Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, borçlunun, hesap kat ihtarının usulüne uygun tebliğ edilmediği şikayeti ile birlikte icra emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini de ileri sürerek borca ve faize itiraz ettiği, Bölge Adliye Mahkemesince, borçlunun icra emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile borca ve faize itirazı hakında olumlu olumsuz bir karar verilmediği görülmektedir. O halde Bölge Adliye Mahkemesince, 6100 sayılı HMK'nun 297/2. maddesi gözetilmek suretiyle borçlunun dilekçesinde ileri sürdüğü icra emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile borca ve faize itirazları incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, anılan konularda bir inceleme ve değerlendirme yapılmaksızın ve olumlu veya olumsuz bir karar verilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 8....

    ‘den 399.907,00 TL karşılığı satın almış olduğunu, satın alındıktan yaklaşık olarak 1 ay sonra aracın direksiyon kontrolü zorlaşmış ve alt takımdan sesler gelmeye başlamış olduğunu, davacı aracı satın aldıktan sonraki 2 ay içersinde 6 kez yetkili servise gitmiş olup bunlardan 4 tanesi kayıtlara geçmiş olduğunu, 02.12.2021 tarihinde direksiyon çekmesi şikayeti ve alt takımdan gelen sesler şikayeti ile 14.12.2021 tarihinde tarihinde direksiyon çekmesi şikayeti ve alt takımdan gelen sesler şikayeti ile, 2.12.2021 tarihinde yine aynı şikayet ile 28.12.2021 tarihinde yine direksiyon çekme problemi ile 10.01.2022 tarihinde de aynı şikayetler için gittiği serviste direksiyon kutusu ve alt takım değiştirilmiş olduğunu, davacının, dava konusu aracın denge probleminin devam etmekte olduğunu ileri sürerek aracın güncel değerinin belirlenerek iadesini talep ve dava etmektedir....

    -K. sayılı ilamı ile 6100 sayılı HMK'nun 297/2. maddesi gözetilmek suretiyle borçlunun dilekçesinde ileri sürdüğü icra emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile borca ve faize itirazları incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere bozulduğu, bozma üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; borçluya kıymet takdir raporunun 10.10.2018 tarihinde tebliğ edildiği, buna göre de icra mahkemesine 06.05.2019 tarihinde yaptığı başvurunun süresinde olmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Somut olayda, borçlunun, hesap kat ihtarının usulüne uygun tebliğ edilmediği şikayeti ile birlikte icra emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini de ileri sürerek borca ve faize itiraz ettiği, diğer taraftan aynı tarihte ... 7. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/403 E. sayılı dosyasında, ihalenin feshine yönelik şikayetinde, aynı takip dosyasındaki kıymet takdir raporu ve satış ilanı tebliğ işlemlerinin de usulsüz olduğunu ileri sürdüğü anlaşılmaktadır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takipte; borçlunun, senedin boş olarak lehtara verildiğini, sonradan doldurularak takibe geçildiğini, kambiyo vasfını taşımadığını ileri sürerek, borca itiraz ettiği, mahkemece; borçlunun itiraz ve şikayeti, ilamsız icra takibinde usulsüz tebligat şikayeti olarak değerlendirilerek, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 16/09/2013 tarihi olarak kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. 6100 Sayılı HMK'nun 297/2. maddesi uyarınca; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin...

        “Bonu da düzenleme yerinin olmaması sebebiyle Bono, kambiyo senedi vasfında değildir” şikayeti: “... senette düzenleme yeri de gösterilmelidir, fakat açıkça gösterilmese bile düzenleyenin adının yanında yazılı yer düzenleme yeri sayılır”(TTK m. 773/3). Somut olayda; düzenleyenin adının yanınında “Ardahan” yazmaktadır bu sebeple düzenleme yeri Ardahandır. Senet kambiyo senedi vasfındadır. Davacı-borçlu yetki itirazında bulunduğu ancak daha sonra yetki itirazını geri almıştır. Yetki itirazını geri alma işlemine, davalı taraf, 6. Celse de rıza göstermiş ve bu sebeple yetki itirazı reddedilmiştir. Kefil olarak yer alan soyadının yanlış yazılması itirazı: “Bononun (poliçenin) ön yüzünde hiçbir açıklama içermeden yer alan imza aval sayılı ve aval veren bononun (lehine aval verdiği) diğer borçlusu ile birlikte müteselsilen sorumlu olur.”(Ülgen Hüsyin, Helvacı Mehmet, Kendigelen Abuzer, Kaya Arslan, Kıymetli Evrak Hukuku, İstanbul 2013)....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Müştekinin başvuru dilekçesinde cep telefonunu çaldırdığını ve sorumluların bulunmasını talep ettiği, bu aşamadan sonra soruşturma ve kovuşturma aşamalarında kendisine ulaşılamaması nedeniyle beyanının alınamadığı, müştekinin dilekçesinin ise yasal anlamda şikayeti içermediği, sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulan kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya hakkında tasarruf suçunun şikayete tabi olduğunun anlaşılması karşısında, mahkemece TCK'nın 73/2.maddesinde belirtildiği üzere zamanaşımı süresini geçmemek kaydıyla şikayet hakkının müştekinin fiili ve failin kim olduğunu öğrendiği tarihten itibaren başlayacağı dikkate alınarak, dava zamanaşımı süresince müştekinin adresinin tespit edilip atılı suç nedeniyle sanıktan şikayeti olup olmadığının saptanması gerekirken yargılamaya devamla yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması, Bozmayı gerektirmiş...

          Genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde borçlunun süresi içerisinde icra müdürlüğünün yetkisine ve borca itirazı ile takip durduğundan borçlunun yetki itirazının mahkeme tarafından kaldırılması veya yetki itirazının alacaklı tarafından kabul edilerek dosyanın yetki itirazında belirtilen icra müdürlüğüne gönderilerek takibe devam edilmesi dışında duran takibe devam edilmesi yasaya uygun olmadığından icra müdürlüğü tarafından ve şikayet üzerine ilk derece mahkemesi tarafından verilen karar usul ve yasaya uygun olmakla yerinde bulunmayan istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

          İş mahkemesinin yetkisi kamu düzeni ile ilgili olduğundan, davalı tarafça süresinde yetki itirazı yapılmamış olsa bile, mahkeme tarafından bu husus kendiliğinden göz önünde bulundurmalıdır. Bir başka anlatımla hâkim, davanın her aşamasında yetki itirazını dikkate alabileceği gibi, kendisi de resen yetkisizlik kararı verebilir. İtirazın iptali davaları, icra takibine sıkı sıkıya bağlı davalardandır. İtirazın iptali davasında yetkili icra dairesinde yapılmış bir icra takibi, dava şartıdır. İcra takip dosyasında icra dairesinin yetkisine itiraz edilmemesi iş hukukundaki kesin yetki kuralı karşısında mahkemenin yetkisini etkilemez. İtirazın iptali davası yetkisiz olan icra dairelerinin bulunduğu yer mahkemesinde açılamaz. İcra takibinde yetki itirazında bulunulmuşsa, öncelikle icra takibindeki yetki itirazının incelenmesi dava ön şartıdır....

          Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın memur muamelesini şikayeti olarak ikame edildiğini, ikame edilen davanın memur muamelesini şikayet olarak değil "haczedilemezlik" şikayeti olarak açılması gerektiğinden davanın usulden reddinin gerektiğini, Menemen İcra Müdürlüğü'nün 2020/2850 Esas sayılı dosyası nezdinde 30/07/2021 tarihinde haciz konulduğunu, haczedilemezlik şikayeti konulu davanın haczin öğrenildiği andan başlayarak 7 gün içinde açılmış olması gerektiğini, davacı vekilinin davacı müvekkilinin 11/10/2021 tarihinde haciz uygulandığını öğrendiğini beyan ettiğini, davanın haczedilemezlik şikayeti olarak açılması gerektiğinden an itibariyle de derdest bir haczedilemezlik şikayeti konulu bir dava bulunmadığından 7 günlük hak düşürücü sürenin dolduğunu, bu nedenle davanın reddinin gerektiğini, davaya konu 2020/2850 Esas sayılı icra takibi davacı/borçlu ile davalı/alacaklı arasında Menemen 2....

          DAVA KONUSU : Yetkiye, Faize İtiraz, Borçlunun Kambiyo Şikayeti KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmasına üzerine dosya incelendi. Anayasanın 36.maddesinde; "herkes meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı merciileri önünde davacı ve davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir. Hiçbir mahkeme görev ve yetki içindeki davaya bakmaktan kaçınamaz" düzenlemesi bulunmaktadır; Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6.maddesinde ise; " her şahıs gerek medeni hak ve vecibeleri ile ilgili nizalar, gerek ceza-i sahada kendisine karşı serdedilen bir isnadın esası hakkında karar verecek olan kanuni, müstakil ve tarafsız bir mahkeme tarafından davasının makul bir süre içerisinde hakkaniyete uygun ve aleni surette dinlenmesini istemek hakkına haizdir " hükmü mevcuttur....

          UYAP Entegrasyonu