İlk derece mahkemesi kararında da açıklandığı gibi, keşideci şirket ve lehtar banka arasında düzenlenen yetki sözleşmesi geçerli olduğundan ve kambiyo vasıflarına sahip senetteki yetki sözleşmesi uyarınca icra müdürlüğü yetkili olduğundan yetki itirazının reddine ilişkin karar yerinde olduğu gibi takibe konu bononun sonradan doldurulduğu iddia edilmiş ise de senetteki imzaya itirazda bulunulmadığı, senedin aralarındaki anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiasının yargılamayı gerektirmesi bu hususta yasal delil ibraz edilememesi nedeni ile davanın reddine ilişkin mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olmakla yerinde bulunmayan istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki borca itiraz ve kambiyo vasfına ilişkin şikayet dolasıyla yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir. Kararın alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Taraflar arasındaki kambiyo senelerine mahsus haciz yolu ile takipte borca itiraz ve kambiyo vasfına yönelik şikayetten dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince itiraz ve şikayetlerin reddine karar verilmiştir. Kararın şikayetçi borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayetçi borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
İİK'nun 50. maddesi göndermesiyle; bonoya dayalı olarak borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde (HMK 6. md.), bonoda öngörülen ödeme yeri Kayseri olup davacının İzmir'de ikamet etmesinin ve İzmir'de ödeme emrinin tebliğ edilmiş olmasının Kayseri'de icra takibi yapılmasında hukuki bir engel bulunmayıp, davacı borçlunun yetki itirazı yerinde değildir. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine dayanak yapılan senedin, anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiası İİK'nun 169 ve 169a maddeleri uyarınca borca itiraz niteliğindedir. Takip dayanağı bononun düzenlenme tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK'nun 778. maddesi göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun'un 680. maddesi uyarınca açık bono düzenlenmesi mümkündür. Bu durumda, borçlunun, bononun anlaşmaya aykırı doldurulduğu yönündeki iddiasını yazılı belge ile kanıtlaması gerekir....
Temlik, devir ve ciro edilemez..." ibarelerinin bulunduğu, senetlerin arka yüzünde yer alan bu beyan ve kayıtlara göre veriliş nedeninin hizmet sözleşmesi olarak belirtilmiş olması karşısında, senetlerin, Türk Ticaret Kanunu'nun 776/1- b maddesine göre "kayıtsız şartsız muayyen bir bedeli ödeme vaadi" unsurunu taşımadığı, kaydın, senedin kayıtsız şartsız borç ikrarına havi olması şartını ortadan kaldırdığı, taraflar arasında da takip dayanağı bonoların dosya içerisinde bulunduğu, 05.04.2018 tarihli hizmet sözleşmesine istinaden verildiği konusunda da uyuşmazlık bulunmadığı, sonuç olarak takip dayanağı senetlerin kambiyo vasfı taşımadığı, dolayısıyla alacağın varlığı ve miktarının yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle davacıların yetki itirazının reddine, davacıların kambiyo vasfına yönelik şikayetinin kabulüne, takibin iptaline, takip iptal edilmiş olmakla davacıların sair itirazları konusunda hüküm kurulmasına yer olmadığına ve İİK 170/a maddesinde tazminat ön görülmediğinden davalı alacaklı...
GEREKÇE: Uyuşmazlık; Kambiyo senetlerine mahsus icra takibinde ödeme emrine yönelik şikayet ve borca itiraz davasına ilişkindir. 23.12.1976 tarih ve 7/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında, her davanın (takibin), dava tarihindeki (takip tarihindeki) koşullara göre çözümleneceği ifade edilmiştir. Somut olayda mahkemece kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte ödeme emrinin iptaline yönelik şikayet ile borca itiraz davasının yargılaması sırasında dosya borcunun ödendiğinden dolayı icra dosyasının infazen kapatılmış olması gerekçesine dayalı olarak dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi isabetsizdir. Her dava açıldığı tarihteki koşullara göre sonuçlandırılır. Bu durumda mahkemece yukarıda açıklanan içtihadı birleştirme kararı gereğince, şikayet tarihindeki takip dosyası kapsamına göre şikayetin ve borca itirazların esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davacının yetki itirazının ve borca itirazının reddine dair karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : İlk derece mahkemesi kararına karşı, davacı vekili yasal süresi içerisinde istinaf talebinde bulunmuş, gerekli harçlar yasal süresinde yatırılmıştır. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; icra müdürlüğünün yetkisiz olduğunu, takipte sadece davacının borçlu olarak gösterildiğini, ciro silsilesinde kopukluk olduğunu, savunma haklarının kısıtlandığını beyan ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, davacı-borçlu hakkında başlatılan kambiyo senetlerine özgü icra takibinde yetki itirazı, borca itiraz ve kambiyo şikayetine ilişkindir. Mahkemece, davanın yetki yönünden ve borca itiraz yönünden reddine dair karar verilmiştir. Bursa 18....
Davacı/borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin süre yönünden ret kararının yerinde oladığını belirterek ve ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğüne yönelik dava sebeplerini tekrar ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Dava, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğüne yönelik şikayet, imzaya ve borca itiraz davasıdır. Borçlunun ödeme emri tebliğ işlemi ile ilgili şikayet başvurusunu, İİK'nın 16/1. maddesi gereğince öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük süre içinde icra mahkemesine yapması gereklidir. Borçlunun bildirdiği öğrenme tarihinin aksi yazılı belge ile kanıtlanabilir....
un, 29.09.2014 tarihinde mahkemeye başvurusunda, dayanak bonoda keşideci imzasının olmadığını ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece istemin kabulüne karar verildiği görülmüştür.İİK'nun 168/3. maddesi hükmüne göre, borçlunun, takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfını haiz olmadığına yönelik şikayetini 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur.Somut olayda, borçlu ...'un başvurusu, senedin kambiyo vasfına yönelik şikayet niteliğinde olup, sözkonusu şikayetin, muris (borçlu) ... tarafından ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 5 günlük sürede ileri sürülmesi gerekir....
İİK'nın 168/3. maddesi hükmüne göre; borçlu takibe konu senet kambiyo senedi vasfına haiz değil ise, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içerisinde bu hususu icra mahkemesinde şikayet yolu ile ileri sürmek zorundadır. Davacılar vekilinin iddiasının aksine, davacıların talebi süresiz şikayet hallerinden olmayıp, yasal 5 günlük süreye tabidir. Somut olayda; davacı borçluların, takibe konu çekin bankaya ibrazından sonra davalının cirosunun çekin arkasındaki cirolar arasına sıkıştırıldığı iddiasına dayalı davalının meşru ve yetkili hamil sıfatı bulunmadığına yönelik icra mahkemesine yaptığı başvuru İİK'nın 170/a maddesine dayalı şikayet niteliğinde olup, Mahkemece; ödeme emrinin davacılara 21/05/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davacıların 5 günlük şikayet süresi geçtikten sonra 02/06/2021 tarihinde icra mahkemesine başvurdukları dikkate alınarak şikayetin süreden reddine karar verilmesi isabetlidir....