiye itiraz etmeyen davalı icra dairesinin yetkisini kabul etmiş sayılır. Ne var ki, icra dairesinin yetkisine itiraz edilmemiş olması mahkemenin yetkisine itiraz edilmesine engel teşkil etmez....
Mahkeme, İncelenen tüm dosya kapsamı, icra takip dosyası hep birlikte değerlendirildiğinde; Davacı vekili, davalıya Kurum tarafından yersiz ödeme yapıldığını, bu yersiz ödemenin tahsili için davalıya karşı Yozgat 2. İcra Müdürlüğü 2016/1662 Esas sayılı icra takip dosyası ile takip başlatıldığını ancak davalı vekilinin haksız olarak takibe, borca ve icra dairesinin yetkisine itiraz ettiğini beyan ederek itirazın iptali için dava açmıştır. Davalı vermiş olduğu cevap dilekçesinde böyle bir borcunun bulunmadığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir. Davalı tarafça icra takibine hem borç hem de yetki yönünden itirazda bulunulmuştur.. Yetkili icra dairesinde takip yapılması itirazın iptali davasının koşullarından biridir. Bu durumda Mahkememizce İİK'nın 50. maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenmiştir....
İlamsız takipte borçlunun yetkiye ve borca birlikte itirazı nedeniyle takibin durması karşısında Yasa; bunu kabul etmeyen alacaklıya takibin devamını sağlamak için iki yol tanımıştır. Bunlardan birisi İcra İflas Yasasının 68 ve 69.maddelerine göre tetkik merciinden itirazın kaldırılmasını istemek, diğeri ise aynı yasanın 67.maddesi gereğince mahkemeye başvurmak suretiyle itirazın iptalini istemektir. Her iki halde de, gerek genel mahkeme gerek icra mahkemesi takibe yapılan itiraz nedenleri hakkındaki incelemesinde bu nedenler içinde varsa yetki itirazını HUMK.190 ve 225.madde hükümleri dairesinde öncelikle incelemek ve karar vermek zorundadır. İtirazın iptali davasında mahkeme icra dairesinin yetkisine yapılan itirazı icra mahkemesinin yerine geçerek çözümleyecektir. Bu nedenle mahkemenin İcra İflas Kanununun 50/2.maddesi hükmü doğrultusunda icra mahkemesi gibi önce icra dairesinin yetkisine karşı yapılan itirazı inceleyip kesin olarak sonuçlandırması gerekir....
İİk 169/a maddesi "İcra mahkemesi hâkimi, itiraz sebepleri-nin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hâkim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı hâlinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hâkimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir." şeklinde olup, somut olayda davacı borçlu takibe dayanak olan bonodaki kendisine atfedilen imzanın kendisine ait olduğunu belirtmiş, bononun boş olarak verildiğini iddia ederek, borca yönelik itirazlarda bulunmuştur. Bu iddiasını ispata yarar kanunun aradığı resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ise sunamamıştır. Bu nedenlerle borca yönelik itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. Yetki itirazının değerlendirilmesinde ; İİK 50. Maddesi Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur....
Mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; davacının usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, takibin iptali talebinin reddine, davalının tazminat isteminin reddine dair karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 169/a-1. maddesine göre; "İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir. Somut olayda, başvuru usulsüz tebliğ şikayetinin yanında yetkiye ve borca itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinden karar verilemez....
İcra takibi sebebiyle gönderilen ödeme emrine karşı borçlu sadece yetki itirazında bulunmuşsa bu itirazın kaldırılması yetkisi münhasıran icra tetkik merciine ait olup, yine yetki itirazı ile birlikte borcun esasına itiraz edilmişse alacaklı gerek gördüğü takdirde bu itirazın kaldırılmasını yine icra tetkik merciine isteyebileceği İİK'nun 50/2.maddesi hükmü gereğidir. Yetki itirazı ile borcun esasına itiraz edildiği durumda ise alacaklı icra tetkik merciinde başvurmadan aynı yasanın 67.maddesi hükmü gereğince itirazın iptali davasını mahkemede açmışsa, mahkemece öncelikle icra dairesinin yetkisinin araştırılması ve şayet buna ilişkin itiraz yerinde değil ise borcun esasına karşı itirazın incelenmesine geçilerek hüküm kurulmalıdır. Böyle değil ise, yani icra dairesinin yetkisiz olduğu sonucuna varılıyorsa o zaman mahkemece borcun esasına yönelik itirazın incelenmesine geçilmeksizin takibin yetkili icra dairesinde yapılmadığı gerekçesiyle davanın bu yönden reddine karar verilmelidir....