Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Takibin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığı ileri sürülmüş ise de, İİK'nın 50/1 maddesi atfıyla uygulanacak olan HMK'nın 19/2 maddesi uyarınca yetki itirazında bulunan tarafın yetkili mahkemeyi bildirmemesi halinde yetki itirazı dikkate alınmayacağından ve davacı tarafça yetkili icra dairesi bildirilmediğinden, mahkemece yetki itirazının reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun olup, buna ilişkin istinaf başvurusu yerinde değildir. HMK'nın 297/2 maddesine göre, hükmün sonuç kısmında taleplerden her biri hakkında hüküm kurulması gerektiği açıkça düzenlemiş olup, bu husus kamu düzenine ilişkin olduğundan resen gözetilmelidir....

Müdürlüğü'nde ilamsız ... takibi başlattığı; davalının yetki itirazı üzerine ... dosyasının ... Müdürlüğü'ne gönderildiği; davalıya ödeme emrinin tebliği üzerine, davalının ... Müdürlüğü'nün yetkisi ile borca itirazı üzerine, davacı ... tarafından Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2008/146 Esas sayılı dosyasında, davalının yetkiye ve borca itirazının iptali istemiyle itirazın iptali davası açıldığı; bu mahkeme tarafından, "davacı ...'nın yetki itirazının iptali isteminin reddine, takipte ...... Müdürlüğü yetkili olduğundan mahkemenin yetkisizliğine ve davada ...Asliye Hukuk Mahkemesi yetkili olduğundan, istek halinde dosyanın ...Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine" şeklinde verdiği kararın, temyiz edilmeden kesinleştiği; Asliye Hukuk Mahkemesi kararının kesinleşmesi üzerine, davacı vekilinin talebi üzerine dava dosyasının eldeki davaya bakan ...1....

    Davacı tarafça dava dilekçesinde yetki itirazının yanı sıra diğer itirazları da ileri sürülmüş olmakla birlikte, kambiyo senetlerine özgü icra takibinde borca ve yetkiye itiraz edilmesi durumunda, öncelikle yetki itirazının değerlendirilmesi, yerinde görüldüğü takdirde, bu itirazın kabulüne karar verilmesi durumunda, diğer itirazların değerlendirilmesine gerek bulunmayıp, sair itirazların, itiraz halinde, dosyanın gönderildiği yetkili icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesince değerlendirileceği açıktır. Bu durumda, davacı borçlunun, yetki itirazı ile birlikte sair şikayet ve itirazları konusunda da karar verilmesi gerektiğine dair iddiası yerinde değildir. Açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesince yetki itirazının kabulüne karar verilmesi ile birlikte sair itiraz ve şikayetler konusunda karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerekir ki ilk derece mahkemesi kararı da bu cihettedir....

    İcra Müdürlüğü'nün 2013/3132 sayılı dosyasında yaptıkları icra takibine de itiraz edildiğini belirterek yapılan icra takibine davalının itirazının iptâline karar verilmesini talep etmiş, davalı icra takibindeki itirazında yetkili icra dairesini göstermeksizin yetkiye, borca itiraz ettiğini açıklamış, tebligata rağmen yargılamaya katılmamış, mahkemece ... 4. İcra Müdürlüğü'nün 2013/3132 Esas sayılı dosyasında borçlunun yetki itirazında bulunduğu takibin bu nedenle durdurulmasına karar verildiği alacaklı tarafından yetki itirazının kaldırılması yönünde dava açılmadığı ve takibin kesinleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

      Ancak, yetkisiz icra müdürlüğünde başlatılan takipte borçlunun icra müdürlüğünün yetkisine itirazı yanında borca da itiraz etmesi halinde öncelikle çözümlenmesi gereken yetki itirazı olup, yetki itirazının kabulü ile takip dosyasının yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesi halinde, yetkili icra müdürlüğünde tebligat yapılması zorunludur ve borçlunun yeni tebligatı aldığı tarihten itibaren yasal sürede yetkili icra müdürlüğünde de itirazda bulunması gerekir. Daha önce yetkisiz icra müdürlüğünde yapmış olduğu borca itirazı geçerliliğini korumaz. (emsal nitelikte ; Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin Esas No: 2012/20788 Karar No: 2012/38376 Sayılı kararı) Somut olayda; mahkemece yetkisizlikle gönderilen takip dosyası gönderildiği icra dairesinden celp edilerek incelenmemiş olup, bu sebeple yetkili icra dairesince davalıya yeniden ödeme emri tebliğ edilip edilmediği, davalının/vekilinin herhangi bir borca itirazına ilişkin dilekçe sunup sunmadığı belli değildir....

