Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İtirazın iptali davasını gören mahkemenin, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelemesi gerekir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir. Eş söyleyişle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır. (HGK’nın 28.03.2001 gün ve 2001/19-267 E. 2001/311 K.; 20.03.2002 gün ve 2002/13-241 E.,2002/208 K.) Kaldı ki, itirazın iptali davasını görme yetkisi, takibin yapıldığı yer mahkemesine aittir. O nedenle, mahkemenin, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi doğaldır. Bu yetki itirazının incelenmesi sonucunda, mahkeme, kendisinin yetkili olup olmadığını da belirlemiş olacaktır. İlamsız bir takipte yetkili icra dairesi de İİK 50. maddesinin yollaması ile HMK genel hükümlerine göre belirlenecektir....

    İcra müdürlüğünün 2020/6895 esas sayılı dosyasına süresinde borca ve yetkiye itiraz edildiğini, borcun ödendiğini, icra müdürlüğü itirazları üzerine takibi durdurduğnu, duran takibe istinaden takibin devamı için yasalar itirazın iptali veya itirazın kaldırılması için alacaklıya başvuru hakkı tanıdığını, ancak alacaklının bu başvurular yerine şikayet yolu ile takibin devamını sağlamaya çalıştığını, davanın kötü niyetle açıldığını, icra Müdürlüğü 04.05.2021 tarihli kararı ile yetki yönünden takibi durdurduğunu, 13.10.2020 tarihinde borca itirazlarına istinaden takibi durdurduğunu, şikayet için yedi günlük yasal süreyi geçtiğini, şikayetin reddinin gerektiğini, Bursa İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğu kabul edilse bile borca itiraz da olduğundan dolayı takibin devamının mümkün olmadığını, sadece yetki yönünden takibin devamının hiç bir fayda sağlamadığını, borca itiraz da mevcut iken takibin kanunun belirlediği yöntemler ile (itirazın iptali veya itirazın kaldırılması) devam etmesini sağlamak...

    Davacı, 03.10.2005 tarihli Kaynak Suyu İşletme ve İmtiyaz Sözleşmesine dayalı olarak davalı hakkında 9.750,47 TL toplam alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatmış, borçlunun borca ve yetkiye itirazı üzerine 04.08.2014 tarihinde İcra Dairesince İİK.'nun 62. maddesi gereğince icra takibinin yetki yönünden durdurulmasına, borca itirazın yetkili icra dairesince değerlendirilmesine karar verilmiştir. İİK'nun 62/1. maddesinde; “İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur” hükmü ile İİK'nun 66/1. maddesinde; “Müddeti içinde yapılan itiraz takibi durdurur.” hükmü yer almaktadır. Borçlu tarafından süresinde icra dairesine yapılan itirazla birlikte takip, kanun hükmü gereğince kendiliğinden durur ve duran takibe devam edilebilmesi, alacaklı tarafından borçlunun itirazının hükümden düşürülmesine bağlıdır....

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/542 KARAR NO : 2022/804 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : TATVAN İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/11/2021 NUMARASI : 2021/50 ESAS- 2021/79 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz)|Yetki İtirazı KARAR : Tatvan İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/50 esas-2021/79 karar sayılı, 12.11.2021 tarihli kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı vekili tarafından talep edilmekle, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP : Şikayetçi vekili 09.08.2021 tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; icra takibine konu bonodaki imzanın müvekkiline ait olduğunu fakat müvekkilinin bahse konu bonoyu 2005 yılında almış olduğu daireye ilişkin dava dışı Özdoğanaylar Konut Yapı Kooperatifinin hazırlamış olduğu Muvafakatname-Taahhütnameye mahsuben açığa imza atmak suretiyle...

      Somut olayda; davacı alacaklı tarafından ilk etapta Trabzon İcra Müdürlüğünün 2019/25691 Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibine başlandığı, ödeme emrinin tebliği sonrasında davalı tarafından borca ve icra müdürlüğünün yetkisine itiraz edildiği, ne var ki davacı tarafından bu aşamada itirazın iptali davası açılmadığı gibi davalının icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazı doğrultusunda takip dosyasının Bodrum İcra Müdürlüğüne gönderilmesinin istendiği, Bodrum İcra Müdürlüğünün 2019/11576 Esasına kaydedilen dosya üzerinden davalıya yeniden ödeme emri gönderildiği, davalı tarafından yeniden borca itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu, bunun üzerine istinaf incelemesine konu davanın açıldığı anlaşılmaktadır....

      Esas sayılı icra takip dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, anılan takipteki ödeme emrinin davalı borçluya tebliği üzerine davalı vekili marifeti ile 04/12/2019 günlü borca itiraz dilekçesiyle icra takibine itiraz ettiğini, anılan takibin bu itiraz üzerine 09/12/2019 tarihinde icra müdürlüğü kararı ile durduğunu, bu kararın davacı tarafa tebliğ edilmediğini, 10/01/2020 günü arabuluculuk süreci ile takibin durmasından haberdar olunduğunu, itiraza konu icra takibinde davalı borçludan ödenmeyen 81.500,00 TL asıl alacak, 12.104,42 TL işlemiş faiz olmak üzere takibe giren toplam miktar olarak 93.604,42 TL ve takip sonrası işlemiş faiz, icra ve vekalet ücreti, asıl alacağa bağlı diğer ferilerin talep edildiğini, borcun sebebi olarak 28/02/2019 vade tarihli asıl alacağın gösterildiğini, davalının icra takibine davacıya borcunun olmadığı iddiasıyla haksız yere itirazda bulunduğunu, davalının takibe yapmış olduğu itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu bu nedenlerle itirazın iptali ile...

        İcra müdürlüğünün yetkisine itirazın ne şekilde yapılacağı İİK'da düzenlenmediğinden İİK'nun 50. maddesinin HMK'nun yetkiye ilişkin hükümlerine atıf yaptığı gözetilerek HMK'daki hükümler gözetilmelidir. HMK'nun 19/2. maddesi uyarınca yetki itirazında bulunan taraf, yetkili yeri bildirmediği takdirde yetki itirazı dikkate alınmayacaktır. Somut olayda davalı icra takibine itirazında icra müdürlüğünün yetkisine itiraz ettiğini bildirmiş ise de, yetkili icra müdürlüğünü göstermediğinden icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazı İİK'nun 50. maddesinin HMK hükümlerine yaptığı atıf gözetilerek HMK'nun 19/2. maddesi uyarınca yetki itirazı dikkate alınamayacaktır. Bir başka anlatımla, davalının icra takibinde icra müdürlüğünün yetkisine itirazı usulüne uygun yetki itirazı niteliğinde değildir....

        İcra müdürlüğünün yetkisine itirazın ne şekilde yapılacağı İİK'da düzenlenmediğinden İİK'nun 50. maddesinin HMK'nun yetkiye ilişkin hükümlerine atıf yaptığı gözetilerek HMK'daki hükümler gözetilmelidir. HMK'nun 19/2. maddesi uyarınca yetki itirazında bulunan taraf, yetkili yeri bildirmediği takdirde yetki itirazı dikkate alınmayacaktır. Somut olayda davalı icra takibine itirazında icra müdürlüğünün yetkisine itiraz ettiğini bildirmiş ise de, yetkili icra müdürlüğünü göstermediğinden icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazı İİK'nun 50. maddesinin HMK hükümlerine yaptığı atıf gözetilerek HMK'nun 19/2. maddesi uyarınca yetki itirazı dikkate alınamayacaktır. Bir başka anlatımla, davalının icra takibinde icra müdürlüğünün yetkisine itirazı usulüne uygun yetki itirazı niteliğinde değildir....

          Dolayısıyla işbu dava yetkili yerde açılmıştır. borçlunun yukarıda sayılan icra takibine itirazı haksız ve hukuki dayanaktan yoksundur.Borçlu/davalı şirket elektrik saati bağlatmış ve aylık fatura tüketim bedellerini ödememiştir. 06.08.2021 tarihli itirazda hiçbir gerekçe göstermeden Müvekkile hiçbir borcunun olmadığı iddiasında bulunarak borca, faize, yetkiye (mts dosyalarında yetkiye itiraz edilmesinin -borca itiraz ile birlikte- bir hükmü yoktur zira borca itiraz da mevcut olduğundan dosya alacaklılar tarafından kabul edilse dahi yetkili olduğu iddia edilen yerlere gönderilememektedir.) ve diğer tüm fer’ilere itiraz etmiştir. Davalı ile Müvekkil arasında aboneliğe ilişkin imzalanmış sözleşme mevcuttur. İşbu sözleşme dilekçemiz ekinde sunulmuştur. (EK-2) Borçlu ilamsız takibe niteliğinden ötürü bir itiraz dilekçesi sunarak alacaklının alacağına kavuşmasını engellemekte ve bu sayede zaman kazanmaya çalışmaktadır....

            Maddesindeki özel yetki kuralını nazara alarak para borçlarında borcun ifa yerinin yetkili olacağı değerlendirmesini yapmak gerekir.Alacaklı olan müvekkil şirketin ödeme zamanındaki yerleşim yeri Hürriyet Mah. Dr. Cemil Bengü Cad. No.1 Çağlayan/İSTANBUL olduğundan ötürü, yetkili mahkemeler İstanbul Mahkemeleri' dir. Dolayısıyla işbu dava yetkili yerde açılmıştır. borçlunun yukarıda sayılan icra takibine itirazı haksız ve hukuki dayanaktan yoksundur.Borçlu/davalı şirket elektrik saati bağlatmış ve aylık fatura tüketim bedellerini ödememiştir. 06.08.2021 tarihli itirazda hiçbir gerekçe göstermeden Müvekkile hiçbir borcunun olmadığı iddiasında bulunarak borca, faize, yetkiye (mts dosyalarında yetkiye itiraz edilmesinin -borca itiraz ile birlikte- bir hükmü yoktur zira borca itiraz da mevcut olduğundan dosya alacaklılar tarafından kabul edilse dahi yetkili olduğu iddia edilen yerlere gönderilememektedir.) ve diğer tüm fer’ilere itiraz etmiştir....

            UYAP Entegrasyonu