Bu durumda, ilk derece mahkemesince davacıların kambiyo vasfına yönelik şikayetinin kabulü ile, İİK 170/a maddesi uyarınca takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile kambiyo vasfına yönelik şikayetin reddine dair verilen karar usul ve yasaya aykırıdır. İlk derece mahkemesince, davacı-borçluların usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile, ödeme emri tebliğ tarihinin 02/10/2019 olarak düzeltilmesine dair kararına yönelik davalı-alacaklı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmadığından Dairemizce bu husus değerlendirilmemiş olup, usulsüz tebliğ şikayetine ilişkin hüküm aynen muhafaza edilmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2021/24909 Esas sayılı takip dosyasından Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılacak takip olarak 24/09/2021 tarihinde başlatılmıştır. Davacılara 13/10/2021 ve 12/10/2021 tarihinde ödeme emri tebliğ edilmiş olup mahkememizde yetki itirazı ve kambiyo şikayetlerini 15/10/2021 tarihinde yapmışlardır. Dava süresindedir. HMK 19/2 maddesi gereğince yetki itirazında bulunan taraf yetkili mahkemeye; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir, aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. Davacılar tarafından ticari faaliyetlerini Ordu il sınırı içinde yürüttüklerinden İstanbul Adliyesinde başlatılan takibin yetkisiz olduğu bu nedenle yetki itirazında bulunduklarını belirtmiş olup ancak yetkili icra Müdürlüğü seçimini açıkça yapmamış olup yetki itirazı geçersizdir. Bu nedenle yetki itirazının reddine karar verilmiştir. (İstanbul 22....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emrine dayanak belgenin eklenmemesi şikayeti, İİK'nın 169, 169/a maddeleri uyarınca yetki itirazı ve borca itiraza ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nın "yetki itirazının ileri sürülmesi" başlıklı 19/2. maddesinde; "yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz" hükmü yer almaktadır. Somut olayda, dava konusu icra takibi İzmir 5. İcra Müdürlüğünde başlatılmış, davacı vekilinin icra hukuk mahkemesine verdiği dava dilekçesinde, yetki itirazında bulunmasına rağmen, yetkili icra müdürlüğünü bildirmediği anlaşılmıştır. Bu durumda, yetkili icra müdürlüğü açıkça gösterilmediğinden, HMK’nın 19/2. maddesi uyarınca usulüne uygun bir yetki itirazından söz edilemez....
Hakkında mahkememiz huzurda görülen 2019/17 Esas numarası ile hemde Mahkememizin 2019/18 Esas numaralı dosyası ile yetki itirazında bulunduğunu, aynı icra dosyasındaki iki borçlu hakkında iki ayrı dava açılması usul ekonomisine ve diğer usul hükümlerine aykırı olduğunu, bu nedenle mahkememizin 2019/18 Esas numaralı dosyasının huzurda görülen 2019/17 Esas numaralı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini, davacının yetki itirazı haksız ve mesnetsiz olduğunu, müvekkil T4 Sis-T1 Hafr. Nak. Hazır Beton San. Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanan 01/01/2019 tarihli Dökme/Torbalı Çimento Alım Sözleşmesinin 14. Maddesine göre anlaşmazlıkların çözümünde Aşkale Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olacağı düzenlendiğini, davacı tarafın yetki itirazı haksız ve yersiz olup takibi uzatmaya matuf bir talep olduğunu, bu nedenle davacının yetki itirazının reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkili tarafından alacağının tahsili amacıyla Sivas İcra Dairesi'nin 2022/19647 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davacı tarafından yetki itirazında bulunarak dava açıldığını, mahkemece yetki itirazının kabulü ile takibin iptaline karar verildiğini, icra mahkemesinin borçlunun esasa ilişkin itirazı hakkında karar vermesi gerektiğini ancak mahkemenin yetki itirazının kabulüne karar verdikten sonra dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesi kararı verilmesi gerekirken takibin iptaline karar verdiğini, yetki itirazı kararı yerinde olsa dahi takibin iptaline karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacının yetki itirazının yersiz olduğunu, somut olayda söz konusu çek nedeniyle borçlu konumunda olan 3 şirketin bulunduğunu, icra takibi başlatılırken seçimlik yetki hakları bulunduğunu, müvekkilinin söz konusu çeki Yapı ve Kredi Bankası Sivas Şubesine ibraz ettiğini bu nedenle muhatap bankasın bulunduğu yerin ödeme yeri sayıldığından...
Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; davacı borçluya ödeme emrinin 0512.2018 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, davacı borçlunun tebligata yönelik bir şikayet ve itirazı bulunmadığını, ödeme emrinde belirtilen 5 günlük yasal süreden sonra 14.12.2018 tarihinde yetki itirazı davası açıldığını, davanın süresinde olmadığını, bu nedenle davanın reddi yerine kabulünün hatalı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
İİK.nun 168/3-5. maddesi uyarınca kambiyo senedi vasfına yönelik şikayet ile borca itiraz 5 günlük süreye tâbi olup, bu süre hak düşürücü nitelikte olduğundan ıslah yoluyla dahi ortadan kaldırılamayacağı gibi, mahkemece de re'sen gözetilmelidir. Somut olayda, ödeme emrinin 26.07.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 31.07.2014 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuruda, senedin teminat senedi olduğuna yönelik bir itirazda bulunmadığı, böylece İİK'nun 168. maddesi gereğince, takibe konu senedin teminat senedi olduğu yönündeki itirazın yasal 5 günlük sürede yapılmadığı görülmektedir....
İİK madde 169/a-6 maddesinde “Borçlu, menfi tespit ve istirdat davası açarsa yahut alacaklı genel mahkemede dava açarsa, hükmolunan tazminatın tahsili dava sonuna kadar tehir olunur ve dava lehine sonuçlanan taraf için,daha önce hükmedilmiş olan tazminat kalkar” düzenlemesi yer almaktadır. Somut olayda, alacaklı tarafından borçlular hakkında başlatılan Büyükçekmece 2. İcra Müdürlüğü'nün 2019/25561 Esas sayılı kambiyo takibinde borçluların kambiyo vasfına şikayet, yetkiye ve borca itiraz ettikleri, Büyükçekmece 2. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 02/12/2019 tarih, 2019/1257 Esas- 2019/1249 Karar sayılı kararı ile şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verildiği, karara karşı alacaklı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine İstanbul BAM 23....
İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 03/04/2015 NUMARASI : 2015/371-2015/292 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: İİK'nun 168/3. maddesi gereğince kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik şikayetin yasal 5 günlük süresi içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup mahkemece re'sen gözetilmelidir. Somut olayda ödeme emrinin, borçlu Ö.. D..'e 18.03.2015 tarihinde, borçlu B.. O.. A.. Ticaret Ltd. Şti.'...
Bu nedenle, borçlunun icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazı yönünden dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilemez.O halde, mahkemece, borçlunun yetki itirazının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile yetki itirazı hakkında davanın açılmamış sayılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/12/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi....