İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki borca ve yetkiye itiraz ile şikayet uyuşmazlığından dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince, isteminin reddine karar verilmiştir. Kararın muteriz borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı muteriz borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. İTİRAZ VE ŞİKAYET Borçlu icra mahkemesine başvuru dilekçesinde; takip dayanağı senedin alacaklının kız kardeşi ile borçlunun evlenmesi halinde ev alınacağı sözünü teminen verildiğini, ancak evlenme gerçekleşmeden senedin takibe konulduğunu, alacaklıya borcu bulunmadığını, senette yer alan " Ödeme günü, nakten ve ......
Takip dosyasının incelenmesinde; borçluya 19/11/2015 tarihinde örnek 10 nolu ödeme emrinin tebliğ edildiği, borçlunun 23/11/2015 tarihinde yasal sürede icra mahkemesine başvurarak kambiyo şikayeti ile birlikte borca (ve icra dairesinin yetkisine) itiraz ettiği, yine borçlunun, -arasında fiili haciz işlemi uygulanan aracının da bulunduğu adına kayıtlı tüm araçların üzerindeki haciz ve yakalama şerhinin kaldırılması amacıyla- bakiye miktarı itiraz tarihinden sonra 29/12/2015 günü ödediği ve dosyanın aynı tarihte infazen işlemden kaldırıldığı görülmektedir. Açıkça itiraz ve şikayetten vazgeçilmeksizin, borcun cebri icra tehdidi altında ödenmesi itiraz ve şikayeti konusuz kılmaz. Her dava ve şikayet, davanın açıldığı (şikayetin yapıldığı) andaki şartlara göre değerlendirilir....
yetki itirazı hükümden düşürülmediği halde icra dosyasının Bakırköy İcra Müdürlüğüne gönderilmesini istemiş ve orada yeniden ödeme emri çıkartılmasını sağladığını, icra müdürlüğünce icradaki yetki itirazı hükümden düşürülmediği halde, usulsüz olarak itiraz üzerine durmuş bir dosyadan işlem yapılması ve dosyanın Kahramanmaraş İcra Dairesi'ne gönderilmesi usulsüz olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep etmiştir....
Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak, mahkemece verilen kararın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davalı tarafından başlatılan icra takibinde kefil olarak bulunan müvekkilinin takibe ilişkin borca itiraz ettiğini, müvekkilinin alacaklıya böyle bir borcunun olmadığını, takibin haksız ve kötüniyetli olduğunu, asıl senet borçlusunun İsa Gündoğan'ın söz konusu borcu ödediğini ve sadece 4.000,00 TL gibi bir miktarın kaldığını, alacaklı görünen tarafından borcun ödendiğine dair ikrarını içeren imzalı beyanın olduğunu, beyanla alakalı evrak ve çek resminin mahkemeye sunulduğunu, icra takibinde haksız ve fahiş bir faiz hesaplamasının bulunduğunu, bu nedenle borca, faize ve fer'ilerine açıkça itiraz ettiklerini, takibe konu senette belirtilen yerin Çiftlik olduğunu ve yetkili icra dairesinin Çiftlik İcra Daireleri olduğunu, ancak takibin Niğde de açıldığını, senedin düzenleme şekli bakımından yanlış ve eksiklikler olduğundan kambiyo senedi vasfını yitirdiğini, senette yer alan...
