İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/11/2021 NUMARASI : 2021/323 ESAS 2021/503 KARAR DAVA KONUSU : Yetki İtirazı, Borca İtiraz ve Şikayet KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Alacaklı tarafça müvekkilleri aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipte ödeme emrinin müvekkillerine tebliğ edildiğini, Kayseri Genel İcra Müdürlüğü'nün 2021/24973 Esas sayılı dosyasından yapılan takibin usul ve yasaya aykırı olduğunu, takibin yetkisiz icra müdürlüğünde yapıldığını, öncelikle yetki itirazlarının kabulü ile icra dosyasının yetkili İstanbul İcra Daireleri'ne gönderilmesine, davanın esasına girilmesi halinde ise itiraz ve şikayetin kabulü ile takibin ve ödeme emrinin iptaline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin...
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, imza incelemesine ilişkin bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu, kambiyo senedi vasfına ilişkin itirazlarının mahkemece değerlendirilmediğini, takibe dayanak kambiyo senetlerinden kaynaklanan borca yönelik takip tarihinden sonra ödemeler gerçekleştirildiğini ve bu hususun davalı banka kayıtları ile sabit olduğunu ayrıca faiz oranının belirlenmesi için aldırılan bilirkişi raporunda belirlenen oranların Merkez Bankasının resmi internet sitesindeki oranlarla uyumsuz olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2021/24909 Esas sayılı takip dosyasından Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılacak takip olarak 24/09/2021 tarihinde başlatılmıştır. Davacılara 13/10/2021 ve 12/10/2021 tarihinde ödeme emri tebliğ edilmiş olup mahkememizde yetki itirazı ve kambiyo şikayetlerini 15/10/2021 tarihinde yapmışlardır. Dava süresindedir. HMK 19/2 maddesi gereğince yetki itirazında bulunan taraf yetkili mahkemeye; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir, aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. Davacılar tarafından ticari faaliyetlerini Ordu il sınırı içinde yürüttüklerinden İstanbul Adliyesinde başlatılan takibin yetkisiz olduğu bu nedenle yetki itirazında bulunduklarını belirtmiş olup ancak yetkili icra Müdürlüğü seçimini açıkça yapmamış olup yetki itirazı geçersizdir. Bu nedenle yetki itirazının reddine karar verilmiştir. (İstanbul 22....
İİK'nun 170/a maddesinin 2. fıkrası gereğince, icra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet ve itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. Bu durumda, borçlunun itirazı, takip konusu senetlerin zorla alındığına yönelik olup, takip konusu senedin teminaten verildiği yönünde bir itirazın süresi içinde borçlu tarafından ileri sürülmediği ve bu hususun İİK'nun 170/a maddesi kapsamında mahkemece re'sen dikkate alınamayacağı gibi, senedin zorla alındığı iddiası da, yargılamayı gerektirdiğinden dar yetkili icra mahkemesince incelenemez....
Somut olayda, borçlunun icra mahkemesine verdiği itiraz dilekçesinde yetki itirazı ile birlikte borca da itiraz ettiği ve bölge adliye mahkemesince yetki itirazının reddine karar verildiği halde, borca itiraz hususunda herhangi bir değerlendirme yapılmadığı görülmekle, yukarıda değinilen İİK'nun 50/2. ve HMK'nun 297. maddelerinin emredici hükümlerine aykırı davranıldığı anlaşılmıştır. Bu durumda, bölge adliye mahkemesince verilen yetki itirazının reddine ilişkin hüküm kısmı yerinde olmakla birlikte, borca itiraz hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile, ......
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/10/2021 NUMARASI : 2021/778 ESAS, 2021/1740 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Büyükçekmece 3. İcra Müdürlüğü'nün 2021- 13081 E. Sayılı dosyası ile yapılan icra takibine esas icra müdürlüğünün yetkisine itiraz ederek, kambiyo senetlerinde zorunlu unsur eksikliği sebebiyle icra takibine konu senetlerin kambiyo vasfında olmaması nedeniyle takibin iptaline, ayrıca borca kısmi itirazları nedeniyle borca itirazlarının kabulüne karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Somut olayda, borçluya ödeme emrinin 21.05.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun yasal beş günlük süreden sonra 01.06.2015 tarihinde icra mahkemesine başvurarak takibe konu senedin kambiyo vasfında olmadığına yönelik şikayet ile birlikte imzaya ve borca itirazda bulunduğu, başvurusunda usulsüz tebligat şikayetinde de bulunmasına rağmen mahkemece bu husus gözardı edilip imzaya itirazın esastan incelenerek sonuca gidildiği görülmektedir. Mahkemece, öncelikle usulsüz tebligat şikayeti yönünden inceleme yapılmalıdır. Ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edildiği sonucuna varılması halinde diğer şikayet ve itirazların süre yönünden reddi, ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunun tespiti halinde ise, TK'nun 32. maddesi gereğince tebliğ tarihi düzeltilerek, buna göre şikayet ve itiraz süresinde ise işin esasının incelenmesi, aksi takdirde istemin süreden reddi gerekir....
İlk derece mahkemesi tarafından; ''...Uyuşmazlık; kambiyo takibinde yetkiye ve borca itiraz ile kambiyo takibi yapılamayacağına ilişkin şikayet niteliğindedir. Yetki itirazı yönünden yapılan incelemede, tarafların her ikisi de tacir olduğundan HMK'nın 17. maddesinde yer alan yetki sözleşmesi düzenlemeleri mümkündür. Takibe konu senedin incelenmesinde yetkili yer olarak Kırıkkale'nin gösterildiği görüldüğünden münhasıran yetkili yer Kırıkkale İcra Müdürlüğüdür. HMK'nın 17. maddesi 2. cümlesinde "Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır." düzenlemesi yer almaktadır. Taraflarca aksi kararlaştırılmadığından tek yetkili yer olarak Kırıkkale İcra Müdürlüğünün kabul edilmesi gerekir. Davacı tarafından yetki itirazında doğru yetkili yer gösterilmediğinden yetki itirazının reddine karar vermek gerekmiştir. Derdestlik itirazı yönünden yapılan incelemede, davaya konu Ankara 13....
İİK'nun 170/a maddesi gereğince icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet ve itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını resen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. Bir diğer anlatımla, borçlunun İİK'nun 168. maddesinde yazılı yasal 5 günlük sürede borca ya da imzaya itiraz etmesi veya zamanaşımı itirazında bulunması durumunda, takip konusu belgenin kambiyo senedi vasfını haiz olmadığının veya alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunmadığının tespit edilmesi halinde, diğer itiraz nedenleri incelenmeksizin İİK'nun 170/a maddesi uyarınca re'sen takibin iptaline karar verilmesi gerekir....
Diğer yandan İİK'nın 168/1. maddesinin 3, 4 ve 5. bentleri hükmüne göre, borçlunun icra dairesinin yetkisiz olduğu, borçlu olmadığı, veya borcun itfa edildiği, mehil verildiği, imzaya itirazlarını ve takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına ve alacaklının takip hakkı bulunmadığına yönelik şikayetini yasal 5 günlük süresi içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilir. Davacının borca ve senet vasfına yönelik şikayeti ise 5 günlük süre içerisinde yapılmadığından bu yöndeki itirazlarının reddi gerektiği tabidir. Ayrıca bononun zamanaşımına uğraması kambiyo senedi olma vasfını ortadan kaldıran bir neden değildi....