Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilirse; 1-İtirazın iptali davasında usulüne uygun olarak başlatılmış ve itirazla durmuş bir takibin varlığı dava şartı olup, 6100 sayılı HMK'nın 115. maddesi uyarınca dava şartının varlığı yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetilmelidir. 2-İtirazın iptali davasını gören mahkemenin, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelemesi gerekir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir. Eş söyleyişle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır. (HGK’nın 28.03.2001 gün ve 2001/19-267 Esas, 2001/311 Karar 20.03.2002 gün ve 2002/13-241 Esas, 2002/208 Karar) 3-Kaldı ki, itirazın iptali davasını görme yetkisi, takibin yapıldığı yer mahkemesine aittir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/01/2021 NUMARASI : 2020/20 2021/22 DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Adana 2....
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davalı tarafın davaya dayanak Aliağa İcra Müdürlüğünün ... sayılı takip dosyasında yetkiye,borca ve takibe itirazda bulunduğu, yargılamaya devam etmeden önce davalı tarafından usulüne uygun olarak icra dairesinin yetkisine yapılan itirazın Mahkememizce öncelikle değerlendirilmesi gerektiği; davanın, cari hesap alacağını tahsili amacıyla başlatılan takibe yapılan itirazın iptali davası olduğu, itirazın iptali davasının görülebilmesi için takibin yetkili icra dairesinde yapılmış olması, yani geçerli bir takibin bulunması gerektiği ve borçlu tarafından usulüne uygun itiraz edilmiş olması gerektiği; davalı tarafından takip dosyasında usulüne uygun yetki itirazı yapıldığı, Mahkememizce yapılan incelemede, takibin cari hesaba ilişkin bakiye alacağa ilişkin olduğu, davacının adresinin " ... Menemen/İZMİR" olduğu, davalının adresinin ise "......
Esas sayılı dosyası üzerinden takibe girişildiğini, davalının takibe ve borca itirazı üzerine takibin durduğunu, daha sonra takibe konu ana paranın ödendiğini beyanla itirazın iptali ile takibin devamını, ödenen miktarın icra dosyasında hesap yapılarak mahsubunu, davalı tarafın % 20 oranından az olmamak üzere icra/inkar tazminatı ile mahkumiyetini talep ve dava etmiştir Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; davacının kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur. Dava, İİK 67 md ne dayalı itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir. Celp olunan Büyükçekmece ... İcra Müdürlüğü'nün ......
Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." Hukukumuzda itirazın iptali davası için özel bir yetki kuralı düzenlenmemiştir. Bu nedenle itirazın iptâli davalarında 6100 sayılı HMK'nun yetkiye ilişkin düzenlemelerinin uygulanması gerekmektedir. HMK' nda bu davalar bakımından kesin bir yetki kuralı öngörülmemiştir. İtirazın iptali davalarında kesin olmayan yetki kuralları uygulanacağından, yetki itirazının 6100 sayılı HMK'nun 116/1- a maddesi gereğince taraflarca ilk itiraz olarak ileri sürülmesi gerekir....
Esas sayılı takip dosyasında davalı süresinde borca ve icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş ise de icra dosyasında davacı alacaklının davalının yetki itirazını kabul ettiğine ilişkin beyanı bulunmamaktadır. Kaldıki yetki itirazının mutlaka alacaklı tarafından kabulü de gerekmemektedir.Diğer taraftan davalının borca veya yetkiye ilişkin itirazlarının iptali (veya kaldırılması) davasının açılabilmesi için kanunda düzenlenen sürelerin itirazın tebliği tarihinden başlayacağı da dikkate alındığında yetki itirazı kesinleşmeden İİK m.50/1 ve HMK m.20/1'de belirtilen iki haftalık süresinin başlaması söz konusu olmayacaktır. İcra dosyasında borçlulardan ...Ltd Şti'nin itirazı, davacı alacaklıya tebliğ edilmiş ise de davalı sigorta şirketinin itirazının tebliğ edilmediği anlaşılmaktadır....
İtirazın iptali davaları için, İİK'da özel bir yetki düzenlemesi mevcut değildir, bu nedenle HMK'nın genel yetki kurallarının uygulanması gerekmektedir. Takibin yapıldığı yer mahkemesi HMK hükümlerine göre yetkili mahkeme değilse, icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinde itirazın iptali davası açılması kanunen mümkün değildir. Nitekim benzer nitelikte Yargıtay---- HD'nin ----- Sayılı ilamında: "Mahkemelerin yetkileri ancak kanunla düzenlenebilir ve itirazın iptali davası için de kanunla bir özel hüküm getirilmemiştir. Dolayısıyla icra takibinin yapıldığı yer mahkemesi HMK hükümlerine göre yetkili mahkeme değilse, icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinde itirazın iptali davası açılması kanunen mümkün değildir. Üstelik alacaklı tarafından başlatılan icra takibinde borçlu tarafından icra dairesinin yetkisine itiraz edilmemiş olması, o yerdeki mahkemeyi de yetkili hale getirmez." gerekçesi ile bu hususa açıkça değinilmiştir....
İcra Dairesinin 2019/4499 Esas) Genel İcra Müdürlüğünün 2019/48723 Esas sayılı dosyasıyla ilamsız takibe konu edildiği, borca ve yetkiye itiraz üzerine müdürlükçe 07/05/2019 tarihinde itirazın kabul ile takibin durdurulmasına karar verildiği, aynı takip konusu senedin lehtar tarafından ciro edilerek kambiyo takibi yapılmasının her iki alacaklının aynı vekil ile temsil edildiği, takibin mükerrer takip olduğu, lehtara ödeme yapıldığı iddiasıyla takibin iptalinin talep edildiği görülmüştür....
İcra takibine yapılan itiraz üzerine itirazın iptali davası açılmışsa ve icra dairesine yapılan itirazda aynı zamanda yetki itirazında da bulunulmuş ise itirazın iptali davasını gören mahkemenin ilk önce icra dairesinin yetkisine yapılan itirazı incelemek suretiyle icra takibinin yetkili icra dairesinde yapıldığına kanaat getirmesi halinde işin esasına girmesi, icra dairesinin yetkili olmadığının belirlenmesi durumunda ise esas hakkındaki itirazlara girişilmeksizin, yetkili icra dairesinde yapılan bir icra takibi bulunmaması sebebiyle itirazın iptali davasının reddine karar vermesi gerekir....
İcra Müdürlüğü'nün 2009/11325 Esas sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibi yapılmış olup davalı borçlunun yetki ve borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, davalı borçlu tarafın yetkiye ve borca ilişkin itirazları üzerine davacı müvekkili tarafından itirazın iptali davası açıldığını, davacı müvekkilinin 08.04.2011 tarihinde konusu ve tarafları aynı olan bu davayı Mersin 2.Asliye Hukuk Mahkemesinde 2011/243 Esas olmak üzere açtığını, davalı tarafın, takibin yapıldığı Mersin 1.İcra Dairesi'nin yetkisiz olduğuna yetkili icra dairesinin Nevşehir İcra Dairesi'nin yetkili olduğuna ilişkin yetki itirazı üzerine 21.02.2012 tarihinde 3 no'lu celsede verilen karar gereği davalı tarafın yetki itirazı haklı bulunduğunu ve davacı müvekkilin davasını mahkemenin reddettiğini ve hüküm kısmında da "karar kesinleştiğinde ve talep halinde icra dosyasının yetkili Nevşehir İcra Dairesi'ne gönderilmesine" diyerek hüküm kurduğunu, bunun üzerine dosya yetkili Nevşehir İcra Dairesi'ne gönderildiğini, davacı...