Alacaklı tarafından borçlu hakkında genel haciz yoluyla takibe geçilmiş, borçluya örnek no 7 örnek ödeme emri 19/04/2021 tarihinde tebliğ edilmiş, borçlu vekili tarafından icra müdürlüğüne sunulan 26/04/2021 tarihli itiraz dilekçesiyle yetki itirazı ile birlikte borca kısmi itiraz edilmiş ve icra müdürlüğünün 27/04/2021 tarihli kararı ile İİK. 62/1. maddesine göre süresinde olan itiraz nedeniyle İİK.nun 66. maddesi uyarınca takibin durmasına karar verilmiş, alacaklı vekilinin icra müdürlüğünce borçlunun yetki itirazının reddine karar verilmesi talebinin icra müdürlüğünün şikayete konu 29/04/2021 tarihli kararı ile yetkiyi değerlendirme merci olmadığı sebebiyle talebin reddine karar verilmiş olduğu görülmüştür. İlamsız takiplerde borçlunun itirazı üzerine takibin durması halinde izlenecek yollar İİK'nın 67. ve 68....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emrine dayanak belgenin eklenmemesi şikayeti, İİK'nın 169, 169/a maddeleri uyarınca yetki itirazı ve borca itiraza ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nın "yetki itirazının ileri sürülmesi" başlıklı 19/2. maddesinde; "yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz" hükmü yer almaktadır. Somut olayda, dava konusu icra takibi İzmir 5. İcra Müdürlüğünde başlatılmış, davacı vekilinin icra hukuk mahkemesine verdiği dava dilekçesinde, yetki itirazında bulunmasına rağmen, yetkili icra müdürlüğünü bildirmediği anlaşılmıştır. Bu durumda, yetkili icra müdürlüğü açıkça gösterilmediğinden, HMK’nın 19/2. maddesi uyarınca usulüne uygun bir yetki itirazından söz edilemez....
Başka bir anlatımla, yetkili icra dairesinden borçluya gönderilen/gönderilecek ödeme emri, borçluya yeniden itiraz ve şikayet hakkı verir/verecektir.(Bkz.Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, 2016/11983 E. 2017/4022 K.) İcra takip dosyasının yetki itirazının kabulü ve akabinde gönderilmesi ile yetki alanımız içinde bakılacak bir icra dosyası kalmadığı, yetkinin ilk önce ele alınması gerektiği anlaşıldığından, konusuz kalan şikayet hakkında karar verilmesine yer olmadığına'' karar verildiği görülmüştür....
İcra İflas Kanunu'nun 4. maddesi uyarınca icra dairelerinin işlemlerine yönelik şikayet ve itirazları bu dairenin bağlı bulunduğu İcra Mahkemesi incelemekle yetkilidir. Bu yetki kuralı kamu düzenine yönelik olup, kesin niteliktedir. Somut olayda, Sarayköy İcra Müdürlüğünde başlatılan ilamsız icra takibine karşı borçlu, İcra Dairesinin yetkisine, borca ve imzaya itiraz etmiştir. İİK.nun 4. maddesine göre her İcra Mahkemesi kendisine bağlı icra ve iflas dairelerinin muamelelerine yönelik itiraz ve şikayetleri incelemekle yetkili olduğundan uyuşmazlığın Sarayköy İcra Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince Sarayköy İcra Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 11.9.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bandırma İcra Hukuk Mahkemesi ise: İcra ve İflas Kanunu'nun 4. maddesi uyarınca icra mahkemelerinin kendilerine bağlanan icra dairelerinin muamelelerinin incelenmesinde yetkili olduğu, Erdek İcra Müdürlüğünün takip dosyası ile ilgili itirazlarda Erdek İcra Mahkemesi'nin yetkili olduğundan bahisle yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur. İcra İflas Kanunu'nun 4. maddesi uyarınca icra dairelerinin işlemlerine yönelik şikayet ve itirazları bu dairenin bağlı bulunduğu İcra Mahkemesi incelemekle yetkilidir. Bu yetki kuralı kamu düzenine yönelik olup, kesin niteliktedir. Somut olayda, Erdek İcra Müdürlüğünde başlatılan ilamsız icra takibine karşı borçlu, İcra Dairesinin yetkisine, borca ve imzaya itiraz etmiştir. İİK.nun 4. maddesine göre her İcra Mahkemesi kendisine bağlı icra ve iflas dairelerinin muamelelerine yönelik itiraz ve şikayetleri incelemekle yetkili olduğundan uyuşmazlığın Erdek İcra Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca 04/10/2021 ve 05/10/2021 tarihli icra memur işlemlerini şikayettir. Kemalpaşa İcra Müdürlüğü'nün 2021/1353 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı davacı vekili tarafından borçlu T3 izafeten Erhan Gedik aleyhine başlatılan ilamsız takipte 7 örnek ödeme emrinin aynı isimle tebliğe çıktığı ve 29/09/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu Erhan Gedik vekili Av. T4 tarafından 01/10/2021 tarihli borca itiraz dilekçesi ile yetki ve borca itiraz edildiği, 06/10/2021 tarihli borca itiraz dilekçesi ile T3 Şirketi vekili Av....