      Şu halde...İcra Mahkemesi'nce öncelikle borçlunun icra dairesine yaptığı yetki itirazı incelendikten sonra borca itirazının incelenmesi gerekirken, yetki itirazı incelenmeksizin esasa girilerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        İİK'nun 169/a-1. maddesine göre; "İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi, yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir." Somut olayda başvuru, borca itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince, mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinden karar verilemez. Borca itiraz yönünden tayin edilen duruşma gününde taraflar gelmez veya alacaklı gelip de duruşmayı takip etmeyeceğini bildirir ise, HMK'nun 150. maddesinin uygulanması gerekir. O halde mahkemece, duruşma açılarak ve varsa tarafların delilleri toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dosya üzerinden yapılan inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

          nun müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı Genel Kredi Sözleşmesi'nde bankanın ticari merkezinin bulunduğu İstanbul (Merkez) ve/veya banka şubesinin bulunduğu yer ile kredinin başka bir şubeye nakledilmesi durumunda kredinin nakledildiği şubenin bulunduğu yer yargı mercilerinin yetkili kılındığı,6102 sayılı TTK'nun 7. maddesi kapsamında yetki şartının tacir olup olmadığına bakılmaksızın müteselsil kefili bağlaması sebebiyle itiraz eden borçlunun yetki itirazı yerinde görülmemiş, diğer itirazların ise İİK 265. maddesinde sınırlı sayıda belirtilen sebeplere dayanmaması nedeniyle ihtiyati haciz kararına itirazın reddine karar verilmiştir....

            Anılan hükümler çerçevesinde, birden fazla borçlu varsa, bunlardan birinin ikametgahında takip başlatılabilir ve bu durumda diğer borçlular yetki itirazında bulunamazlar. Ancak anılan hüküm, borçlulardan birinin ikametgahındaki (onun için genel yetkili) icra dairesinde takip yapılması hali içindir. Somut olayda, itiraz eden borçluya ödeme emrinin tebliğ edilemediği, yetki itirazında bulunmayan diğer takip borçlusu ... İnşaat Nak. Tic.Ltd.Şti.'ne ödeme emrinin .../.... adresinde 25.11.2015 tarihinde tebliğ edildiği, takibin, adı geçen borçlu yönünden itiraz tarihi olan 03.12.2015 tarihinden önce kesinleştiği anlaşılmış olup,... İcra Dairesinin yetkisi de kesinleşmiş bulunmaktadır. Takibin yapıldığı.... İcra Dairesi, borçl.... İnşaat Nak. Tic.Ltd.Şti.'nin ikametgahındaki ve onun için genel yetkili icra dairesi olduğundan, borçlu ... ... Döküm San. ve .... Ltd. Şti.'nin yetkiye yönelik itirazı yerinde değildir....

              Esasen merciiden daha geniş yetkili bir mahkemenin yetki itirazını inceleyememesi için bir sebepte bulunmamaktadır. Somut olayda, davacı, alacağının tahsili amacıyla önce Ankara 32. İcra Müdürlüğü'nde icra takibinde bulunmuş, davalının borca ve icra dairesinin yetkisine itirazı üzerine takip durmuştur. Davacı itirazın iptali davasını Ankara' da açmış Mahkemece İstanbul İş Mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin yetki yönünden reddine karar verilmiştir. Mahkemenin öncelikle icra dairesinin yetkisine ilişkin itirazı incelemek suretiyle yetkili icra dairesinde yapılmış bir icra takibi bulunup bulunmadığını belirlemesi, daha sonra, kendisinin yetkili olup olmadığını tespit etmesi gerekirken, icra dairesinin yetkisi konusunda karar vermeden yetkisizlik kararı vermesi doğru görülmemiştir. Zira, icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş olmakla takip durmuş ve bu itiraz konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olmakla yetki itirazı askıda beklemektedir....

              UYAP Entegrasyonu