İcra Müdürlüğü'nce, İİK.nun 60. maddesine göre takip talebine uygun olarak yeniden ödeme emri düzenlenmesi ve borçluya tebliği zorunludur. Borçlunun, yetkili icra dairesince düzenlenen ödeme emrinin tebliği üzerine, yeniden itiraz ve şikayet hakkının doğduğu izahtan varestedir. Başka bir anlatımla, yetkili icra dairesinden borçluya gönderilen ödeme emri, borçluya yeniden itiraz ve şikayet hakkı verir. O halde mahkemece, borçlunun ödeme emrine yönelik şikayetlerinin esasının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir....
İlk derece mahkemesi tarafından; davanın İİK 169 vd uyarınca yetkiye itiraz olduğu, yetki itirazı talebi haklı bulunmazsa ancak borca ve imzaya itirazın esası hakkında yargılamaya geçileceği, takip konusu, sözleşmeden doğan taşınmaz alacağından ibaret olduğu, yetkili icra dairesinin sözleşmenin yapıldığı yer icra mahkemeleri ve bağlı olarak çalışan icra dairelerinin ve yine alacak taşınmaz olduğundan taşınmazın bulunduğu yer icra mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili olduğu, sözleşme yeri olarak Konya ilinin gösterilmesi ve yine sözleşmeye konu taşınmazın bulunduğu yerin de Konya olduğu anlaşılmakla takibin yalnızca Konya'da yapılabileceği gerekçesi ile davacının yetki itirazının kabulü ile takibinin durdurulmasına, talep halinde takip dosyasının yetkili Konya İcra Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiştir....
Somut olayda; borçlunun icra müdürlüğüne ibraz ettiği 26/09/2019 tarihli dilekçesinde husumet ve yetkiye itiraz edildiği, husumet itirazı içeriğine göre genel olarak itiraz iradesinin çıkarılabildiği, gerçek maksat ve isteğinin borca itiraz iradesini taşıdığı , bunun geçerli bir itiraz olarak kabul edilmesi gerektiği, kaldı ki borçlu tarafından Kocaeli İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğuna yönelik yetki itirazında bulunulduğu geçerli bir yetki itirazı söz konusu iken yetki itirazı kaldırılmadan takibe devam edilmesinin İİK 66/1 maddesine aykırılık teşkil edeceği dolayısıyla itiraz nedeniyle durdurulmuş takip nedeniyle takibe devam edilerek haciz istenmesine yasal olanak bulunmadığı, tüm bu sebeplerle şikayetin reddine karar vermek sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Davanın Reddine" karar verildiği görülmüştür....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, borçlunun süresinde yetkiye itiraz ettiği, davalı alacaklı tarafından yetki itirazının kabul edildiği, borçlunun ikametgah adresinin Söke olduğu gerekçesiyle davacının yetki itirazının kabulü ile; Didim İcra Müdürlüğünün yetkisizliğine, kararın kesinleşmesi ve süresinde talep halinde Didim İcra Müdürlüğünün 2019/1973 Esas sayılı takip dosyasının yetkili Söke İcra Dairesine gönderilmesine, yetki itirazı kabul edildiğinden bu aşamada borca itiraz hususunda karar verilmesine yer olmadığına, icra takibinin geçici durdurulması kararının karar kesinleşinceye kadar devamına; harç, vekalet ücreti ve yargılama giderleri ile ilgili hususların HMK'nın 331/2. maddesi uyarınca görevli ve yetkili mahkemece dikkate alınmasına karar verilmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kambiyo senedine özgü takipte şikayet, yetki, borca, faize itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine, yasal şartlar oluşmadığından davalının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Kararın şikayet eden-borçlular vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayet eden-borçlular vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
İcra mahkemesince yetki itirazının kabulüne karar verilmesi ve taraflardan birinin başvurusu üzerine yetkisiz icra müdürlüğünce takip dosyası yetkili icra müdürlüğüne gönderilir. Bu durumda yetkili icra müdürlüğünce borçluya yeniden ödeme emri tebliği gerekir. Borçluya gönderilecek ödeme emri borçluya yeniden itiraz hakkı verir. Borçlunun yetkisiz icra dairesinde yaptığı itiraz ve şikayet, yetkili icra dairesinde başlatılan takip yönünden hiçbir hukuki sonuç doğurmaz....
Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." hükmü bulunmakla davacı tarafından icra dairesinin yetkisine itiraz olunmuş ancak yetkili icra dairesi açıkça gösterilmediğinden, yasaya uygun olmayan yetki itirazının reddine karar verilmiş, borçlunun anılan bono yönünden borca itirazını İİK. nun 169/a maddesinde belirtilen nitelikte bir belge ile ispatlayamadığına göre borca itirazının reddine ve takip durmadığından davalı tarafın tazminat talebinin de reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Davacının davasının reddine, tazminat talebinin reddine, karar verilmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/11/2019 NUMARASI : 2019/698 ESAS 2019/1036 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi)| İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhide İstanbul 20. İcra Müdürlüğünde takip başlatıldığını, müvekkilinin alacaklı görünen kuruma herhangi bir borcunun bulunmadığını belirterek borca itiraz etmiş, ödeme emrinde icra müdürlüğünün mührü ve ıslak imzasının eksik olması nedeniyle ödeme emrine itiraz etmiş, taraflar arasında yetkili icra müdürlüğü belirtilmediğinden ve müvekkilinin ikametgahının Ankara olduğunu belirterek yetki itirazında bulunmuştur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre, davacı aleyhine kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, davacının Anadolu İcra müdürlüklerinin yetkisiz olduğundan bahisle yetki itirazında bulunduğu, borca ve çekteki ciro imzasına itiraz ettiği, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine dair şikayette bulunduğu, ilk derece mahkemesinin usulsüz tebligat şikayeti ile yetki itirazının kabulüne karar verdiği, yetki itirazının kabulüne ilişkin karara karşı davalının istinaf yoluna başvurduğu, takibe konu çeklerde muhatap banka şubesinin bulunduğu yer itibariyle İstanbul Anadolu icra müdürlüklerinin yetkili olduğu, ayrıca dava dışı diğer borçlulardan Daf Mobilya şirketine ödeme emri Ümraniye de tebliğ edilmiş olup İİK 50, HMK 7 ve 10 maddeleri gereğince davacı tarafın yetki itirazının yerinde olmadığı anlaşılmakla davalının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacının yetki itirazı yerinde olmadığından esasa yönelik itirazlar incelenerek...
Borçlu, yetki itirazı ile birlikte borca itirazlarını bildirmemiş olsa bile, takibin şekline göre yetkili icra dairesince gönderilen ödeme emrinin tebliği üzerine, süresi içinde yetkili icra mahkemesine borca itirazlarını ve şikayetlerini sunabilir. Bir başka deyişle, yetkili icra dairesince, borçluya yeniden ödeme emri tebliğ edilmesi üzerine borçlu tarafından yapılacak itiraz ve şikayetler, o icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesince incelenerek değerlendirilir. Mahkemece, yetki itirazının kabulüne karar verildiğine göre bu aşamadan sonra artık borca itiraz ve İİK.nun 170/a maddesi uyarınca yapılan şikayet hakkında karar verilmesi mümkün değildir. Buna rağmen borçlu tarafın, İİK.nun 170/a maddesi uyarınca yapılan şikayet hakkında inceleme yapılıp karar verilmediğine yönelik istinaf kanun yoluna başvurmasında hukuki yararı bulunmadığının kabulü gerekir. Açıklanan nedenlerle istinaf başvurusu yerinde görülmediğinden istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir....