Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İNCELEME ve GEREKÇE: ----- takip dosyası celp edilmiş incelenmesinde; davacı-takip alacaklısı tarafından davalı-takip borçlusu aleyhine---- tutarındaki alacağın, fer'ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu, takip dayanağının; ----- adet çek olarak gösterildiği, ödeme emrinin borçlulara---- tarihinde tebliğ edildiği, borçlu----- tarafından----- tarihli itiraz dilekçesi ile yetkiye, borca, ferilerine, borçlu ---- itiraz dilekçesi ile borca, faize ve ferilerine ve borçlu ------- tarihli itiraz dilekçesi ile yetkiye, borca ve ferilerine itiraz edildiği; icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğu, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmediği ve bu haliyle eldeki davanın yasal süresi içerisinde açılmış olduğu görülmüştür....

    İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2022/462 Esas- 2022/538 Karar sayılı ilamı ile "... senedi düzenleyen taraflardan davacı borçlu tacir olmadığından ve davalı alacaklı tarafından da takip başlatılırken davacı borçlunun tacir olduğuna dair belge sunulmadığından yetki şartının geçersiz olduğu, davacı borçlunun adresinin Menteşe/Muğla olduğu, takibe konu bonoda düzenleme yerinin bulunmadığı, senedi düzenleyenin adının yanında yazılı yerin Menteşe/Muğla olduğu görülmekle, yetki itirazının kabulü ile; İstanbul icra dairelerinin yetkisizliğine, karar kesinleştiğinde ve başvuru halinde İstanbul 12. İcra Müdürlüğünün 2022/19388 Esas sayılı dosyasının davacı-borçlu yönünden yetkili Muğla İcra dairesine gönderilmesine, yetki itirazı kabul edildiğinden borca itiraz hususunda karar verilmesine yer olmadığına.... " gerekçesi ile " 1- Yetki itirazının KABULÜ ile; İstanbul icra dairelerinin YETKİSİZLİĞİNE, 2- Karar kesinleştiğinde ve başvuru halinde İstanbul 12....

    Şti'nin de adresi Adapazarı/Sakarya olup bu borçlu yönünden itiraz tarihi itibari ile henüz takibin kesinleşmediği, davacı/borçlu yönünden takibin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığı, davacının yetki itirazının yerinde olduğu ve yetkili icra dairesinin doğru olarak gösterildiği anlaşılmış, yetki itirazının kabulüne karar vermek gerekmiştir. Davacının yetki itirazı kabul edildiğinden borca itiraz talebinin esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Davacının yetki itirazının kabulüne, istanbul Anadolu 5. İcra Dairesi'nin 2019/26920 Esas sayılı takip dosyasındaki ödeme emrinin davacı yönünden yetkisizlik sebebiyle iptaline, Karar kesinleştiğinde ve talep halinde takip dosyasının davacı yönünden tefriki ile yetkili Sakarya İcra Müdürlüğü'ne gönderilmesine, Yetki itirazı kabul edildiğinden davacının borca itiraz talebinin esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına" karar verildiği görülmüştür....

    İcra Müdürlüğünün yetkili icra dairesi olduğunu, bu nedenle borçlunun yetki itirazının reddine karar verilmesi gerektiğini, faturalardan da sübut bulduğu üzere davalı şirketin müvekkiline 57.472,60 TL asıl alacakla borçlu olduğunu, borçlunun bu borca ait herhangi bir ödeme yapmadığını belirterek borçlunun itirazın iptali ile takibin devamı, %20'den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, borca ve yetkiye birlikte itiraz edildiğinden ortada geçerli bir takibin bulunmadığını, müvekkilinin davacıya hiçbir borcu bulunmadığını belirterek öncelikle icra dairesinin ve mahkemenin yetkisine yapılan yetki itirazının değerlendirilerek davanın yetki yönünden reddine, yetki itirazının reddine karar verilmesi durumunda müvekkilinin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığından davacının açmış olduğu itirazın iptali davasının reddine karar verilmesini istemiştir....

      Borçlunun bu başvurusu üzerine, icra mahkemesi, İİK.nun 169/a-1 maddesi gereğince itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır....

        İİK.nun 169. maddesine göre, borçlu, aynı Kanunun 168/5. maddesi kapsamında, borçlu olmadığı, borcun itfa edildiği, mehil verildiği, alacağın zamanaşımına uğradığı veya yetki itirazlarını sebepleri ile birlikte ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirir. Borçlunun bu başvurusu üzerine, icra mahkemesi, İİK.nun 169/a-1. maddesi gereğince itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder.Somut olayda, borçlunun başvurusu İİK.nun 169. maddesi kapsamında yetkiye ve borca itiraz niteliğindedir....

          İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/12/2021 NUMARASI : 2021/672 ESAS 2021/790 KARAR DAVA KONUSU : Yetki İtirazı|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Mersin 5. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/672 Esas 2021/790 Karar sayılı mahkeme kararının süresi içinde istinaf yolu ile tetkiki davacı vekili tarafından istenmesi üzerine dosya dairemize gönderilmekle dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; Mersin 4....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Mahkemece yetki itirazının kaldırılması talebi reddedilmiş olmakla, borca itirazın kaldırılması istemi hakkında bir karar verilmemesi doğru olup, sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlu aleyhinde adi yazılı belgeye istinaden genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibine karşı, borçlunun icra müdürlüğünde yetkiye ve borca itiraz ettiği, takibin durdurulması üzerine alacaklının icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece, yetki itirazı incelenerek talebin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....

            İİK'nın 169/a-1 maddesi "İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir" hükmünü içermektedir. Bu hükme göre başvurunun niteliği de gözetilerek, duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmeli, tarafların gelmemesi halinde yetki itirazının karara bağlanması gerekmektedir. Mahkemece bu yasal düzenleme gereğince, taraflar gelmese dahi davacının yetki itirazı hakkında karar verilmesi gerekirken, yetki itirazı hakkında da davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi isabetsizdir....

            Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir." Somut olayda başvuru, borca itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince, mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinde yapılan inceleme ile sonuca gidilemez. O halde mahkemece duruşma açılarak ve varsa tarafların gösterecekleri deliller toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dosya üzerinde yapılan inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

              UYAP Entegrasyonu